“Medyanın ve sermayenin destek vermemesine çok sevinmiş”
Kılıçdaroğlu’nun “cezaevine doğru büyük yürüyüş”ü sürüyor. Kendi ayağı ile tıpış, tıpış gidiyor. Durmak yok yola devam. Teşekkürler bayım" Demiş.
Kraldan çok kralcılar baykuş gibi ötmeye başladılar.
69 yaşında bir adamın sadece adalet ve Türkiye’de herkesin kardeşçe huzur içinde yaşaması için Anayasal hakkını kullanarak yürümesine kindar ve haince saldırmak hangi insanlığa sığar?
Hangi Müslümanlığa sığar?
Bu herif, 2015 de Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesi'nin, Samanyolu Yayın Kurulu Başkanı Hidayet Karaca ve 75 polis hakkında tahliye kararı vermesi üzerine neler söylemişti hatırlayalım.
'Bu hâkimler nasıl böyle bir rezalete imza attılar?.
Talimatı kimden aldılar?
Emir veren kim?
Yetkili mahkemenin kararı yok hükmünde saymasına Kılıçdaroğlu itiraz ederek karara uyulmasını gerekirse bir üst mahkemeye itiraz yapılabileceğini söylediği için yine ona saldırmıştı.
“Bir yargıç çıksa, sudan bir gerekçe ile seçimden önce son cuma saat 16.00’da Kılıçdaroğlu’nu tutuklayıp, kararı YSK’ya tebliğ edip, CHP’yi kapatma kararı (!) verse, durduk yerde, Kılıçdaroğlu yine, yasal itiraz yoluna gidilmeli der mi mesela.”
Ve “Ortada juristokrasiden daha vahim bir durum var…
Kanunsuz yetki olmaz!
Militan yargı ve yargıç PKK’dan daha tehlikelidir. Çünkü adalete duyulan güveni tahrip eder. Oysa adalet mülkün, meşruiyetin temelini teşkil eder..
“Yargıda keyfilik olamaz.”demişti.
O gün öyle diyen Dilipak bugün herkes için ADALET isteyen Kılıçdaroğlu’na yine terbiyesizce saldırıyor.
Bu adamlar her devrin adamlarıdır.
Bir gün Erdoğan gitse, yerine gelenin yine kıçını öperler.
Dolayısı ile bu hainlerin herkese zararları vardır.
Aslında böyle adamları önemsememek gerek.
Binlerce tutuklanan, işinden gücüden olan insanların içinde hiç mi haksızlığa uğrayan yok?
Erdoğan, kurunun yanında yaşında yandığını kendi ağzı ile söylemedi mi?
Bugün Türkiye’de hukukun doğru çalıştığını söyleyebilirmiyiz?
***
Kılıçdaroğlunun herkes gibi yanlışları olabilir ama bu yaptığı yürüyüş doğrudur.
Bunu oraya buraya çekmenin anlamı yoktur.
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, ADALET Yürüyüşüne karşı çıkarak
“Türkiye terörle mücadele ederken yargısını dışarıya şikâyet etmek yanlıştır.
Şu an yargı tarafsız ve 'Ak Parti'nin yargısı' tartışmaları yersiz. Hâkimler ve savcılar Cumhuriyet'in hâkimleri ve savcıları."
"Enis Berberoğlu'nun tutuklanması başka, adalet tartışması başka şeydir” diyor.
Hapishanelere kapatılan herkes için "Bir kısmı terör örgütünün üyesi, bir kısmı da yetersiz olduğu için işten atıldı" diyor.
Ömrünün çoğunu zindanlarda tutsak geçiren Doğu beyi bazen anlamak mümkün oluyor?
Bu zorlu yürüyüş sadece tutuklanan milletvekili için değildir.
Kendisi neden Silivri’ye kapatıldı acaba?
Suçlumuydu?
Adalet olmazsa ülkede ne huzur kalır ne de güvenlik kalır.
Çünkü toplum içerisindeki eşitliği tamamen adalet sağlamaktadır.
Ülkemizin içinden geçtiği bu zor dönemde, ülkemizi ayakta tutabilecek tek unsur Adalettir.
***
“Erdoğan ADALET Yürüyüşü için‘bu bir lütuftur’ diyor.
Oysa demokrasilerde lütuf olmaz.
Kişilerin anayasal haklarını lütuf olarak gören iktidarlar darbe iktidarlarıdır.
Erdoğan sözlerine dikkat emelidir.
***
Manisa’nın en büyük askeri birliklerinde askerler sık, sık zehirleniyorsa ve hiçbir tedbir alınmıyorsa ortada çok ciddi bir sorun vardır demektir.
Askerlerimizin üçüncü zehirlenmelerinde CHP 30 Mayıs ve 13 Haziran tarihlerinde konuyu Meclis gündemine taşımıştı.
Maalesef AKP ve MHP oylarıyla ret edilmişti.
TBMM Milli Savunma Komisyonu üyesi CHP milletvekilleri 4.kez tekrarlanan zehirlenme olayından sonra Manisa’da yaşanan asker zehirlenmeleri ile ilgili olarak Milli Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı’nın komisyona bilgi vermesi için komisyon başkanlığına yeniden başvurdu.
Bakalım bu kez kabul edilecek mi?
AKP Genel Başkanı Erdoğan hak arama yeri parlamentodur diyor.
Allah aşkına Parlamentoda AKP’nin işine gelmeyen hangi sorun Mecliste hallediliyor?
Bence Savunma Bakanı ve Genelkurmay başkanı görevlerini yapamadıkları için derhal istifa etmelidirler.
Tünay Süer
20 Haziran2017
Yorum Gönder