Yargı'ya Talimat Mıdır? - Güner Yiğitbaşı

Yargının gerçekten bağımsız ve tarafsız çalışmasını,yargıya olan güvenin sarsılmamasını istiyorsak,herkesin yargı ile ilgili talep ve konuşmalarında daha dikkatli olmaları zorunludur.

Yargı'ya Talimat Mıdır? - Güner Yiğitbaşı
Hakimlere emir ve talimat vermeyi,telkinde bulunmayı ve her ne şekilde olursa olsun hakimlere etki yapmayı yasaklayan Anayasamızın 138. maddesi, bugünlerde tartışma konularının ilk gündemine oturmuş durumda.

Kanalları açıyoruz tüm kanallarda bu konu işleniyor.

Adalet yürüyüşü sırasında, İstanbul yolunda yapmış olduğu son grup toplantısında konuşan CHP lideri KILIÇDAROĞLU'nun; sarayın, savcılara talimat verdiği iddiası, Cumhurbaşkanı ile KILIÇDAROĞLU arasında yeni bir tartışmanın fitilini ateşleşmiş durumda.

Peki, KILIÇDAROĞLU tarafından, savcılara talimat olarak nitelendirilen belgede ne yazmaktadır?

Basına açıklanarak aleniyet kazanan gizli damgalı bu belge;Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğinden çıkma ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen, konusu suç duyurusu olan resmi bir belgedir.

Suç duyurusu yapılan bu belgenin içeriğine baktığımızda, bir internet sitesinde Cumhurbaşkanına iftira  içeren bir haber nedeniyle, sorumlular hakkında kanuni işlem yapılması istenmekte ve soruşturma sonucundan bilgi verilmesi,ayrıca talep edilmektedir.

Her vatandaş gibi, Cumhurbaşkanının da; kendisine yönelik iftira,hakaret ve sair bir suç işlenmesi halinde, suçluları C.Başsavcılığına şikayet etme ve suç duyurusunda bulunma, yargı önünde hak arama hakkı ve özgürlüğü vardır.

Cumhurbaşkanının bu suç duyurusunu bizzat veya avukatları aracılığıyla vereceği bir şikayet dilekçesiyle yapması arzu edilir.Şık olanı da budur.

Cumhurbaşkanı bu yola gitmemiş ve iftiranın, kendi şahsında Cumhurbaşkanlığı makamına da yönelik olduğunu düşünerek olsa gerek, bu suç duyurusuna resmi bir nitelik katarak, suç duyurusunu Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğince hazırlanan gizli damgalı resmi bir yazı ile yapmayı uygun bulmuştur. Bunu da doğal karşılamak gerekir.

Ancak, suç duyuru yazısının; ayrı bir paragraf açılan son cümlesinde yer alan; “Bu çerçevede sorumlular hakkında kanuni işlem yapılarak,sonucundan bilgi verilmesini arz ederim.” ibaresinde özel olarak yer verilen “sonucundan bilgi verilmesini” ibaresini, yargı bağımsızlığı adına hoş karşılamak mümkün değildir.

Suç duyurusunda bulunan ve  bu suçtan zarar gören Cumhurbaşkanının, suç duyurusunun sonucundan kendisine bilgi verilmesini özellikle talep etmesi gerekmemektedir.Cumhurbaşkanı, soruşturma sonucundan kendisine bilgi verilmesini istemese de; yasa gereği,soruşturmanın sonucundan zaten Cumhurbaşkanı bilgi sahibi olacaktır.

Suç duyurusu üzerine yapılan soruşturma sonunda, yeterli kanıt bulunamaz veya eylemde suç unsuru saptanamazsa, savcılık tarafından verilecek olan kovuşturmaya yer olmadığına dair karar, suçtan zarar gören şikayetçi sıfatıyla, yasa gereğince  Cumhurbaşkanına tebliğ edilecek ve karara karşı itiraz hakkını kullanması sağlanacaktır. Suç duyurusuna konu eylemde suç unsuruna rastlanarak mahkemeye kamu davası açıldığı taktirde de, iddianamenin kabulünden sonra mahkeme tarafından duruşma günü belirlenerek müştekiye bildirilecektir.

Bu itibarla, suç duyuru yazısının son cümlesinde yer alan soruşturma sonucundan bilgi verilmesinin özellikle istenmesi, soruşturmayı yapacak olan savcı üzerinde;Cumhurbaşkanının bu soruşturmaya çok önem verdiği ve soruşturmanın kendi lehine sonuçlanmasını arzu ettiği, soruşturmanın sonucunu da merakla beklediği algısını yaratmaya çok müsaittir.

Cumhurbaşkanının, dün STK lara verdiği iftarda yaptığı konuşmasında yer verdiği; “ FETÖ mahkemelerini yakından takip ediyoruz. Adli tatil sonrası yargı görevini sürdürecek. STK'lar da mahkemeleri takip etmeli.”  sözleri de yargı bağımsızlığı adına hoş olmayıp, bu tür konuşmalar; hakimler üzerinde, birileri bizi gözetliyor, onların sürekli olarak kamuoyuna açıkladıkları istek ve arzuları doğrultusunda karar vermemiz gerekir baskısını ve algısını yaratabilir ve bu tür konuşmalar, bazı hakimler tarafından, kendilerine verilen dolaylı bir talimat olarak algılanabilir.

Yargının gerçekten bağımsız ve tarafsız çalışmasını,yargıya olan güvenin sarsılmamasını istiyorsak, kim olurlarsa olsunlar, hangi makamda bulunuyorlarsa bulunsunlar,herkesin yargı ile ilgili talep ve konuşmalarında daha dikkatli olmaları zorunludur.

22/06/2017
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget