Çok, ama çok üzgünüz. Ölenlere Allahtan rahmet, yaralılara da acil şifalar diliyoruz.
Depremde şu andaki bilgilere göre kaybettiğimiz yaklaşık 1500 ölünün ve 5000 lere varan yaralının tek sorumlusu; ölen ve yaralananlar da dahil, biz seçmenleriz.
Hani meşhur bir söz vardır ya, her toplum layık olduğu yönetime kavuşur diye.
Biz de, Türk Milleti olarak, layık olduğumuz yönetim tarafından yönetiliyoruz, maalesef.
Şehir merkezleri de dahil olmak üzere, henüz ulaşılamayan köylerimizi de dikkate aldığımızda, etkili bir enkaz kaldırma ve kurtarma çalışmalarına henüz başlayamadığımız için, maalesef ölü sayısının on binlere ulaşacağından endişe duymaktayız.
Mevsim kış, kar yağıyor hava çok soğuk, yıkıntı altında kurtarılmayı bekleyen insanlar, depremde sağ kalmayı başarmış olsalar da, soğuktan telef olacaklar maalesef.
Bu depremin verdiği can ve mal kaybından ve yaşanan acıdan sorumlu olan bizleriz. Hiç kimse, her seçimde oy vererek tek başına 21 senedir iktidar yaptığı iş başındaki yönetimi suçlamaya kalkışmasın.
Allah bizlere akıl vermiş, niçin? sorgulamıyoruz;
Bizi yönetenlerin lüks ve israfını,
Bizi yönetenlerin; devletin mali imkanlarını, ülkenin en öncelikli sorunlarından olan depreme dayanaklı binalar yapımında kullanmamalarını, fakir halktan topladıkları vergilerden oluşan mali kaynakları, gereksiz ihaleler yoluyla yandaş müteahhitlere peşkeş çekmelerini,
Ayranı yok içmeye, büyük rant projesi olmaktan öteye, ülkeye ve insanlarımıza hiçbir ekonomik yararı bulunmayan, gereksiz Kanal İstanbul yapımında hala ısrarcı olmalarını,
Hazineyi boşaltmalarını,
Saray saltanatlarını,
Lüks makam otomobilleri ve uçak filoları alarak, deprem için yatırım yapmamalarını, deprem için toplanan bağışlara ve vergilere dahi çökmelerini,
Tek önceliklerinin, kendilerinin ve yandaş iş adamlarının ceplerini doldurmak olduğunu,
Koltuğa adeta yapışarak, koltuğu bırakmamak için her yola başvurduklarını, kendilerini seçerek iktidara getiren biz vatandaşların dertlerini dert edinmediklerini.
Bunları uzatabiliriz, evet biz seçmenler, niçin? Bu gerçekleri göremiyoruz ve sorgulayamıyoruz ve bu beceriksiz ve sadece kendilerini, iktidarlarını düşünenlere, dile kolay 21 sene bizi yönetmeleri için sandıkta onay veriyoruz.
Şunu da yazmam gerekiyor. Bu ülkenin kıt ve açık veren bütçesinden, çok gerekliymiş gibi, Diyanet İşleri Başkanlığına ayrılan ve maalesef birçok bakanlığa ayrılan ödenekten çok fazla olan bütçeye, niçin? sandıkta ses çıkarmıyoruz ve itiraz etmiyoruz.
İş başındaki, bizlerin seçerek iş başına getirdiğimiz ve 21 yıldır iş başında tuttuğumuz siyasal İslam ideolojisini benimseyen iktidar, biz vatandaşlarını; depreme dayanaklı binalarda oturtarak sağ kalmalarını değil, ülkemizin gerçeği olan depremlerde ölmeleri halinde, öbür dünyaya, diyanetin imamlarının dualarıyla yollamayı yeğ tutmaktadır.
Evet tek suçlu biz, siz tüm seçmenleriz.
Bu yazıyı içim kan ağlayarak büyük bir acı içinde yazıyorum.
Kimse, bu yazının bugün gereği varmaydı, halkı paniğe sevk etmek mi istiyorsun? Diyerek üzerimize gelmeye çalışmasın.
Evet bu yazıyı ve daha ağırlarını yazmanın tam zamanı bugün.
Güner Yiğitbaşı
06/02/2023
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Yorum Gönder