Ey altılı masa ve özellikle bu masanın bileşeni mızıkçı İYİ PARTİ; bugüne kadar kafa mı gezdirdiniz siz? Altılı Masayı oluşturalı bir yılı aşkın süre geçti, onlarca kez birlikte toplanıp görüştünüz, ikili görüşmeleriniz de caba, 240 sayfalık iki bini aşkın konuda anlaşarak mutabık kaldığınızı açıkladığınız mutabakat belgesini hazırlayarak kamuoyuna sundunuz, bu arada yüzlerce kamuoyu anketi yayınlandı, şurada seçimlere yüz günün altında bir süre kaldı, yumurta kapıya geldi, hala ortak aday için bir kanaatimiz oluşmadı, falanca, falanca yetkili kurullarımızda istişare görüşmeler yapacağız, gerekirse kamuoyu araştırması yaptırarak halkın iradesini ve temayülünü belirleyeceğiz ve ona göre bir karar vereceğiz, aday belirlemesi 13. Şubata yetişmez deme gafletinde bulunuyorsunuz.
Buradan özellikle İYİ PARTİ yetkililerine sesleniyoruz. Seçilecek aday savınız, çok saçma. Hiç bir adayın seçilme garantisi asla olamaz. Seçilme olasılığı olur sadece. Şu anda isimleri en çok öne çıkan üç aday var herkesin kabul ettiği, KILIÇDAROĞLU, İMAMOĞLU ve YAVAŞ.
Bu üç isim de CHP'lidir. Aslında isimleri öne çıkan bu üç kişi'ye, bu aşamada, teknik olarak aday diyemeyiz. Bunlar aday adayıdır. Halkın, hiç sağlıklı olmayan ne idüğü belirsiz öne çıkan eğilimi de, sadece aday adayı belirlemesidir.
Altılı masa bu üç aday adayından bir ortak adayı belirleyecektir.
Daha doğrusu, Ankara ve İstanbul Belediyelerindeki başarılı çalışmaları ve bu belediye başkanlıklarının AKP'nin eline geçmemesi amacıyla, CHP; kendi mensupları olan İMAMOĞLU ve YAVAŞ için, ortak adaylık yolunu kapatmış olup, bu durumda, İMAMOĞLU ve YAVAŞ da aday olmayacaklarını kabullenmişler ve adaylarının genel başkanları KILIÇDAROĞLU olduğunu açıklamışlardır.
O zaman, ortak aday adayı olarak, geriye sadece KILIÇDAROĞLU kalmaktadır.
İYİ PARTİ'nin gönlünde İMAMOĞLU'nun yattığını, AKŞENER ve İMAMOĞLU arasındaki yakınlaşmayı ve siyasi flörtü, tüm kamuoyunca çok iyi bilinmektedir. İMAMOĞLU defterini kapatan CHP'nin kurumsal bu duruşuna rağmen, İYİ PARTİ ve lideri AKŞENER, hala İMAMOĞLU ismi üzerinde ısrarcı olursa, bu altılı masayı devirmekle eş değer bir tutum olacak ve İYİ PARTİ, CHP ve lideri KILIÇDAROĞLU'nun inkar edilemez fedakarlık ve sabırlarıyla, kısa sürede elde ettiği tüm kazanımlarını yok edecektir.
Bu vakitten sonra, İYİ PARTİ'nin önünde iki seçenek vardır.
Ya, KILIÇDAROĞLU'nun adaylığına evet diyecektir. Ki; bu tavsiye edilir.
Ya da, İMAMOĞLU'nu kandırabilirse, CHP'den istifa ettirip İYİ PARTİLİ yaparak ve masadan ayrılarak, tek başına kendi adayının İMAMOĞLU olduğunu açıklayarak, kendi kanatlarıyla uçabildiği yere kadar uçacaktır.
Bizim, ülkesini seven ve Saray rejiminden kurtulmak isteyen bir vatansever vatandaş olarak; İYİ PARTİ'ye dost tavsiyemiz, akıllarını başlarına toplayarak, sözüm ona biz büyük partiyiz, bizim de söz hakkımız var, böbürlenmesini ve yersiz gurur arayışlarını bir kenara bırakarak, yetkili kurullarını 13. Şubata kadar seri şekilde toplayarak, usulen yapılacak olan bu istişarelerini bitirerek, 13. Şubat toplantısına AKŞENER'in tek yetkili olarak katılmasının sağlanmasıdır.
Süre çok daralmıştır. Aday 13. Şubatta belirlenerek toplantı sonunda kamuoyuna açıklanmalıdır.
Seçilecek aday; altılı masanın vakit kaybetmeksizin ve kapris yapmaksızın 13. Şubat toplantısında belirleyerek açıklayacağı ve kalan sürede tüm altılı masa bileşeni partilerin, liderlerinin ve parti tabanı seçmenlerinin ve bizzat ortak adayın, çok az bir süre kalmış olan seçim propaganda döneminde yapacakları katkı ve gösterecekleri performans sonunda, seçimi kazanarak ipi göğüsleyecek olan kişidir.
İYİ Parti'nin alanı daralmıştır. İYİ PARTİ; CHP'nin kurumsal muhalefetine ve izin vermemesine rağmen, KILIÇDAROĞLU dışındaki CHP'li bir ismi, seçilecek aday safsatasıyla masada aday olarak öne sürmeye kalkışmamalıdır. Yüreği yetiyorsa ve sonuçlarına katlanıyorsa, mertçe ve dürüstçe, biz KILIÇDAROĞLU'nu istemiyoruz diyerek, masadan ayrılmalı ve sonuçlarına da katlanmalıdır.
İYİ PARTİ; çok gereksiz ve alıngan bir tavırla, sözüm ona partinin gururunu ve şahsiyetini koruyacağım, onay makamı olmayacağım diyerek, gereksiz alınganlık göstermişse de; şartlar gereği, KILIÇDAROĞLU'nun adaylığına kerhen de olsa onay vermek zorunda kalırsa, işte asıl o zaman gururu incinmiş ve boyun eğmiş olacaktır. Bunu düşünemeyen, gereksiz olarak işi zora sokan bir İYİ Parti yönetimiyle karşı karşıya olmaktan üzüntü ve kaygı duyuyorum, altılı masa ve ülkemin geleceği adına.
Güner Yiğitbaşı
05/02/2023
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Yorum Gönder