Aklınızı Başınıza Toplayınız

Aklınızı başınıza toplayınız, anayasa ve yasa dışına çıkarak, hata yapmayınız, deprem felaketine uğrayarak büyük sıkıntı ve acılar yaşayan , büyük

Aklınızı Başınıza Toplayınız
Yargının üç ayağında da çalışmış elli üç senelik deneyimli bir hukukçu ve ülkesini seven bir Türk Vatandaşı olarak,  iş başındaki saray iktidarını tüm iyi niyet ve samimiyetimizle uyarıyoruz. 


Aklınızı başınıza toplayınız, anayasa ve yasa dışına çıkarak,  hata yapmayınız,  deprem felaketine uğrayarak büyük sıkıntı ve acılar yaşayan , büyük bir travmaya maruz kalan Türk Milletinin dört gözle beklediği seçimleri,  depremi bahane ederek,  bir  takım anayasa dışı ayak oyunlarıyla,  anayasanın ve ilgili yasaların açık hükümlerine aykırı olarak ertelemeye,  sakın ha, teşebbüs dahi etmeyiniz. 


Değeri kendinden menkul, AKP'nin sözde ağır ağabeyi,  AKP kurulurken kurucuları arasında eşit konumda iken, AKP'nin kuruluşundan sonra eşitler arasında birinci kişisi haline gelen ERDOĞAN'dan, yaşça ve kariyeri itibariyle çok üstün olmasına rağmen,  zaman içinde ERDOĞAN'a kayıtsız ve şartsız biat eder duruma düşen,  ERDOĞAN tarafından kapıdan kovulsa da,  bacadan tekrar partiye yaranmaya çalışan, gurursuz Bülent ARINÇ; biat ettiği ERDOĞAN'dan yeni bir talimat almış olmalı ki; siyaset sahnesine çıkmış ve Anayasanın 78. maddesinin açık hükmüne rağmen, seçimlerin deprem nedeniyle ertelenmesini savunarak algı operasyonuna,  halkımızın nabzını ölçmeye başlamıştır maalesef.  


Anayasanın 78. maddesi çok açıktır. En küçük bir yoruma dahi müsait değildir. 


Anayasanın 78. maddesine göre; savaş sebebiyle yeni seçimlerin yapılmasına imkân görülmezse,  Türkiye Büyük Millet Meclisi,  seçimlerin bir yıl geriye bırakılmasına karar verebilir. 


Demek ki; seçimlerin, zamanında yapılmayarak geri bırakılabilmesi için, savaş halinin olması ve bu savaş halinin,  seçimlerin yapılmasını olanaksız kılması ve bu nedenle, Türkiye Büyük Millet Meclisinin karar alması zorunludur. 


Şu anda savaş hali olmamasına rağmen, anayasanın 78 maddesinde yer almayan deprem neden gösterilerek seçimler geriye bırakılmak isteniyorsa, anayasada bir değişiklik yapılarak,  bir sefere mahsus bir geçici madde eklenmeli veya deprem gibi tabi afetler de; savaş gibi,  sürekli olarak seçimlerin ertelenmesine gerekçe yapılacaksa, anayasanın 78. maddesine savaş haline ilaveten tabii afetlerin de eklenmesi zorunludur. Siyasal iktidar gerekli çoğunluğu sağlayabiliyorsa,  bu yolu denemelidir. 


Sonuç olarak; bugün yürürlükte olan anayasaya göre, seçimlerin anayasa ve yasaların öngördüğü tarihten sonraki bir tarihe geri bırakılabilmesi için; sadece savaş haline münhasır olmak üzere, bu konuda tek yetkili, milli iradeyi temsil eden Türkiye Büyük Millet Meclisinin karar alması zorunludur. 


Anayasanın 6. maddesine göre;  Egemenlik,  kayıtsız şartsız Milletindir. 

Türk Milleti,  egemenliğini,  Anayasanın koyduğu esaslara göre,  yetkili organları eliyle kullanır. 

Egemenliğin kullanılması,  hiçbir surette hiçbir kişiye,  zümreye veya sınıfa bırakılamaz.  Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz. 


Bu itibarla, anayasanın 78. maddesinde açıkça belirtilen,  savaş hali ve buna bağlı olarak seçimlerin yapılmasının imkansız görülmesi koşulunun gerçekleşmesi halinde seçimleri bir yıl süreyle geri bırakma yetkisi, sadece Türkiye Büyük Millet Meclisine tanınmış olup, Yüksek Seçim Kurulunun;  hiçbir koşul ve şartlarda,  seçimleri geri bırakmaya ve etelemeye asla yetkisi yoktur. Anayasa ve ilgili özel yasa, Yüksek Seçim Kuruluna bu yetki ve görevi asla vermemiştir. Yüksek Seçim Kurulu;  durumdan vazife çıkararak,  anayasanın kendisine vermediği bu yetkiyi,  şu veya bu şekilde asla kullanamaz. 


7062 Sayılı Yüksek Seçim Kurulunun Teşkilat ve Görevleri Kanununun 6. maddesinde;  çok açık ve net bir şekilde,  Yüksek Seçim Kurulunun görev ve yetkileri belirtilmiştir. 


6. maddeye göre; Yüksek Seçim Kurulunun yetki ve görevi, seçimlerin başlamasından bitimine kadar,  seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğüyle ilgili bütün işlemleri yapmak veya yaptırmak,  seçim süresince ve seçimden sonra seçim konularıyla ilgili bütün yolsuzlukları,  şikâyet ve itirazları incelemek ve kesin olarak karara bağlamaktır. 


Anayasamızın 79. maddesi de çok açık olup, anayasamız da,  bir yargı organı olan Yüksek Seçim Kuruluna; seçimlerin,  genel yönetim ve denetimi yetkisini vermiş olup, bu hükme göre, seçimlerin başlamasından bitimine kadar,  seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma,  seçim süresince ve seçimden sonra seçim konularıyla ilgili bütün yolsuzlukları,  şikâyet ve itirazları inceleme ve kesin karara bağlama görev ve yetkisini vermiştir.  Yüksek Seçim Kurulunun kararları aleyhine başka bir mercie başvurulamaz. hükmü de, Yüksek Seçim Kurulunun anayasanın ve ilgili yasanın Yüksek Seçim Kuruluna tanıdığı yetkiler çerçevesinde aldığı kararlar için geçerlidir. 


2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu'nun 6. maddesine göre, seçim bir süreç olup; seçimin,  yani seçim sürecinin,  bir başlangıç günü (tarihi) vardır, sonrasında da bu süreci tamamlayan seçim, yani oy verme günü (tarihi) vardır. 


Oy verme gününden, başka bir anlatımla,  bir önceki seçimin yapıldığı tarihten itibaren beş yılın dolmasından önceki son Pazar gününden geriye doğru hesaplanacak altmış günlük sürenin ilk günü,  seçimin başlangıç tarihidir. 


Yüksek Seçim Kurulunun;  seçimlerin yönetimi ve denetimi görev ve yetkisi, anayasa ve ilgili yasaya göre,  seçimlerin başladığı günden(  bir önceki seçimin yapıldığı tarihten itibaren beş yılın dolmasından önceki son Pazar gününden geriye doğru hesaplanacak altmış günlük sürenin ilk gününden) itibaren başlar, seçimlerin bu başlama gününü (tarihini) de,  Yüksek Seçim Kurulu değil,  ilgili seçim yasaları belirler. 


Bu itibarla, siyasal iktidar;  biz seçimleri geriye bırakmak için Yüksek Seçim Kurulunu alet ederiz,  nasıl olsa onun vereceği bir erteleme kararı kesindir, bu karar aleyhine başka mercilere başvurulamaz ve biz de amacımıza ulaşırız diye düşünmemelidir.  


Açıkladığımız nedenlerle, Yüksek Seçim Kurulunun; anayasanın ve ilgili yasanın kendisine  yetki olarak tanımadığı bir seçim erteleme kararı,  yok hükmündedir.  


Siyasal iktidarın; Yüksek Seçim Kurulunu alet ederek, yetkisi olmadığı halde anayasaya ve yasalara aykırı olarak, Yüksek Seçim Kuruluna aldıracağı bir kararla seçimleri geriye bıraktırarak seçimleri askıya alması ve 18. Haziran. 2023 tarihinden sonra görevine devam etmeye kalkışması halinde, seçimlerle beş yıllığına milletten aldığı ülkeyi yönetme yetki ve görevi hukuken sonlanacağı için,  meşruiyetini yitirmiş, işgalci,  darbeci,  gayrimeşru bir  yönetim haline gelecek ve egemenlik hakkı gasp edilen Türk Milletinin; o işgalci ve gayrimeşru siyasal iktidarın alacağı hiçbir karara itaat etmeme ve bu işgale karşı, meşru anayasal direnme hakkı doğacaktır. 


Milletten aldığı ülkeyi yönetme ve millet adına egemenlik hakkını kullanma yetkisini kaybederek işgalci ve gayrimeşru hale gelecek siyasal iktidar, yürürlükteki Türk Ceza Yasanının, meşru devlet organlarını koruma altına alan hükümlerinden yararlanamaz hale gelecek. örneğin; egemenliğin asıl sahibi olan milletin,  gayrimeşru işgalci yönetime karşı yapacağı eylemler, örneğin hükümeti devirmeye, hükümeti ve meclisi görev yapamaz hale getirmeye, anayasayı ihlale teşebbüs gibi suçları oluşturmayacaktır. Bilakis,  bu suçların asıl faili,  bizzat işgalci ve  meşruiyetini yitiren yönetim olacaktır. 


Bu yazı da açıklanan,  anayasa ve yasalar esas alınarak açıklanan hukuki görüşler;  seçimlerle milletten aldığı yetki ve anayasa hükümleri uyarınca, 18. Haziran. 2023 tarihine kadar  meşru olan,  şu anda iş başındaki iktidara kaşı, onu devirmek amacıyla halkı darbeye ve direnmeye teşvik ve kışkırtma olmayıp, iş başındaki siyasal iktidarı,  anayasa ve demokrasi dışına çıkmaması,  çıkması halinde ise;  olabilecekleri,  tüm çıplaklığıyla,  hukuken ve hukukçu sorumluluğu ile anlatan ve uyaran bir yazıdır. 


Umarız,  tüm şüphelerimiz;  bir kuruntudan ibarettir ve asla gerçekleşmez, demokrasi ve anayasanın üstünlüğü galip çıkar, 18. Haziran. 2023 de demokratik seçimleri güle oynaya, demokrasi şöleni içinde yaparız. İş başındaki iktidar,  yeniden milletten yetki alırsa ülkeyi yönetmeye devam eder, yetki alamazsa, dünyanın sonu olmayıp, milletin yetkilendireceği yeni iktidar,  ülkeyi barış içinde yönetir, en başta depremzedelerimizin sorunları olmak üzere, öncelik sırasına göre ülkenin tüm sorunlarını çözer, hiç kimsenin burnu dahi kanamaz. Tüm dileğimiz budur.

Güner Yiğitbaşı

15/02/2023

Güner YİĞİTBAŞI

Hukukçu

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget