12 Mart, o günlerde Millet olarak bilinçlenen ve bağımsızlık ve demokrasi isteyen Türk milletini, Amerika’nın Türkiye için yaptığı 100 yıllık stratejik planlar içinde yer alan darbelerle terbiye etme sevdasıdır.
Evet, 12 Mart 1971 Askeri Darbesi, Amerika tarafından yerli uşakları ile birlikte, 1960 Ordu-Millet el birliğiyle yurtseverler tarafından yapılan ihtilalın yaptığı ve millet ve demokrasi açısından en özgürlükçü anayasa olan, 1961 Anayasası’nın iğdiş edilmesi için yapılan bir darbedir.
Evet, o gün, Amerikancı gladionun Türk devleti içindeki Sunay-Tağmaç Cuntası tarafından yaptığı bir darbe olan 12 Mart Askeri Faşist Darbesi, o gün yüzlerce yurtsever subayın ve - sivilin işkencelerden, hapishanelerden, kanunsuz infazlardan ve üç fidanı idamlardan geçirmek için yapılan Amerikancı faşist bir eylemdir.
Türkiye’de yer alan, geçmişte ve bugün ki Amerikancı süreçlerde, esas değinilmesi gereken yer ise bu emperyalist sürecin durmadığını bilmek olmalı ve Amerika’nın darbeler sonrasında yurtsever nesillerin özenle biçilerek, Amerika’nın stratejik planı olan yeşil kuşak çerçevesinde iktidara getirdiği, İslamo-faşist Tayyiban iktidarı ile devam etmesidir.
Yani, Türkiye’nin başına çuvalın geçirildiği ikinci aşama olan, 12 Mart 1971 askeri faşist darbesi ve sonrasında gelen üçüncü çuval olan 12 Eylül 1980 darbesi, daha sonrada Amerika’ya göbekten bağlı Radikal İslamcı Tayyiplerin iktidara getirilmesi olan dördüncü çuval hamlesi, tamamen bu 100 yıllık olan Amerikancı planlar çerçevesinde gelişen olaylardır.
Hiç bir şey tesadüf değildir.
Türk milleti bundan sonra, tarihten ders alıp, bu aşamaları ve başlarına geçirilen çuvalları doğru tahlil edip ve bilincine yerleştirirse ancak bugünleri doğru anlar ve geleceği için çözümler üretebilir.
Bu yüzden 12 Mart ve 12 Eylül Askeri Faşist Darbeleri doğru tahlil edilmeli ve tarihsel süreçlerine doğru oturtulmalıdır.
Bu tarihsel süreçler, nedenleri, icraatları ve sonuçları ile toptan ele alınırsa ancak bugünden sonrası için ne yapılması gerektiği konuşulabilinir ve bir bilinç sıçraması oluşturabilir. Ve gerekli şartlar oluştuğunda da millet lehine harekete geçilerek değerlendirilebilir.
Bugün ben, 12 Mart 1971 Amerikancı Faşist Sunay- TAĞMAÇ Cuntasını, Türk millet ve devletinin başına geçirilen ikinci çuval olayı olarak değerlendiriyor ve bunun yıl dönümü olması dolayısıyla lanetliyorum.
Bugün, ben Türk milletine, TSK ‘nın ve Türk milletinin sivil ve yurtsever olan kesiminde, bugüne kadar çektiği acıları ve nedenlerini tarihsel hafıza arşivinden çıkarıp güncellemesini öneriyorum.
Bundan sonra, Türk milletinin yukarda değindiğim gibi, Amerikancı Askeri Cunta ve sivil görünümlü İslamo-Faşist iktidarın bir daha asla iktidara değil, Türkiye toprağında; ideoloji, siyaset ve örgütlenme olarak yer bulmaması için, önümüzdeki süreçte fırsatları iyi değerlendirmelerini, ciddiyetle ilgili herkese öneriyorum.
Önümüzdeki süreçte, Türkiye’de bugünde var olan ve 12 Mart’tan bu tarafa süre gelen, Amerikancı çizginin gerçekten değiştirilmesi için ve Amerika’nın 100 yıllık Türkiye planlarının yerle bir edilmesi için, Türk milleti artık kendi kendini, Amerika’nın BOP iktidarı olan radikal İslamcı Tayyip ve Tayyibanlara karşı, objektif ve subjektif olarak bir temel strateji çerçevesinde bir Milli Birleşik Cephe de buluşturmalıdır. Ve bu önümüzdeki süreçlerde, Türkiye’yi askeri ya da sivil görünümlü Amerikancı faşist ve İslamo-faşist iktidarlardan ebediyen kurtarması için, Türkiye’nin önünde bu her şeyden önce milli bir şart olarak görülmelidir.
Bu Milli Birleşik Cephe oluşumu ve buluşması, artık bir Millet ve Devletin; bağımsızlık, onur ve millet olmak için tereddütsüz tercih yapmasını da mutlak ve gerekli kılmaktadır.
Sefa Yürükel
Sefa M. YürükelSosyal Antropolog ve Etnograf
Soykırımlar ve Terörizm Araştırmacısı-Hollanda
Yorum Gönder