Ramazan Davulcusu

Ramazan Davulcusu
Bu gün Ramazan Bayramının birinci günü; evin önüne uzaklardan davul çalarak iki delikanlı geldi, “bayram harçlığı" diyerek. Nerelisiniz, dedim Adanalıyız dediler.
Oysa bizim İnönü Mahallesinin davulcuları Kırıkkale'li idi ve iki ramazan davulcusu vardı. Boğazlarında kimlik belgeleri olduğu halde, bir ay boyunca davul çaldılar, oruç tutanları sahura kaldırdılar. Aslında oruç tutanlar, alarm saatleri ile sahura kalktılar ama davulcu da dolanıp durdu sokaklarda.
Ramazan ayının başında ve sonunda bahşiş topladılar. Ama bu gün, bayramın birinci günü delikanlı iki davulcu "Adana'lıyız", dediler, “bayram harçlığı” topluyorlardı. Kendi kendime, bu mahallenin davulcusu Kırıkkaleli idi, bunlar da neyin nesi diye düşündüm ve aklıma dolandırıcılık geldi. Vatandaşlar, komşular da sorgulamadan manevi gün ya, beşer onar sürekli para veriyorlardı. Şüphelendiğim için önce Muhtar Sema Deniz'e, sonra polis karakoluna durumu anlattım. Adamlar büyük ihtimalle dolandırıcı idiler. Polis karakolunda nöbetçi polis "ekip gönderelim araştırsın"  dedi.
Adanalı ve sonradan sahte davulcu olduklarını öğrendiğim iki genç davulcuya, “kardeşim Ramazanın başında bahşiş topladınız, sonunda topladınız, şimdi de bayramda topluyorsunuz, bu olur mu, hakkınızda dilekçe vereceğim, dedim, baktım davulcular hızlandılar, sokağın sonuna doğru yürüdüler, gittiler.
Gerçek Davulcular geldiler, Bu davulculardan bir saat sonra, baktım, boğazlarında kimlik kartları olan iki davulcu ayını evleri dolaşarak bayram harçlığı istiyorlar. O zaman anladık ki önceki davulcular sahte davulcularmış. Yeni davulculara durumu anlatınca Adanalı oldukların söyleyen davulculara gerçek davulcular küfretmeye başladılar.
Bundan iki saat sonra, camiye gitmek üzere evden ayrıldım. Baktım yan sokaktan davul zurna sesleri geliyor, hemen o tarafa yöneldim; meğer komşu Uğur Mumcu Mahallesinin davulcuları imiş, bahşiş topluyorlar.  Caddede görünce resimlerini çektim.
İki saat sonra eve geldim, Batıkent Karakoluna, “sahte davulcuları ne yaptınız, böyle bir olay bildirmiştim sabahleyin karakolunuza, dedim.
Karakoldaki nöbetçi polis, “yav arkadaş bir sürü, yaralama, kaza olayları var, biz davulcularla uğraşamayız”deyince, ben hafifçe moralim bozuldu, telefonda polis memuruna, demek ki davulcuların dolandırıcılığı yanlarına kar kalacak, deyip, kapattım.
Ramazan Davulcusu Artık Gerekmez.
Eskiden köy ve kasabalarda alarm saatlerinin olmadığı zamanlarda, davulcular çok önemli işlev yaparlardı. Benim küçüklüğümde 1950 de Ramazan davulu çalma işini genellikle köy bekçileri yaparlardı. Davul bulamadıkları için boyunlarına iple bağlanmış bir boş teneke asarlardı, tan tan tan diye Ramazan davulu çalarlardı. Bu gelenek yüzyıllarca günümüze kadar devam etmiş.
Eskiden, Osmanlıda sık sık savaş ilan edilirdi; padişahın savaş ilan eden fermanı bir davul eşliğinde köy meydanında bekçi-ases tarafından “eyy ahali duyduk duymadık demeyin, padişahımız filan düvele savaş ilan etmiş, eli silah tutanların askerlik şubelerine” diye davula dan dan vurur, birkaç kez davul eşliğinde ünlermiş.
Orta Asya Türk töresinde davul kutsal sayılırdı. Bir Türk beyi yüksek bir makama atanınca, devletin başı kimse onun tarafından beyin eline bir tuğ bir de davul verilirdi. Şimdilere değin Anadolu’da bir kız davul zurnayla gelin olmak ister, davulsuz zurnasız düğünü düğünden saymazlardı.
Bu konuda küçük bir araştırma yapmıştım. Öyle davulcular var ki, Konservatuarın vurgulu çalgılar bölümünü bitirmiş; bir iş bulamayınca “bu sene ramazan davulcusu bari olayım” deyip davul çalmaya başlamış, yani üniversite mezunu Ramazan davulcuları vardı.
Yıllarca köyünde Ramazan davulu çalanlardan yaşlanan, 80 yaşına gelmiş davulcular yanında; kocası yıllarca Ramazan davulculuğu yapmış ve öldükten sonra karısı Ramazan davulculuğu yapan kadınlar ve çocuk yaşta davulcular da vardı.
Günümüzdeki davulculardan bir kısmı motosikletle, bir kısmı arabanın bagajında davul çalanlar bulunuyor. Artık ramazan davulculuğu da kaybolan mesleklerden olma yolunda olsa gerektir.
Günümüzde gelişen zaman ayarlı alarm cihazları varken, insanları böylesine dilenci gibi para toplamaya devam ettirmek pek hoş olmasa gerek.
Günümüzde, bir zamanları çok önemli işlevi gören Ramazan davulcularına, gelişen teknoloji ile hiç de gereksinim kalmamıştır. Birbirinden çeşitli ve modern alarm saatleri, cep telefonları var. Rahatlıkla istediğin saatte bunları istenilen saate göre kurup ayarlandıktan sonra, istediğin saate uyandırılabiliyorsun. Artık bu geleneğin işlevi bittiği için, yasaklanmalıdır.
Bu gün Ramazan Bayramının birinci günü; herkesin bayramını kutlarım sağlıklı günler dilerim.

Ramazan Davulcusu
RAMAZAN MANİLERİ
Yeşerecek nice can
İçimizde heyecan
Hasretimiz bitiyor
İşte geldi ramazan
Hey erenler erenler
Gül bağını derenler
Orucumuz altıdır
Hakk’a gönül verenler
“Okur müezzinin hası;
Kirli kalbin gider pası.
Âşık olan Ramazana;
Seneye dek tutar yası..”
“Bedestenli Hacı Osman
Tesbihinin ucu mercan
Hacı Bey kahve içiyor
Elinde lağfuri fincan”.
Kaynak: Ramazan Manileri - Ahmet Kuş
”Ezanlar hep okundu / İftarlığım lokumdu  / Aç karnına çok yedim / Bana biraz dokundu.”
”Bak geldi etli dolma / Çok yiyip göbek salma./ Üstüne bir kahve iç / Terâvihe geç kalma!”
”Maniler çiçeklidir/ Birbirine eklidir /Davulcunun daveti / Mutlaka böreklidir.”
”Var hânene selâm et! / Hâlin olsun selâmet / Son günler yaklaştıkça / Çoğalır oldu dâvet.”
”Misafirim nazlandı/ Börek diye sızlandı / Bir sini börek yedi/ Biraz olsun uslandı.”
”Acı köfteye yandım / Yiye yiye usandım / Cebime koyacaktım / Bakanlardan utandım.”
”On üçüne geldik mi? / Nefisleri yendik mi? / İmandadır saadet / Bunu böyle bildik mi?”
”Secdeye varan başla / Gözlerden akan yaşla / Müslüman arkadaşla / Ne güzeldir Ramazan.”
”Ay açmaz bulut açmaz / Ay buluta kavuşmaz / Günahları andıkça / Bana gülmek yaraşmaz.”
”Yaram derindir eşme. / Aman derdimi deşme / Sahurda börek yoktu. / Gözlerim oldu çeşme.”
”Hava sıcak terlerim / Birçok mâni derlerim / Davet verdim bu akşam. / Sizleri de beklerim.”
”Okudum yazar oldum / Davette gezer oldum / Hergün börek istiyor / Nefsime kızar oldum.”
”Onbir ayın sultanı / Kıymetlidir her ânı / Süslersin şu cihânı / Hoşgeldin yâ Ramazan!”
”Herkes sabırla bekler / Zayi olmaz emekler / İftara geliyoruz. / Hazırlansın yemekler.”
”Yemekler boldur gayet / Beni de edin davet / Birlikte yer içeriz / Şöyle ederiz sohbet.”
”Aldanma sağa sola / Gel gidelim hak yola / Güzel oruç tutanın / Âkıbeti hayrola.”
”Günâhın olsa yığın / Yine de O’na sığın. / Gazabından fazladır/ Rahmeti Allah’ımın.”
”Ramazan geldi hoş geldi / Evlere şenlik geldi / Dün herkes oruç idi / İftar yemeği yendi.”
”Seni pek seçemedim / Sıcak çay içemedim / Başka yemek çoksa da / Kaymaktan geçemedim.”
”Deniz suyu serindir / Damla gibi derindir / Bir tek hurma da olsa / Bir mü’mini sevindir.”
”Fırın üstünde kürek / Gene sızladı yürek / Her yerde dayanır da / Bal’a dayanmaz yürek.”
”Dere coşmuş çağlıyor / Dağı duman bağlıyor / Zengin olsan ne fayda / Fakir kardeş ağlıyor.”
”Sâlih olan seçilir / Gök kapısı açılır. / Oruçlunun üstüne / Ne rahmetler saçılır.”
”Duvardan kedi atladı / Bekçinin ödü patladı. / Merak etme bekçi baba / Bey kesesini yokladı.”
”Ramazan’ım merhaba / Bizlere verdin sefâ / Rabbimize hamdolsun / Her nefeste bin defa.”
”İşte geldim iki büklüm / Üstümdedir davul yüküm / A benim ağalarım / Selamun aleykum.”
”Oruç tutmak izzettir / Bilene bir lezzettir / Onbir ayın sultanı / Mü’minlere rahmettir.”
”Hoşafın suyu boldur / Bir kepçe daha doldur / Sahurda köfte varmış / Ne olur erken kaldır.”
”Akşam ezanı dinlemek / Sahur vakti yemek yemek / Ramazana mahsus şeydir / Gece davulcu söylemek.”
”İnananlar oruç tutar / Gönüller hep bir atar / Sevinir hep müminler / Allah diyenler artar.”
”Davulun içi pekmez / Çalarım fakat ötmez./ Bir bahşiş vermezseniz / Davulcu buradan gitmez.”
”Arnavut’musun Tatar’mısın / Ekşili çorba yapar mısın / Sana davul çalıyorum amma / Acaba sen oruç tutar mısın?”
”İşte geldi gidiyor / Mutlu günler bitiyor / Onbir ayın sultanı / Bize vedâ ediyor.”
”Vişneyi dalda koyma / Beni bu halde koyma / İftara çabukça gel / Gözümü yolda koyma.”
”Sahur vakti emîndir. / Hoşaf suyu serindir. / Aman eli çabuk tut / Yetimi sen sevindir.”
”Sahur oldu ışıyor / Bülbüller ötüşüyor / İftara çay deyince / Yüreğim tutuşuyor.”
”Sokak yolu dar mıdır? / Minaresi var mıdır? / İftara kal diyorlar / Acep aslı var mıdır?”
”Yeni cami direk ister / Bunu söylemeye yürek ister / Benim karnım toktur ama / Arkadaşım börek ister.”
”Yün yatakta yatarız / Yapma çiçek satarız / Biraz bekle davulcu / Şimdi bahşiş atarız.”
”Akşam göründü hilâl, / Kazançlar olsun helâl, / Orucun sevabını, / Çok verecek Zül-celâl!”
”Gökyüzünün melekleri / Devran eder felekleri / Bu ayda ikram edenin / Zayi olmaz emekleri.”
”Karşıma fener geldi / Aklıma neler geldi / Börek bekledim ama / Sofraya döner geldi.”
”Ne uyursun ne uyursun / Bu uykudan ne bulursun / Al abtesti kıl namazı / Cenneti alayı bulursun.”
”Kavuştuk Ramazan’a / Hem de büyük ihsana / Bu ayda oruç tutmak / Huzur verir insana.”
”Şükür bu aya girdik. / Akşam hilâli gördük / Sevinçlere garkolup / Yüzü secdeye sürdük.”
”Bu aya hürmet gerek / Nîmete şükür gerek / Mübârek Ramazan’da / Hakka ibâdet gerek.”
”Cebimin ağzı dardır / İçinde şeker vardır. / Sabreyle aman gönül / İftara neler vardır?”
”Pilavın kokusu var/ Mâninin arkası var / Bahşişimi yollayın. / Gözümün uykusu var.”
”Rabbimizin nîmeti / Ölçülür mü kıymeti? / Bu ayda müminlere / Saçar bolca rahmeti.”
”Besmeleyle çıktım yola / Selam verdim sağa sola / A benim ağalarım / Ramazanınız mübarek ola.”
”Uzandım kuş oldum / Dövüldüm gümüş oldum / Hak derdine düşeli / Bir divane kuş oldum.”
”Nerden geçti aklıma / Kadayıfla baklava / Aç gözlü olma diye / Annem vurdu oklava.”
”Çatal kaşık elimde / Besmele var dilimde / Fazla kaşık salladım / Bir sızı var kolumda.”
”Geldi Ramazan ayı / Yendi temcit pilavı / Akşam iftardan sonra / İçelim demli çayı.”
”Âleme rahmet geldi, / Büyük bir ni’met geldi, / Ramazanla birlikte, / Cennet müjdesi geldi.”
”Bu ayın kadri yüce, / Hizmet et gündüz gece, / Orucu tutmalıyız, / Hepimiz ailece.”
”Halayıklar halayıklar / Ocak başında uyuklar / Davulumun sesini duyunca / Pirincin taşını ayıklar.”
”On bir diye sevinme / Teravihten erinme / İbadetler şükürdür / Bunu bil ki öğünme.”
”Olundu âleme müjde / Getirir âlemi vecde / Ağaçlar ediyor secde / Geldi mübarek Ramazan!”
”Bak kışın ayazına / Kalk Hakk’ın niyazına / Haydi hemen gidelim / Teravih namazına.”
https://www.incesoz.com/ramazan-manileri/
Cevat Kulaksız 

Cevat Kulaksız

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget