MHP dışında Meclis’te grubu bulunan siyasi partilerin tümü seçim bildirgelerini açıkladı. Medyadaki genel algıya bakıldığında en çok gündem oluşturan bildirgenin CHP’ninki olduğu görülüyor. CHP’nin önünde şimdi, kaynaktan kadroya kadar bu vaatlerini nasıl ve kimlerle yerine getireceğini toplumun en geniş kesimlerine anlatma sorumluluğu var.
Anadolu’nun kahvelerine, semt pazarlarına kadar ulaşan CHP bildirgesinin hem ciddi bir destek aldığı hem de öteki partiler katında telaş uyandırdığı dikkati çekiyor. Bir söz vardır; ne kadar büyük doğruları söylersen söyle, söylediklerin halkın anladığı kadardır.
Geçmişte AKP’ye oy veren seçmenlerin bir bölümünün CHP’nin vaatlerini anlamaya ve inanmaya çalıştığını birebir sahada gördük.
HDP’nin vaatleri ise Türkiye partisi olma çabasının tipik bir yansıması.
AKP’nin bildirgesi, matbaaya giderken düşen boşluklar doldurulduktan sonra tamamlandı. Eğer Davutoğlu, “son eklemeleri ben yapmamıştım, araya birisi koymuş” demezse AKP’de seçmenin karşısına bu bildirgeyle çıkacak.
***
Siyaset gündeminin son dönemdeki ana konusu şu:
AKP oylarındaki erimeye karşılık hangi parti ya da partiler yükseliyor, AKP iktidarının sandığa gömülmesi hangi koşulda gerçekleşir?
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, bu denklem üzerinden kurban keserek şu saptamayı yerleştirmeye çalışıyor:
“AKP tek başına iktidar sınırında, HDP barajı geçme sınırında.”
Bu denklemi Türkçeye çevirdiğinizde Demirtaş şunu söylemeye çalışıyor:
“Ey Türkiye’nin AKP iktidarından bıkan kesimleri, bu hükümetin sandığa gömülmesi bizim barajı geçmemize bağlı.”
HDP’nin böyle bir siyaset üretmesi elbette hakkıdır. Risk alarak girdiği seçimlerden, güçlü çıkmak isteyecektir.
Ancak, gerçek denklem bu değil, şu:
CHP’nin yüzde 31’den itibaren alacağı her yeni oran AKP’nin iktidar koltuğundan düşme olasılığını güçlendiriyor. Bir başka deyimle CHP oylarının 30’ların üzerinde olması demek, AKP oylarının da 40 bandında olması anlamına geliyor. Bu da AKP’nin çıkaracağı milletvekili sayısını kesinlikle 300’ün altına indiriyor. Olasılık hesaplarını çeşitlendirince AKP 260 - 270’te kalıyor.
Seçimlere 1.5 aylık bir süre kaldı. Dalgalanan gündem, bugünkü hesapların tümünü altüst edebilir. CHP’nin ana hedefi tek başına iktidar. Yukarıdaki olasılıklar gelişmeleri olabildiğince tarafsız izleyenlerin paylaştığı görüşler.
***
Türkiye’de seçmenin ortalama yüzde 15’lik dilimi seçimlere 3 ay kalana dek oy vereceği partiyi netleştirmez. Bu dilimin ana özelliği kararının başına “Bu sefer” ibaresini koymasıdır.
Gözlemlerimiz o ki bu yüzde 15’lik dilimin yüzde 5’i kararını netleştirdi. Ortada çok belirleyici olmaya aday yüzde 10’luk bir dilim var.
Bu dilimin aslan payını alan seçimin de aslan payını alır.
Mustafa Balbay /Cumhuriyet
Yorum Gönder