AKP Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, Kemal Kılıçdaroğlu'nun seccade üzerinde durduğu fotoğrafını paylaşarak, "Ayakkabınız ile bastığınız yer, Müslümanların secde ederken kullandığı seccadedir" dedi.
Hamza DAĞ ve onun gibi yaygara yapanlar da çok iyi bilmelidirler ki; seccade, dinen kutsal bir cisim değildir. Namaz kılınırken yere serilen namaz kılanı yerin mikroplarından koruyan küçük bir halı parçasıdır o kadar.
Yanlışlıkla ayakkabı ile basılmışsa, dünyanın ve İslam’ın sonu değildir. Ayakkabı ile basıldığı için kaldırır temizletirsin ve yeniden namaz sırasında serip kullanırsın.
Namazın muteber olması için seccade üzerinde kılınması da şart değildir. Tıpkı namazın camilerde kılınmasının şart olmadığı gibi.
Nedir bu yaygara?
O seccadenin ibadet yeri olmayan bir yerde serili olarak tutulmasının gereği nedir?
Seccadeye o kadar kutsal değer atfediyorsanız; seccadeyi, herkesin yanlışlıkla basma riski olan ibadet dışı yerlere serip, serili halde tutmayacaksınız o zaman.
Arşimet misali, hani Arşimet'in; suya batırılan bir cismin taşırdığı suyun ağırlığı kadar kendi ağırlığından kaybettiğini fark ederek hamamdan "eureka" (buldum, buldum) diye haykırarak çırıl çıplak dışarı fırlaması gibi, saray yandaşlarının da, KILIÇDAROĞLU'nda arayıp bir türlü bulamadıkları kusuru, nihayet sözde de olsa buldular ve şimdi seccadeye bastın yaygarası eşliğinde göbek atıyorlar.
Geçiniz beyle bu bayat şeylerle uğraşmayı. Seccade, sizin sandığınız gibi tek başına durduğu yerde kutsal bir halı değildir. Namaz kılmak amacıyla kalıcı olarak yayılacaksa, sadece camilerin namaza secde edilen ve ayakkabı ile girilmeyen yerlerine serilebilir. Seccade üzerinde namaz kılmayı alışkanlık haline getirenler de, cami dışında namaz kılarlarken açtıkları seccadeyi, namaz sonrası toplamak zorundadırlar.
KILIÇDAROĞLU'na olmaması gereken yerde serili olduğu için yanlışlıkla ayakkabısıyla bastığı bastığı için yaygara yapanlar, sanırım camilere pis kokan mikroplu çoraplarıyla gelip seccadelere basan ve çorabının pis kokusuyla, arkasında namaz kılan insanların burun kemiklerini kıran sözde Müslümanlara ne diyecekler merak ediyoruz doğrusu.
KILIÇDAROĞLU'nu İslam’a ve İslam’ın kutsallarına saygısız olarak gösterebilmek için seccade üzerinden yaygara yapan seccade Müslümanları, İslam’ın içinin, ruhunun boşaltıldığının, İslam’ın ahlaki değerlerinin yok edildiğinin elimizde sadece İslam’ın namaz kılınan seccadesinin kaldığının farkındalar mı?
İslam’ın; kul hakkı yememe, hırsızlık ve yolsuzluk yapmama, haram yememe, yalan söylememe, komşun açken tok yatmama gibi ahlaki değerlerinin sürekli çiğnendiği ve yok edildiği ülkemizde, sizin gözünüz KILIÇDAROĞLU'nun yanlışlıkla bastığı ve özür dilediği seccadeye mi görüyor sadece?
Evet, KILIÇDAROĞLU; o anlamda, yani hırsızlık ve yolsuzluk yapmama, kul hakkı yememe, yalan söylememe, dürüst ve namuslu olma gibi İslam’ın gerçek değerlerine sahip olduğu için, onu hiçbir kutsallığı olmayan seccade üzerinden itibarsızlaştırma alçaklığını gösteriyorlar.
Seccadeye tapmayın, Allaha tapın Allaha.
İslam’ın; her insanda bulunması gereken ahlaki değerlerine önem verin ve bu değerlere sahip olamayanlara bulaşın ve eleştirin biraz da, tabi yüreğiniz varsa ve gerçekten Müslümansanız.
Ne yaparsanız yapınız, din simsarı münafıklar; iktidarınız, demokratik seçimlerle 14. Mayısta sonlanacak ve ülkemize, yok ettiğiniz, ahlaki değerleriyle içi doldurulan gerçek İslam geri dönecektir.
Bunu da, o beğenmediğiniz seccadeye bastı yaygarasıyla itibarsızlaştırmaya çalıştığınız KILIÇDAROĞLU liderliğindeki Millet İttifakı sağlayacaktır.
Güner Yiğitbaşı
01/04/2023
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Yorum Gönder