Bu yazımıza, bir okurumuz, aynen; ”Sadullah Ergin de Çankaya CHP adayı. Mustafa Kemal'in askerleri gurur duyacağınız bir aday koymuşlar size. Ergenekon kumpas davalarının adalet bakanı tam sizlik aday. Hem de Atatürk'ün Çankaya'sından aday” yorumunu yapmış.
Bu okurumuzun yorumunda belirttiği gibi, AKP de siyaset yaparken AKP Hükümetinde Adalet Bakanlığı yapan Sadullah ERGİN, sütten çıkmış ak kaşık değildir. Okurumuzun, Sadullah ERGİN'e yönelik olumsuz hassasiyetine hak vermemek mümkün değil. Evet, maalesef şu anda hatırlamak dahi istemediğimiz, Fetö kumpası Ergenekon ve benzeri davalar, Sadullah ERGİN döneminde gündeme gelmiş, yargı bağımsızlığını kaybederek siyasallaşmış ve hukuk dışı davalar açılarak kararlar verilmiştir. Bunda, o deönemin Adalet Bakanı Sadullah ERGİN'in siyaseten sorumluluğunun bulunmadığını, kimse iddia edemez.
Ancak, Sadullah ERGİN kendi özeleştirisini yapıp AKP ile bağını kopararak, yine AKP'den kopup Deva Partisini kuran BABACAN'ın Millet İttifakı bileşeni partisinde siyaset yapmaya başlamıştır.
Şu da bir gerçektir ki; Sadullah ERGİN'in yeni partisi Deva ile Millet İttifakı adı altında bir seçim işbirliği yapılmıştır. Amaç da, ülkeyi felaketin eşiğine getiren tüm cumhuriyet değerlerini yok eden AKP iktidarından bu ülkeyi kurtarmaktır.
AKP iktidarından kurtularak ülkeyi ve demokrasimizi düzlüğe çıkarabilmek için meclis çoğunluğunu sağlamanın tek yolu olan, Deva Partisi ve diğer ittifak bileşeni partilerin CHP listelerinden aday gösterilerek seçimlere girilmesinin zorunlu bir sonucu olarak, Sadullah ERGİN de, CHP'nin listelerinden Ankara adayı olarak gösterilmiştir.
Sadullah ERGİN; seçildiği takdirde CHP'nin değil, Deva Partisinin milletvekili olacak ve bu sıfatla mecliste görev icra edecektir. CHP ve lideri KILIÇDAROĞLU; Sadullah ERGİN'i, Millet İttifakı ve daha fazla milletvekili çıkarabilmek için, ittifak içinde alınan ortak listeyle seçimlere girme kararının gereği olarak CHP listelerinde Deva Partisinin kontenjanından aday göstermek zorunda kalmıştır.
KILIÇDAROĞLU ve CHP'nin; DEVA Partisinin kontenjanı olan milletvekili adaylarını seçme , beğenme ve beğenmeme hak ve yetkisi bulunmamaktadır.
Şu da unutulmamalıdır ki; bu birliktelik geçici olup, ittifak bileşeni partilerin üzerinde anlaştıkları ve ortak mutabakat belgesi olarak kamuoyuna açıkladıkları asgari müştereklerde birlikte çalışacaklar ve bu metin ile bağlı kalacaklardır. Bu nedenle, bazı insanlarımızın adalet bakanlığı dönemindeki bazı icraatlarından memnun olmadıkları Sadullah ERGİN'in, seçimleri kazanarak milletvekili olması halinde kullanacağı yetkiler de, mutabakat belgesi metniyle sınırlı olacak ve hala kafasının bir köşesinde saklı olarak kalmış bulunan, cumhuriyet değerlerine aykırı bir icraat yapma şansını da bulamayacaktır.
Bir önceki yazımıza, Sadullah ERGİN üzerinden, olumsuz yorum yapan okurumuza, ”Haklısınız. Bazen zaruretler memnu şeyi mübah kılar maalesef” şeklinde bir cevap vermiştik. Bu okurumuz da, bu mesajımıza cevap olarak, Yine ATATÜRK'den “Ehven'i şer, şerlerin en kötüsüdür” diye cevap vermiş.
Büyük ATATÜRK “Ehven'i şer, şerlerin en kötüsüdür” derken, sanırım zamanın koşullarına ve somut bir olaya ilişkin olarak ve o olay için geçerli olarak bu sözü söylemiş olmalıdır.
Bugün ülkemizin içinde bulunduğu; siyasi, ekonomik ve sosyolojik kriz ve buhran gibi, bazen öyle kötü koşullarla yüz yüze kalabiliriz ki; şerler içindeki, en ehven'i şeri dahi arar ve kabul etmek durumunda kalabiliriz. Herşey çok güzel olur da, buna rağmen, mevcut güzele sarılmak yerine, ehven'i şeri tercih edersek, o zaman; ATATÜRK'ün, ”Şerlerin en kötüsü ehven'i şerdir “sözü haklılık kazanabilir.
Bizi eleştiren okurumuza ve onun gibi düşünenlere şunu da söylemek isteriz. Sadullah ERGİN; CHP'nin adayı değildir, DEVA Partisinin adayı olup, oyların çöpe gitmemesi ve Millet İttifakının büyük bir çoğunlukla mecliste sandalye kazanmasını amaçlayan, CHP listesinde Deva Partisi adına şeklen, kiracı olarak yer almaktadır.
Sadullah ERGİN'e itiraz edenlerin muhatabı, CHP değil, Deva Partisi olmalıdır.
Bize göre; ülkeyi her alanda felakete sürükleyen, ülkeyi idare etme yeteneğini kaybeden, özgürlükler ve demokrasi düşmanı AKP ve saray iktidarının lideri ve en büyük bileşeni olduğu Cumhur İttifakına son anda dahil edilen, laiklik karşıtı terör örgütü Hizbullah ile organik bağ içindeki HÜDA PARI kimse eleştirip kaale almamaktadır, maalesef.
Bana sorarsanız, Sadullah ERGİN; Cumhur İttifakının bileşeni olarak gireceği seçimlerde Türkiye Büyük Millet Meclisine dört milletvekiliyle girecek olan HÜDA PAR genel başkanı ve diğer üyelerinden daha az tehlikeli ve zararlıdır.
Sadullah ERGİN üzerinden, haksız ve alakasız olarak CHP'yi eleştirenler, HÜDA PAR'ın destek verdiği AKP ve Saray iktidarının devamından yanalarsa, HÜDA PAR ve liderini, laik demokrasimiz ve özgürlüklerimizin geleceği için, Sadullah ERGİN'den daha zararsız görüyorlarsa, eleştirilerine devam etsinler ve hatta Millet İttifakına oy da vermesinler.
Lütfen, bu seçimlerin ülkemizin geleceği açısından önemini kavrayınız ve haklı eleştirilerinize dahi bir süre ara veriniz.
İçinde bulunduğumuz koşullara göre; ATATÜRK'ün dediği, ”Ehven'i şer, şerlerin en kötüsüdür. ”sözü geçersizdir. Sevgili ATATÜRK bizi hoş görsün.
Güner Yiğitbaşı
10/04/2023
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Yorum Gönder