Bir Kez Daha Uyarıyoruz Aklınızı Başınıza Devşiriniz

Bir Kez Daha Uyarıyoruz Aklınızı Başınıza Devşiriniz Sonra da, işsiziz, asgari ücretle, emekli maaşıyla geçinemiyoruz, doğalgazı açamıyoruz üşüyoruz,

Bir Kez Daha Uyarıyoruz Aklınızı Başınıza Devşiriniz
Macaristan seçimlerinde, bir araya gelen altı muhalefet partisinin, Türkiye’deki karşılığı ERDOĞAN olan Macaristan'ın iş başındaki liderine mağlup olmaları, haksız ve yersiz bir biçimde, ülkemizde istismar edilmeye başlandı, seçim kaybeden Macaristan muhalefet partileriyle,  Millet İttifakı bileşenleri partilerin tek ortak yanları,  altı rakamından ibarettir. 

Bu nedenle; Macaristan seçimlerinden, hiç kimse,  lehe veya aleyhe bazı sonuçlar çıkarmaya kalkışmasın. 

Macaristan seçim sonuçlarına, ne ERDOĞAN sevinsin,  ne de bizim altı muhalefet partimiz,  bir korkuya ve endişeye kapılmasınlar. 

Ancak; Millet İttifakının şu andaki ve istikbalde bileşenleri olacak bu altı muhalefet partimizin mensupları, liderler ve seçmenleri, Macaristan seçimlerini örnek alarak,  akıllarını başlarıma toplamazlarsa, 2023 seçimlerinin amaç ve misyonunu ve önemini kavrayamazlar ve hala,  Millet İttifakının ortak Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı, kimin olmasının gerektiği tartışmalarına saplanıp kalırlarsa, korkarım ki; Macaristan seçim sonuçlarının aynısını biz de yaşarız ve bir beş yıl daha karanlığa gömülürüz. 

Bu sözde, ERDOĞAN ve saray karşıtı muhalifler ve vatanseverler; artık,  Millet İttifakının ortak Cumhurbaşkanı adayının,  seçilmesi garanti olan İMAMOĞLU ve Mansur YAVAŞ olmalıdır hezeyanını,  bir kenara bırakmalıdırlar. 

İMAMOĞLU ve Mansur YAVAŞ; evet, başarılı iki Büyükşehir Belediye Başkanlarıdır. 

Evet; KILIÇDAROĞLU'dan,  yaşça genç ve daha yakışıklıdırlar. Özellikle İMAMOĞLU renkli gözlü oldukça genç ve tuttuğunu koparan,  insanlara güven veren, belagati kuvvetli, etkili konuşan bir siyasetçidir. 

KILIÇDAROĞLU'nun; yaşının doğal sonucu, saçları dökülmüş, cildi kırışmıştır, belagati İMAMOĞLU kadar üstün değildir, ama, konuşmalarının içeriği, ortaya koyduğu projeleri önemlidir. Zarfa değil, zarfın içine bakılmalıdır. 

Bir de, şu gerçeği düşünün; İMAMOĞLU  ve Mansur YAVAŞ, her ikisi de CHP'li olup, CHP lideri KILIÇDAROĞLU'nun öngörü ve tercihiyle aday olup seçimleri kazanmışlar ve seçimleri kazanıp başkan olduktan sonra da,  KILIÇDAROĞLU'nun desteğiyle, CHP'nin görüş ve sosyal demokrat politikalarını, başkanı oldukları belediyelerde uygulamaktadırlar. 

Evet, İMAMOĞLU'nu ben de çok seviyorum ama, düne kadar İMAMOĞLU'nu, ben de dahil,  kim tanıyordu? Allah’ınız aşkına. 

Bırakınız artık şu kimlik ve kişi siyasetini, kurumsal düşününüz, yapılacak olanlara ve projelere, partinin programlarına ve projelerine bakınız. 

Bize göre, İMAMOĞLU ve YAVAŞ'ın başarılarının arkasındaki gizli kahraman,  KILIÇDAROĞLU'dur.  Her ikisi de, yerel yönetimler üzüerinden CHP'nin başarılı çalışmalarını halka göstermek ve sunmak için çırpınan KILIÇDAROĞLU'nun nefesini,  enselerinde hissetmektedirler. 

Son yerel yönetim seçimlerine kadar, sosya politik, dine ve mezhebe dayalı kimlik siyasetlerinin olumsuz etkilerinin ağır bastığı nedenlerle,  seçimlerde ERDOĞAN'a karşı başarılı olamayan KILIÇDAROĞLU; son yerel seçimlerde,  lideri olduğu CHP'yi başarılı kılmış ve birçok büyükşehir belediyelerinin kazanılmasında en önemli rolü üstlenmiş, şimdi ortalığı karıştırmak isteyenlerin sürekli aday olmalarını sayıkladıkları İMAMOĞLU ve YAVAŞ'ın, siyaset sahnesindeki  başarılarının mimarı olmuştur. 

İMAMOĞLU ve YAVAŞ;  CHP politikalarını uygulayarak ve KILIÇDAROĞLU'nun desteğini alarak başarılı olmuşlarsa;  bunların mensubu oldukları ve kendi başarılarında önemli pay sahibi olan CHP lideri KILIÇDAROĞLU da, seçildiği takdirde,  niçin başarılı olamayacakmış? KILIÇDAROĞLU hakkındaki seçilemez endişesinin ve güvensizliğinin hiçbir haklı ve etik nedeni yoktur. Bu tamamen seçmen ihaneti ve  kaprisidir. 

Partisini ve partisinden seçilen belediye başkanlarını başarılı kılan, onların başarılarında payı bulunan partini genel başkanı dururken, partinin üyesi ve neferi olan İMAMOĞLU ve YAVAŞ, parti hiyerarşisine de, etik kurallara da aykırı bir şekilde niçin Cumhurbaşkanı adayı gösterileceklermiş gerçekten şaşkınım. Bazı seçmenler ve çevreler diyorlarmış ki; KILIÇDAROĞLU'nun seçimi kazanması şüpheli. Geçiniz bu ayakları, bunların hepsi manipülasyon. 

CHP'nin başarılı lideri dururken, başarılı iş yaptıkları için halk seviyor gerekçesiyle İMAMOĞLU veya YAVAŞ'ın Cumhurbaşkanı adayı yapılmalarını, ne CHP üst düzey yönetimi, ne de Millet İttifakının bileşeni partilerin liderleri,  asla içlerine sindirmemelidirler. 

İMAMOĞLU ve YAVAŞ da, çok açık ve net bir şekilde;  asla,  Cumhurbaşkanı adayı olmayacağız,  başarılı çalışmalarımıza İstanbul ve Ankara da devam edeceğiz, zor kazanılan bu illeri AKP 'li bir meclis üyesine bırakmayacağız diye kamuoyuna açıklama yaparak, ittifaka zarar verecek olan çatlak sesleri sonlandırmalıdırlar. 

Siyasette bir yere kadar seçmen tercihi dikkate alınabilir, bir yerden sonra adama dur demek gerekir. 

Millet İttifakının bileşeni en büyük parti CHP'nin;  başarıya aç olan, seçildiği takdirde başarılı olmaya ant içmiş, siyasetten önce en önemli makamlarda başarılı üst düzey yöneticilik yapmış, seçildiğinde yapacaklarını ve projelerini somut bir şekilde her platformda halka anlatan KILIÇDAROĞLU'nun adaylığı, kusura bakmayın ama,  nerenize batıyor?

Sizler,  ERDOĞAN'dan memnun musunuz, karnınız doyuyor mu, işiniz var mı, ucuz ekmek kuyruklarında sürünmüyor musunuz, çöpten sebze ve meyve toplayıp yemiyor musunuz, kışta kıyamette üşümediniz mi, mazotun litresini 23 TL den almıyor musunuz, vergileriniz beş yandaş müteahhide peşkeş çekilmiyor mu, sarayın lüks ve şatafatlı,  lale devrini hatırlatan halktan kopuk yaşamından ve tek adama dayalı yönetiminden memnun musunuz, anayasal hakkınız olan özgürlüklerinizi, biber gazı ve jop yemeden rahatlıkla kullanabiliyor musunuz?

Bu sorularımıza olumlu cevap verebiliyorsanız, ERDOĞAN ve onun  Saray yönetiminden memnunsanız, hala üzümün çöpü, armudun sapı, biz KILIÇDAROĞLU'nun adaylığını istemiyoruz diye ortalığı karıştırmaya ve ERDOĞAN'ın değirmenine su taşımaya devam ediniz. 

Sonra da, işsiziz, asgari ücretle, emekli maaşıyla geçinemiyoruz, doğalgazı açamıyoruz üşüyoruz, ucuz ekmek kuyruklarında anamız ağlıyor diye hiç ağlamayınız. 

Vallahi, benim tuzum kuru. Tuzu kuru olmayanlar ağlaşanlar düşünsünler ve akıllarını başlarına toplasınlar. 

Allah, iş ve aş vermez insana, Allah akıl vermiş kullan diye. 

Güner Yiğitbaşı

06/04/2022

Güner YİĞİTBAŞI

Hukukçu

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget