Şu Hukuksuzluk Bitsin Artık

Şu Hukuksuzluk Bitsin Artık Anayasa'nın, yasalar önünde eşitliği düzenleyen 10. maddesine göre, hiçbir kişiye özel bir ayrıcalık ve imtiyaz tanınamaz.

Şu Hukuksuzluk Bitsin Artık
Ülkenin onca sorunu arasında bir de Cumhurbaşkanı’na hakaret suçu sorunu var,  bu ülkenin. 

Bize göre bu sorun,  diğer sorunlar kadar önemli. 

Cumhurbaşkanı'na hakaret suçu, bağımlı yargının bağımlı savcıları ve hakimleri tarafından,  amacı dışında,  hukuka ve yasaya aykırı olarak uygulanmakta ve bu uygulama artık kamu vicdanını yaralamanın da  ötesinde,  kamu vicdanında büyük bir yara oluşturmuştur. 

Türk Ceza Kanununda düzenlenen cumhurbaşkanına hakaret suçu; yeni sisteme geçmeden önce, parlamenter sistem döneminde, partiler üstü ve tarafsız,  göreve başlarken namusu ve vicdanı üzerine yaptığı tarafsızlık ve anayasaya bağlılık yeminine sadık kalacak Cumhurbaşkanlarını korumak amacıyla yasaya konulmuş olan bir suç tipi olup; bu suçun yasamıza konulmasından sonra,  ülkemizin yönetim sisteminde ve Cumhurbaşkanının tarafsız kişiliğinde yapılan anayasal değişiklikler üzerine,  şu anda birisi AKP Genel Başkanlığı ve diğeri Cumhurbaşkanlığı olmak üzere  kafasına iki şapka geçiren partili Cumhurbaşkanı ERDOĞAN; parti lideri şapkasıyla yaptığı konuşmalarında, kendisine muhalif olan partililere ve halka hakaretler etmeyi, ağır sözlerle saldırmayı,  kendisine reva görüp  içine sindirirken, parti lideri olarak yaptığı bu hakaretlerine,  eleştiri mahiyetinde cevaplar veren muhalif kesimin,  hakaret teşkil etmeyen ağır eleştirilerine dahi tahammül edememekte ve savcılara suç duyurularında bulunmakta veya savcılar resen harekete geçmektedirler. 

Demokrasilerde böyle bir hukuk rezaleti olamaz. 

Anayasa'nın, yasalar önünde eşitliği düzenleyen 10. maddesine göre, hiçbir kişiye özel bir ayrıcalık ve imtiyaz tanınamaz. 

Sayın ERDOĞAN; taraflı cumhurbaşkanı olmayı, AKP Genel Başkanı olarak siyasi kimliği ile Cumhurbaşkanlığı görevini de yürütmeyi,  kendisi istemiş olup, bırakınız Cumhurbaşkanı sıfatıyla yaptığı konuşmalarını, siyasal kimliğiyle, AKP Genel Başkanı olarak yaptığı konuşmalarında dahi, kimseye hakaret etme hak ve imtiyazına sahip değildir. 

Siyasi kimliği ile yaptığı konuşmalarında, muhalefete yaptığı hakaretlerden sonra,  Cumhurbaşkanlığı şapkasını giyerek, kendisine yönelik cevabi eleştirileri Cumhurbaşkanı şapkasıyla karşılayıp savuşturmaya kalkışması, cumhurbaşkanlığı makamını ve o makama sağlanan yasal korumayı paratoner olarak siyasal kişiliğine yönelik olarak kullanmaya kalkışması, ne yasalara ve ne de mertliğe asla sığmamaktadır. 

Böyle bir imtiyaz ve ayrıcalık, asla olamaz. 

Savcılar ve hakimlerimiz;  her türlü baskılara göğüs gererek, bundan sonra  ERDOĞAN'ın cumhurbaşkanlığı sıfatıyla asla bağdaşmayan,  AKP Genel Başkanı siyasi kimliğiyle yaptığı eylem ve söylemlerine karşılık olarak,  muhataplarının yaptıkları, hakaret dahi oluşturmayan ağır eleştirilerini ve dahi,  hakaret oluşturan fiillerini, Cumhurbaşkanına hakaret olarak nitelendirerek dava açmaktan vazgeçmelidirler. 

Adalet Devletin Temelidir. ERDOĞAN devlet değildir. 

Adalet; partili Cumhurbaşkanının,  anayasaya göre yaptığı yeminini çiğneyerek, siyasal kimliğiyle yaptığı, bize göre devleti temelinden sarsan, milleti ayrıştıran ağır söz ve hakaretlerini aklayan ve bu hakaretlere bekçilik yapan, partili cumhurbaşkanına siyasal kimliğine yönelik olarak yapılan ağır eleştirileri, Cumhurbaşkanı'na hakaret suçu kabul ederek,  partili Cumhurbaşkanına koltuk değneği olma kurumu değildir. 

Yargı artık üzerine düşen yasal görevini yapmalıdır.  

Güner Yiğitbaşı

24/08/2021

Güner YİĞİTBAŞI

Hukukçu

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget