Sayın Erdoğan Ağzınla Kuş Tutsan Sana Kimse İnanmaz

Sayın Erdoğan Ağzınla Kuş Tutsan Sana Kimse İnanmaz Sizin, bu vakitten sonra, bu ülkeye yapabileceğiniz tek olumlu iş, biran önce seçime giderek,

Sayın Erdoğan Ağzınla Kuş Tutsan Sana Kimse İnanmaz
Partili Cumhurbaşkanı ERDOĞAN; bugün (02/03/2021),  İnsan Hakları Eylem Planı adı altında bir açıklama yaparak, "İnsan Hakları Eylem Planı,  değişim ve reform irademizin devam ettiğinin ve devam edeceğinin bir örneğidir” ifadelerini kullandı. 

Salt, laf ve söz olarak değerlendirdiğimizde, yaptığı açıklamalarda dile getirdiği insan hakları, harika. Demokrasilerde zaten olması gereken ve bizim anayasa ve yasalarımızda da yer alan ve ancak ERDOĞAN tarafından fiilen uygulanmayan hak ve özgürlükler. 

ERDOĞAN'ın; insan hakları eylem planı açıklamalarına ve yapmak istediklerine bakınca, bu ülkede insan hakları ve özgürlüklerinin fiilen  mevcut olmadığını,  uygulanmadığını,  çok iyi anlıyorsunuz. 

Bu nedenle, ERDOĞAN'ın;  insan hakları eylem planı açıklamalarını, anayasa ve yasalarda esasen mevcut olan insan hak ve özgürlüklerinin, uygulamada askıya alınarak, fiilen  uygulanmadığının açık bir itirafı olarak değerlendiriyoruz. 

Bu açıklamayı, bu ülkede tek başına 19 yıldır iktidarda olan bir partinin genel başkanının değil de, özgürlük ve insan hakları arayışında olan ana muhalefet partisi liderinin yaptığı açıklamalar olarak algılıyorsunuz, ister istemez. 

Ama, maalesef insan hakları eylem planını açıklayan kişi, bu ülkeyi tek başına 19 yıldır yöneten ve anayasa, yasa, hukuk, yargı bağımsızlığı ve milli iradeyi tanımayan, demokrasi ve insan hakları özürlüsü Sayın ERDOĞAN dır. 

Sayın ERDOĞAN kusura bakmasın ama, insan hakları, özgürlükler, demokrasi ve bağımsız yargı konusunda sicili sabıkalarla dolu olan bir kişi olarak, 19 yıllık iktidarının sonlarında, böyle bir insan hakları eylem planı açıklıyorsa, bu vakitten sonra ona hiç kimse asla inanamaz. 

ERDOĞAN; zannediyor ki; insan hakları eylem planını açıklamakla iş hal yoluna giriyor ve insan hakları sorunu çözülüyor. 

ERDOĞAN; eline tutuşturulan metni okumuş ve iş bitmiştir ona göre. 

ERDOĞAN; öncelikle kafasını, zihniyetini, demokrasi anlayışını değiştirmek, insan haklarını içselleştirmek, insan haklarına saygılı olmak zorunda olduğunu anlamalıdır. 

ERDOĞAN;  bu kafa yapısıyla, her gün televizyonlara çıkarak insan hakları eylem planı açıklasa,  ne yazar?

ERDOĞAN'ın açıkladığı;  tüm insan hakları ve demokrasilerin olmazsa olmazı olan evrensel ilkeler; zaten,  bizim milli anayasa ve ilgili yasalarımızda ve altına imza koyduğumuz uluslar arası antlaşma ve beyannamelerde hukuken var olup da fiilen uygulanmayan hak ve özgürlüklerdir. 

Bu insan hak ve özgürlüklerinin, bugün insan hakları eylem planı adı altında ısıtılarak yeniden açıklanması, hukuken var olup da,  fiilen uygulanmayan malumun ilanından başka bir şey değildir ve insan hakları ve demokrasi konusundaki zavallılığımızın açık bir itirafıdır. 

ERDOĞAN,  yaptığı açıklama da diyor ki; ” Yaklaşık iki yıl önce,  yine bu mekânda,  Yargı Reformu Strateji Belgesini milletimizle paylaşırken,  bu belgenin aynı zamanda bir sonraki reform hazırlıklarının da başlangıcı olduğunu söylemiştik.  Bugün,  sözümüzü yerine getirmiş olmanın huzuruyla,  Eylem Planımızı milletimize takdim ediyoruz. ” 

Güler misiniz ağlar mısınız?

Sayın ERDOĞAN; senin zannettiğin gibi, ben ve bu millet enayi ve ebleh değiliz. Yaklaşık iki yıl önce yine sarayında;  Yargı Reformu Strateji Belgesini milletimizle paylaşırken yaptığın açıklamaları,  yerine getirdin mi ki; ”Bugün,  sözümüzü yerine getirmiş olmanın huzuruyla,  Eylem Planımızı milletimize takdim ediyoruz. ” deme hakkını kendinizde buluyorsunuz?

Siz, hangi yargı reformundan bahsediyorsunuz,  Allah’ınız aşkına?

Yargı reformu stratejisi belgesini iki yıl önce aynı mekanda açıkladınız da ne oldu?

Yargı; bugün,  bağımsız mıdır, karar verirken sizin gözünüzün içine bakmıyor ve sizden talimat beklemiyor mu, yargıçların atamalarını yapan HSK,  siyasi iktidarın vesayetinden kurtulmuş mudur, yargıçlarımız teminat mı kazanmıştır, Anayasa Mahkemesinin bağlayıcı kararları,  yerel mahkemelerce uygulanmakta mıdı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin bağlayıcı kararları uygulanmakta mıdır?

Hayır,  hiçbiri gerçekleşmemiştir, o zaman siz nasıl Yargı Reformu Strateji Belgesini ağzınıza alabiliyorsunuz ve ” Yaklaşık iki yıl önce,  yine bu mekânda,  Yargı Reformu Strateji Belgesini milletimizle paylaşırken,  bu belgenin aynı zamanda bir sonraki reform hazırlıklarının da başlangıcı olduğunu söylemiştik.  Bugün,  sözümüzü yerine getirmiş olmanın huzuruyla,  Eylem Planımızı milletimize takdim ediyoruz. ” diyebiliyorsunuz?

İnsanda biraz utanma olur. 

İnsan Hakları Eylem Planı açıklamanızda diyorsunuz ki; 

“İnsan,  doğuştan sahip olduğu vazgeçilmez haklarıyla yaşar.  Devletin temel amaç ve görevi,  bu hakları korumak ve geliştirmektir.  “

Uygulama böyle midir Sayın ERDOĞAN?

Hayır, devletin kuruluş temel amacı ve görevi,  insan haklarını korumak ve geliştirmek olsa dahi, sizin iktidarınız ve yönetiminizin temel amacı ve görevi; sadece kendi yakın çevrenizin ve yandaşlarınızın haklarını korumak ve geliştirmek olup, size ve iktidarınıza karşı olan, sizi eleştiren muhaliflerinizin hak ve özgürlüklerini yok saymaktır, onları zindanlara atmaktır. 

Yine diyorsunuz ki; 

“İnsan onuru,  bütün hakların özü olarak hukukun etkin koruması altındadır.  “

Sayın ERDOĞAN; uygulama asla öyle değildir. İnsan onuru, hukukun etkin koruması altında değildir, bu ülkede hukuk, hak ve adalet bırakmadınız ki; hukuk,  insan onurunu korusun. Bize göre, bu ülkede,  hukukun kendisini korunmaya muhtaç hale getirdiniz. Korunmaya muhtaç hale gelen hukuk, insan onurunu nasıl korusun?

Yine diyorsunuz ki; 

“Dil,  ırk,  renk,  cinsiyet,  siyasi düşünce,  felsefi inanç,  din,  mezhep ve benzeri sebepler temelinde hiçbir ayrımcılık söz konusu olmaksızın herkes hukuk önünde eşittir.  “

Sayın ERDOĞAN; hukuk ve yasa önünde eşitlik zaten anayasamızın 10.  maddesinin zorunlu bir gereğidir. Sizin,  bu hukuk ve yasa önünde eşitlik ilkesini açıklamanıza gerek yok. Sizin göreviniz bu eşitlik ilkesini fiilen uygulamak ve ona işlerlik kazandırmaktır. 

Peki, uygulamada siz ne yapıyorsunuz, hukuk ve yasalar önünde eşitlik ilkesini fiilen uygulamaya koyabiliyor musunuz?

Tabii ki; hayır. Siz, yasaların korumasını arkanıza alarak, bu ülkenin insanlarına, muhaliflerine, ana muhalefet partisi liderine ağıza alınmayacak hakaret ve küfürleri pervasızca yapıyorsunuz, buna karşılık,  bu hakaretleriniz karşısında cevap vermek zorunda kalan ve sizi haklı olarak eleştiren muhaliflerinizi, utanmadan Cumhurbaşkanlığı şapkanıza sığınarak,  Cumhurbaşkanına hakaret ettikleri gerekçesiyle,  emrinizdeki yargının acımasız dişlilerine atarak,  huzur buluyorsunuz. 

Pandemi nedeniyle yasaklar getirdiğiniz halkın, yasakları çiğnemesi üzerine onlara cezalar yağdırırken, kendiniz yasaları delen binlerce partili kişiyi kongrelerinizde görmekten zevk duyuyorsunuz ve memnuniyetinizi açıklıyorsunuz. 

Siz, parti kongrelerinize,  hem de yasakları delerek devam ederken, barolar ve diğer meslek kuruluşları kongrelerini yapamıyorlar, onlara kongre yasakları getiriyorsunuz. 

Bu mudur;  sizin,  yasa ve hukuk önünde eşitlik ilkesinden anladığınız?

Sayın ERDOĞAN; diyorsunuz ki; 

“Adli ve idari işleyiş;  masumiyet karinesi,  lekelenmeme hakkı ve ceza sorumluluğunun şahsiliği ilkelerini koruyan,  gözeten ve güçlendiren bir yaklaşımı merkezine alır.  “

Peki siz iktidar olarak, fiilen öyle mi yapıyorsunuz?

Siz, masumiyet karinesinin ne olduğunu biliyor musunuz?

Haklarında suçlu olduklarına dair kesinleşmiş yargı kararı olmayan kişileri ve muhaliflerinizi. kolaylıkla terörist olmakla suçlayan açıklamalarınıza baktığımızda, sizin masumiyet karinesini bilmediğiniz veya masumiyet karnesini sadece kendiniz ve yandaşlarınız için var saydığınız anlaşılıyor. 

Sayın ERDOĞAN; İnsan Hakları Eylem Planı açıklamanızda diyorsunuz ki; 

“Hiç kimse,  başkalarının kişilik haklarına saygı göstermek suretiyle yaptığı eleştirisi veya düşünce açıklaması nedeniyle özgürlüğünden yoksun bırakılamaz.  “

Güzel de, sizin yönetiminizdeki ülkemizde, uygulama böyle midir?

Tabii ki; kocaman bir hayır. 

Bu ülkenin muhalif aydınları ve gazetecileri, doğruları söyledikleri ve yazdıkları, sizin iktidarınızı eleştirdikleri için hapse atılarak, özgürlüklerinden yoksun bırakılmıyorlar mı? Siz nerede yaşıyorsunuz, Ay'da mı yaşıyorsunuz, Türk insanı ile dalga mı geçiyorsunuz,  Sayın ERDOĞAN?

Sayın ERDOĞAN eylem planında diyorsunuz ki; 

“Bağımsız ve tarafsız yargı ile korunan hukuk devleti,  hak ve özgürlükler ile adaletin teminatı olarak her alanda tahkim edilir.  “

Sayın ERDOĞAN güldürmeyin insanı, siz bu ülkede bağımsız ve tarafsız yargı, hukuk devleti, hak ve özgürlük mü bıraktınız da, olmayan bağımsız ve tarafsız yargı ile yine olmayan hukuk devletini ve hak ve özgürlükleri koruyacağınızı söylüyorsunuz. 

Olmayan şeyle, olmayan şeylerin korunamayacağını, bilmiyor musunuz?

Sayın ERDOĞAN yine diyorsunuz ki; 

“Haklarının ihlal edildiğini iddia eden herkes,  etkili kanun yollarına zahmetsiz şekilde erişebilmelidir. ”

Sayın ERDOĞAN;  çok güzel söylüyorsun da, hakları ihlal edilen ve zahmetsiz olarak etkili kanun yollarına erişerek hak ihlali kararları alan kişilerin; bu kanun yollarından, örneğin Anayasa Mahkemesi ve İnsan Hakları Mahkemesinden elde ettikleri hak ihlali kararlarını,  niçin uygulatmıyorsun, hak ihlali kararları alan bu kişiler; bu kararları, çerçeveleterek evlerinin duvarlarına asmak için değil,  uygulansınlar ve ihlal edilen haklarına kavuşsunlar diye alıyorlar Sayın ERDOĞAN, siz bunun farkında değil misiniz?

Sayın ERDOĞAN; aslında,  her şeyin farkındasınız. 

Açıkladığınız insan hakları eylem planında yer alan hak ve özgürlüklerinin tümünün,  anayasa ve yasalarda yer aldığını çok iyi biliyorsunuz, ama özgürlüklere ve demokrasiye karşı olduğunuz, özgürlükleri iktidarınızın devamı için tehlikeli gördüğünüzden,  hukuken var olan insan haklarını, bilerek ve isteyerek,  fiilen uygulatmıyorsunuz. 

Anayasaya göre, önceden izin almaksızın silahsız ve barışçıl olarak yapılması gereken anayasal toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını dahi, daha başlar başlamaz,  emrinizdeki polis gücünü orantısız bir şekilde göstericilerin üzerine saldırtarak,  başlamadan boğdurtuyorsunuz. 

Bu ülkede, kadınlarımız, kadınlara yönelik erkek şiddetini özel günlerinde dahi telin eden bir gösteri yapamıyorlar, polisin saldırısına uğruyorlar. şimdi önümüzde 8. Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlamaları var, göreceksiniz,  kadınlarımıza bu özel günlerinde dahi, bir araya gelip toplanarak,  bir basın açıklaması yapmalarını,  çok göreceksiniz. 

Sayın ERDOĞAN; bu,  insan hakları eylem planının iki yıl içinde uygulamaya konulacağını açıkladınız. İşte mızıkçılık burada başlıyor. Niçin,  iki yıl vade koyuyorsunuz, bu hakların uygulanmasına yarından itibaren başlanabilir, hepsinin hukuki alt yapısı hazır. 

Maksadınız,  insanlara özgürlüklerini teslim etmek değil,  çünkü. 

Sayın ERDOĞAN;  19 yıl boyunca, insan hakları ve demokrasi konusunda yaptıklarınız ve yapamadıklarınız, bundan sonra da yapacaklarınızın ve yapamayacaklarınızın göstergesi ve garantisidir. 

Önümüzde seçimler var, ABD ve Avrupa Birliği, insan hakları ve demokrasi ihlalleri  konusunda iktidarınızı köşeye sıkıştırdı ve ülkemize yönelik bazı yaptırım ve müeyyideleri uygulamak için bekliyorlar. Yani, iktidar olarak zor durumdasınız, hadi bizi enayi yerine koyuyorsunuz ama, ABD ve Avrupa Birliği, bu oyunlarınızı yemez Sayın ERDOĞAN

Sizin, bu vakitten sonra,  bu ülkeye yapabileceğiniz tek olumlu iş, biran önce seçime giderek,  emaneti Türk Milletine teslim etmek olacaktır.  

Güner Yiğitbaşı

02/03/2021

Güner YİĞİTBAŞI

Hukukçu

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget