Merkez Bankası Başkanlığını Erdoğan Kendi Üzerine Almalıdır

İstanbul Sözleşmesini dahi feshedebilen ERDOĞAN; bir cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkararak, Merkez Bankası başkanlığını da kendi üzerine almalıdır.

Merkez Bankası Başkanlığını Erdoğan Kendi Üzerine Almalıdır
Ülkeye Merkez Bankası Başkanı yetiştiremiyoruz. 

Yanlış anımsamıyorsak,  son iki sene de dört kez merkez bankası başkanı değişti. 

Merkez Bankası başkanlığı,  Osmanlının sadrazamlık makamına benzedi adeta. 

Osmanlıda sadrazamlık makamı nasıl dikenli ve iğneli bir koltuksa, günümüzde de Merkez Bankası başkanlığı koltuğu çok riskli hale geldi. 

Tek farkı, Osmanlıda sadrazam koltuğunu kaybederken kafasını da kaybediyor ve terk-i Dünya ediyordu. Allaha şükürler olsun ki;  Merkez Bankası başkanlarımız koltuklarıyla birlikte,  hayatlarından olmuyorlar. 

Merkez Bankası başkanlarının başını yiyen tek neden, ne yaparlarsa yapsınlar enflasyonun dizginlenememesi, Türk parasının değer düşümünün önlenememesi. 

Merkez Bankası başkanlarını beğenmeyerek sürekli değiştiren ERDOĞAN, faiz neden,  enflasyon sonuç demekte. 

Peki, güzel de, faizleri düşürenler de gidiyor,  artıranlar da gidiyor, neden acaba?

Demek ki; ERDOĞAN bir yerde hata yapıyor. 

Anlamak gerçekten çok zor. 

Naci AĞBAL göreve geldikten sonra, ERDOĞAN'ın sevmediği faizi sürekli artırdı, en son iki puan daha artırarak,  faiz %19 seviyesini buldu. 

Son faiz artışından hemen sonra da, Naci AĞBAL görevden alındı. 

Bu durum karşısında, bize göre, ortada bir danışıklı dövüş olmalı. 

Zira, Naci AĞBAL'ın; faize karşı olduğunu beyan eden ERDOĞAN'a rağmen, bile bile  faizi artırması,  asla mümkün değildir. 

Öyleyse gerçek nedir?

Tavşana kaç tazıya tut oynanmaktadır. 

ERDOĞAN da bilmektedir ki; döviz rezervleri ekside olduğu için, dövizi kontrol altına alabilmek ve yabancı sermayeyi ülkemize çekebilmek için elimizde kalan tek silah,  faizi artırmaktır. 

Faizin artırılmasına sessiz kalarak, faizin artışına dolaylı olarak onay vermiş olan bir ERDOĞAN da biliyor ki; savunduğu görüşle çelişkiye düşmüş olacak ve itibar kaybedecek, o zaman ne yapmak gerekecek?

Damat beyden sonra Merkez Bankası Başkanlığına atadığı Naci AĞBAL ile gizli bir anlaşma yapmak ve başkana;  sen faizi artır, faiz artırımında  belli ve yeterli bir noktaya gelindiğinde, ben seni görevden alayım,  ama bana darılma sakın. Böylece, ben;  sürekli savunduğum, faiz neden,  enflasyon sonuç tezimden dönmemiş olayım diyerek, bak gördünüz mü, faize karşı duruşum devam ediyor, faiz artırımı yapan başkanı gözünün yaşına ve görev süresine bakmadan görevden alıyorum algısını yaratmak. 

Bize göre, Naci AĞBAL'ın görevden alınmasının en mantıklı izahı bu olmalıdır. 

Zaten,  görevden alınan Naci AĞBAL da,  sosyal medyadan yayınladığı bir mesajla,  ERDOĞAN'a şükranlarını, bağlılığını ve saygılarını, iyi dileklerini iletmedi mi, hiç üzülmüş ve kırılmış hali var mıydı? Yoktu. Görevden alınan Naci AĞBAL'ın bu rahatlığı ve huzuru da,  ortada bir danışıklı dövüşün olduğunu göstermekte sanki. 

Aslında, bize kalırsa, bir kararla, yasa mertebesinde olan  İstanbul Sözleşmesini dahi feshedebilen ERDOĞAN;  bir cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkararak,  Merkez Bankası başkanlığını da kendi üzerine almalıdır.  

Güner Yiğitbaşı

21/03/2021

Güner YİĞİTBAŞI

Hukukçu

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget