Korona virüs Aşısının Bulunduğuna Sevinebildiniz Mi?

Korona virüs Aşısının Bulunduğuna Sevinebildiniz Mi? Aşının bulunmuş olması yeterli değildir. Aşının ithal edilerek halkımıza uygulanmalıki sevinelim

Korona virüs Aşısının Bulunduğuna Sevinebildiniz Mi?

Bugüne kadar, Korona virüs için aşı bulunduğu haberlerini çok duyduk ama, hiçbirisi doğru çıkmadı. 

Ancak, Türk Profesör Uğur ŞAHİN'in yönettiği bir Alman Şirket ile bir ABD Şirketinin geliştirdiği aşının, koronaya karşı yüzde 90 oranında etkili olduğu ve yıl sonunda piyasaya sürülmesinin beklendiği açıklandı. 

Bu açıklama, ülkemiz ve uluslararası kamuoyunda destek buldu ve bu sefer gerçekten korona virüs aşısının bulunduğu inancı,  hepimizde ciddi olarak oluştu ve insanlık rahat bir nefes alabildi. 

En başta ABD olmak üzere,  zengin ülkelerin,  şimdiden milyonlarca doz aşı bağlantısı yaptıklarını basından izliyoruz. 

Ülke olarak,  korona virüs aşısının bulunduğuna, aşıyı bulan  ekibi yöneten profesörün Türk olması nedeniyle sevindik ve bir Türk olarak haklı bir gurur duyduk. 

Bunun dışında, aşının bulunmuş olması, bizi ve pek çoğumuzu sevindiremedi. 

Zira, bu aşının bulunmuş olması yeterli değildir. Bu aşı,  ülkemiz tarafından da ithal edilerek halkımıza uygulanmalı ki; ulusça sevinebilelim. 

Ama, bu aşının iş başındaki siyasal iktidar tarafından ülkemize ithal edilerek halkımızın istifadesine sunulacağından çok kuşkuluyuz. 

AKP iktidarı, bu sene halkına  yeterli grip ve zatürre aşısı dahi tedarik edemedi, aşı olmak için sıraya giren halkımız,  bu aşılara ulaşamadılar, çok büyük risk grubunda bulunan kişiler ancak aşılanabilecekler. Çünkü, hazine bomboş, Merkez Bankasının kasalarında döviz kalmadı, döviz stokları ekside,  sıfırın altında. Swap anlaşmalarıyla takas usulü elde edilen ve bize ait olmayan emanet dövizlerle idare ediyoruz. 

Amerikan ilaç firmaları alacaklarını talep ediyorlar ödeyemiyoruz. 

Bu ekonomik çöküntü içinde, yeterli doz korona virüs aşısını ithal edip halkımıza sunabilmek sanırız hayal. 

AKP iktidarı; 19 yılda,  ülkenin değerlerini  satarak ve vergi olarak toplayarak oluşturduğu yaklaşık 2. 5 trilyon doları;  istihdam, artı değer yaratan üretime ve ihracata  dönük yatırımlar yerine, tüketim ekonomisine, taşa, toprağa ve betona, saraylara, lüks makam  uçak ve otomobillerine, şatafata harcayarak,  ülkeyi iflasın eşiğine getirdi, bu nedenle halkın sağlığına ayıracağı, korona virüs aşısını ithal için harcayacağı döviz kalmadı, harç bitti yapı paydos. 

Bu ülkenin insanları olarak çok safız ve iyi niyetliyiz. Saraydaki tek yetkili partili Cumhurbaşkanı,  Maliye Bakanı damadını istifa ettirerek,  yerine bit pazarından denenmiş eski bir kişiyi Maliye Bakanı yaparak, Merkez Bankası Başkanını değiştirerek, ülkemizin çökmüş olan ekonomisini ayağa kaldıramaz. Bu değişiklikler oldu diye,  Merkez Bankasının kasaları hemen dövizle dolacak değildir. 

Bakmayın siz,  döviz fiyatlarının dizginlendiğine, faiz artışına yeşil ışık yakıldığı için dövizin sakinleşmesi ile hemen, her şeyi tozpembe görmeye başladık. 

Bizden söylemesi, korona virüs aşısının bulunduğuna güvenmeyiniz, sakın gevşemeyiniz,  kendi klasik tedbirlerinizi almaya devam ediniz, maske bulabildiğiniz sürece halinize şükrederek, maskenizi takıp bu virüse yakalanmamaya, postu deldirmemeye bakınız. 

Ömrümüz varsa, bir gün gelir ve biz de aşılanırız belki. 

Umut,  fakirin ekmeği ne de olsa. 

Güner Yiğitbaşı

13/Kasım/2020

Güner YİĞİTBAŞI

Hukukçu


Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget