Baharda Kış'ı Yaşamak

Korona Virüs salgını nedeniyle, hepimiz evlerimize kapanmak zorunda kaldık ve tabir yerindeyse, gelmiş olan baharda, kışı yaşamaya devam ediyoruz.

Baharda Kış'ı Yaşamak
Çin'den başlayarak,   tüm Dünya'ya ve ülkemize de sıçrayan Korona Virüs salgını nedeniyle,  hepimiz evlerimize kapanmak zorunda kaldık ve tabir yerindeyse,   gelmiş olan baharda,  kışı yaşamaya devam ediyoruz.
Bu salgın hastalık nedeniyle, bırakınız baharı ve mevsimleri, günlerimizi şaşırmaya başladık, her gün evlerimizde pazar gününü ve kışı yaşamaya devam ediyoruz.
Günler ve mevsimler, takvimlerde kaldı adeta.
Baharın ılık havasını ve açan çiçekleri fark edemiyoruz, bu salgından ne zaman kurtulacağız,  ne zaman normal hayata döneceğiz diyerek gün sayıyoruz.
Sağlığın ve hayatta kalabilmenin ne kadar önemli olduğunu fark ettiğimiz günleri yaşıyoruz.
Bir yandan da hayat devam ediyor.
Emekleriyle,  günü birlik çalışarak hayatlarını sürdüren insanlar, evlerine kapanarak sağlıklarını koruma imkanına da sahip değiller, çalışmak için dışarı çıkmak zorundalar, bu insanları görüp düşündükçe, hiç değilse çalışmadan geçinebilecek birikimleri olan insanlar olarak evde kapalı kalmaktan sıkılmamamız ve halimize şükretmemiz gerektiğini düşünüyoruz.
Bu Korona salgını nedeniyle, insanların bazı dersler çıkardıklarını ve bundan sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını yazıp söyleyen insanlar var aramızda.
Biz aynı kanaate değiliz, insanlar bugüne kadar ilk kez afet görmüyorlar, insanlar tarihten ders almasını bilmiyorlar, bilseler tarih tekerrür etmezdi, insanı insan yapan en büyük özelliğinin aklı olmasına rağmen; bu aklı sürekli ifsat eden (bozan, karıştıran)insanın o egosu ve unutkanlığı nedeniyle, biz insanların,  zaman içinde bu salgını da unutacaklarını, egolarının esiri olmaya devam edeceklerini ve bundan sonra da,  hiçbir şeyin insanlığın yararına değişmeyeceğini, değişimin yine insanların aleyhine, insanları daha da mutsuz ve sağlıksız kılacak yönde yol almaya devam edeceğini düşünüyoruz.
Hiç düşündünüz mü?
Çoğu insan; kısa veya uzun aralıklarla, bir yakınını veya arkadaşını kaybeder ve onun üzüntüsünü en acı ve derin bir şekilde yaşar, mezarlığa gider binlerce cansız yatan insan mezarına tanık olurlar ve o an ölümü düşünmeye başlarlar, bu Dünya'da gelip geçici olduklarını anlarlar, mezarlık dışına çıktıklarında ise; onlar için artık egoları, hırsları devreye girer ve hiç ölmeyecek, bu Dünya'ya kazık çakacak gibi yaşamaya devam ederler, ta ki; ölümcül yeni bir salgın gelene veya bir yakınını kaybedene ve mezarlığa gitmek zorunda kalana kadar.
Umarız, biz yanılırız ve insanlar artık,  bu Dünya’nın fani olduğunun farkına varırlar, bu geçici Dünya yaşantılarında aşırı ego,  hırs ve arzularından arınarak insan gibi ve insanlık adına faydalı işler yaparak, barış ve huzur içinde yaşamayı öğrenirler, bahar ayında kışı yaşamaya devam etmezler.

Güner Yiğitbaşı

03/04/2020
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget