İçişleri Bakanlığının, yasaklama kararına esas aldığı ve dayanak yaptığı gerekçeler;2860 sayılı Yardım Toplama Yasasına,5393 sayılı Belediye Yasası'nın, belediyelerin yetki ve imtiyazlarını düzenleyen 15.maddesinin (i) bendine ve Anayasanın; İdarenin kuruluşu başlıklı 127.maddesine açıkça aykırıdır.
İçişleri Bakanlığı; Anayasanın merkezi idarenin yanında mahalli bir idare olarak tanımlayıp düzenlediği, tüzel kişiliğe sahip bir idari yapı olan ve organları halkın oylarıyla seçilip görev yapan, anayasa ve özel yasasından kaynaklanan kamu gücü, yetkisi ve imtiyazı ile donatılmış belediyeleri, adeta kanarya sevenler derneği seviyesine indirgemiştir.
Belediyeler; 2860 sayılı Yardım Toplama Yasası kapsamında, ancak izinle yardım toplayabilen bir kişi, dernek, kurum, vakıf, spor kulübü, gazete ve dergi değildir.
Belediyelerin; görev, yetki ve imtiyazlarını belirleyen özel yasaları vardır.
Anayasanın İdarenin Kuruluşu başlıklı bölümünde düzenlendiği gibi, İdare;
1)Merkezi idare
2)Mahalli idarelerden oluşur.
Anayasanın mahalli idareleri düzenleyen 127. maddesine göre;
“Mahalli idareler; il, belediye veya köy halkının mahallî müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organları, gene kanunda gösterilen, seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzelkişileridir.
Mahallî idarelerin kuruluş ve görevleri ile yetkileri, yerinden yönetim ilkesine uygun olarak kanunla düzenlenir.”
Belediyeler de, işte anayasanın 127. maddesine göre kurulan ve kuruluş esasları yasalarla belirtilen, seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzel kişileridir.
Anayasanın 127. maddesine göre, 2860 sayılı Yardım Toplama Yasasından ayrı ve müstakil olarak çıkarılan ve belediyelerin görev, yetki ve imtiyazlarını belirten özel bir yasa olan 5393 sayılı Belediye Yasasının 3. maddesine göre; Belediye: Belde sakinlerinin mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan, idarî ve malî özerkliğe sahip kamu tüzel kişisi olarak tanımlanmıştır.
Belediyelerin yetkilerini ve imtiyazlarını düzenleyen özel yasası olan Belediye Yasasının 15. maddesinin (i) bendine göre, bağış kabul etmek de, belediyelere tanının bir yetki ve imtiyazdır.
Çok açık olan anayasa ve yasa hükümlerine rağmen; İçişleri Bakanı dün ne demiş, para toplayan belediyeler; paralel devlet ve hükümet oluşturma peşindeler demiş. Adeta, belediye başkanlarını suçlu ilan etmiştir. Bu İçişleri Bakanının teşkilatında, danışacağı hukuk müşavirleri yok mudur?
Evet, belediyeler; anayasanın 127. maddesine göre, devlet içinde devlet, görev ve yetkileri anayasada ve yasalarda belirtilmiş, yerel bir hükümettir, organlarını halkın seçtiği, kamu adına yetki ve imtiyazlar kullanan yerel bir yönetim biçimidir ve kullandığı yetkilerin kaynağını, anayasadan almaktadır.
Yasaları eğip bükerek, Belediyelerin; salgın hastalık gibi bu olağanüstü dönemde, evlerinden çıkamayan çalışamayan, ihtiyaç sahibi insanlara dağıtılmak üzere gönüllülük esasına göre bağış toplayamayacağını kabul ederek, bu konuda yasaklama kararı almanın, anayasa ve yasaları açıkça ihlal etmenin bedeli, çok ağır olmalıdır.
İş başındaki siyasal iktidarın, ileriye dönük politik hesaplarına son vermesi gereken çok kritik bir dönemi yaşıyoruz.
Yasalar eğilip bükülerek, görevler kötüye kullanılarak, nasıl olsa bana şimdilik hesap soran mı olacak, ben yaptım oldu mantığıyla, politik kıskançlıkların, muhalefet belediyelerinin önlerine yasaklar ve engeller koyup, onların ihtiyaç sahibi insanlara yardım etmelerini engellemek suretiyle, ileriye dönük politik hesapların yapılacağı zaman değildir bugün.
Suç işliyorsunuz, insanlara kötülük ediyorsunuz yapmayın ve anayasa ve yasa dışı bu yasaklama kararınızdan, acele dönün lütfen.
Güner Yiğitbaşı
01/04/2020Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Yorum Gönder