Arzuladığı Şekilde Öldürüldü

Arzuladığı Şekilde Öldürüldü Sokullu M.Paşa, “Allah bana da böyle bir ölüm ihsan etsin” dediği özlemi ile aynen suikastla öldürüldü

Sokullu M.Paşa, “Allah bana da böyle bir ölüm ihsan etsin” dediği özlemi ile aynen suikastla öldürüldü
Arzuladığı Şekilde Öldürüldü
Bu yazımızda, günümüzün coronalı karmaşık sıkıntılı günlerinden ayrılıp, Osmanlı tarihinden,  bizim tarihçilerin pek yer vermediği, bir yabancının yazdığı “Osmanlı Tarihi” (1) adlı kitaptan, bir Osmanlı Sadrazamı Sokullu Mehmet Paşa’nın(2) katledilerek öldürüşü ile ilgili ilginç öldürülmesi etrafındaki olayları nakletmek istedim. Virüs belasından eve kapandığımız şu günlerde,  daha önce sahaftan aldığım bir Fransız tarihçisinin “Osmanlı Tarihi” adlı kitabını okurken, ilginç ayrıntılara rastladığım için sizinle paylaşmak istedim. 
Osmanlı Devletinin en meşhur Sadrazamlarından Sokullu Mehmet Paşa (d 1505- öl 11 Ekim 1579) Sırp-Hırvat kökenli 1. Süleyman, 2. Selim, 3. Murat zamanlarında 14 yıl sadrazamlık yapmış tanınmış bir devlet adamıdır. Ne garip ki, savaş meydanında bir Sırplı tarafından şehit edilen I. Murat’ı anarken(3), “ben de böyle şehit olsam” demiş ve yine bir Sırplı tarafından 190 yıl sonra aynı biçimde katledilmiştir.
Ne hikmetse, Osmanlı padişahlarının çoğunun eşleri nasıl ki yabancı ırktan Hıristiyan kökenli ise, devlet adamlarının çoğu da yabancı kökenli yine çoğunlukla Hıristiyan devşirmelerden oluşmuştu.
Yine konumuzu teşkil edecek olan Sadrazam Sokullu Mehmet Paşa (Boşnak) zamanındaki paşalara (vezirlere)  bir bakalım. Sadrazamdan sonra ikinci derecede önem taşıyan makama aslen Cenevizli olan Cağaloğlu Yusuf Sinan Paşa, Kalabriyalı bir dönme olan, İnebahtı bozgununda Osmanlı Donanmasını kurtaran Kılıç Ali Paşa Kaptanıderyalığa;  Macar kökenli olan Piyale Paşa Kubbealtı vezirliğine;  Suriyeli Ahmed Paşa ikinci vezirliğe;  Transilvanya’lı Velser hadımağalığına vb yükselmişlerdi.
Neyse biz, bir Fransız tarihçinin yazdığı, bizim tarihçilerin pek de yer vermediği bazı ayrıntıları içeren Osmanlı Tarihi adlı kitaptan,  Sokullu Mehmet Paşa’nın ilginç katledilerek öldürülme olayı etrafındaki gelişmelere gelelim.
“Allah bana da böyle bir ölüm ihsan etsin”
“Naksos ve Şiklad adaları Dükü Yahudi Yassi, ll. Selim’le olan dostluğu sayesinde hayal edemeyeceği kadar zengin olarak aynı yıllarda İstanbul’da öldü. Bu serüvencinin daima kıskandığı Sokullu Mehmet Paşa, ölen Yahudi’nin servetini devlet hazinesine geçirdi. Fakat Sokullu tarafından servetin haczedilmesi için görevlendirilen üç defterdar, Sadrazam Sokullu’nun düşmanları tarafından israf yapmakla suçlandı ve güya suçlarını itiraf etmeleri için işkence edildi.
Yine Sadrazam Sokullu’nun dostlarından ve eski Bizans Hanedanından Mişel Kantakuzinos ile rakibi Palaiologos adında bir başka Rum, suç ve cezayı koruyucuları sadrazamın üzerine sıçratmak amacıyla rüşvet ve zimmete para geçirmekle suçlanarak Sokullu’nun kapısı önünde asıldılar. Nihayet Sokullu’nun sevgili yeğeni Budin Beylerbeyi Mustafa Paşa elli süvarili muhafız kıtasının önünde padişahın imrahoru Ferhad Paşa tarafından katledildi.
Bu belirtiler Sokullu’yu kaygılandırmakla beraber, devlet işlerinden uzaklaştırmıyordu. Ölümünü bekliyor, fakat ölümün onu devlet yönetiminde yakalamasını istiyordu.  Tarihe meraklı olan Sokullu, 1578 Ekim’inin son günlerinde kütüphanecisi Hasan Ağa’ya imparatorluğun ilk yıllarına ait tarihini okutuyordu.
Hasan Ağa kendisine, Sırplar ve Türkler arasında ortaya çıkan Kosova Meydan Savaşı’nı ve I. Murad’ın zafer sonunda savaş alanını gezerken Sırplı yurtsever Miloş Kabiloviç tarafından nasıl gafil avlanarak şehit edildiğini okurken, Sokullu birden Hasan Ağa’yı durdurdu. Şehit padişahın ruhu için Fatiha okuduktan sonra, sanki bir ilham gelmiş gibi, Cenabı Hak da böyle bir ölüm ihsan eylesin”!Dedi.
Ertesi gün Babıâli’de olağan görüşmelerini yaptıktan ve öğlen sonra devlet işleriyle meşgul olduktan sonra, adet üzerine kendi sarayında derdi olan Osmanlıları huzuruna kabul etmeye başladı.
11 Ekim 1579 de derviş giyimli biri yanına yaklaşıp yazılı bir şikâyet okumak istediği sırada, önce eğilen Sokullu’nun göğsüne sapına kadar hançer soktu. Hemen yatağanına sarılan Sokullu kendisini savunacak gücü bulamadan divanın dibine ölüm halinde yaralı olarak düştü.
Sahte derviş, Sokullu’nun memleketlisi, yani bir Dalmaçya’lıydı. Cinayetini nedeni olarak sadrazamın Bosna’daki tımarıyla ilgili bir toprak ihtilafında Sokullu’nun kendisine haksızlık yaptığını ileri sürdü.
Halk, bu suikast işinde Mustafa Paşa’nın parmağı olduğunu iddia etti. III. Murad bu cinayete katılmamış, fakat kuşkusuz memnun kalmıştır. Sokullu’nun katili kendi kininden başka bir şey itiraf etmedi. Ertesi gün dört ata bağlanan vücudu çekilerek parçalandı.
Üç saltanat döneminden beri imparatorluğun ışığı ve kuvveti olan adam, yeryüzünden işte böyle kayboldu.  Sokullu’nun bu şekilde ölümüyle Osmanlı’da gerileme dönemine adım atılmış oldu.
Sokullu,  ilk evlendiği karısından iki oğlu olmuş, fakat onlar muazzam servetinden yararlanamamış. Hanedandan bir kızla evlendiği için sevdiği bu kadından bir kızla evlendiği için sevdiği bu kadından boşanmak zorunda kalmıştır.  Ölçüsüz zenginliği, hizmetlerinden değil de, başlangıçtaki yoksulluğundan dolayı padişahın hazinesine devredilmiştir”. (sf 531)

Cevat Kulaksız

Cevat Kulaksız 


Son notlar
(1) Osmanlı Tarihi ALphonse de Lamartine Kapı Yay.2011 sf 528-529-530-531
(2)Üç padişaha sadrazamlık yapmış olan Sokullu (Sokollu) Mehmed Paşa, Sırp-Hırvatça-Sırpça Bayo Sokoloviç kökenli dir(1505-11 Ekim 1579) Süleyman döneminde Osmanlı donanmasının Kaptan-ı Deryalığı ve yine I. Süleyman, I. Selim ve III. Murad dönemlerinde 14 yıl Osmanlı Devletinin sadrazamlığını yapmış Devleti Osmanlı devlet adamıdır. I. Süleyman'ın son sadrazamı olmuştur. Hem Osmanlı İmparatorluğu'nun zirvede bulunduğu dönemi simgelemesi itibarıyla hem de icraatları, projeleri ve kişiliği sayesinde en önemli Osmanlı sadrazamlarından biri kabul edilir.  
https://tr.wikipedia.org/wiki/I._Kosova_Muharebesi

Don ve Volga ırmakları arasında bir kanal açarak Osmanlı donanmasına Hazar Denizi yolunu açma, Süveyş Kanalı'nı açma, İzmit Körfezi Sapanca Göl Sakarya Nehri üzerinden Karadeniz'e alternatif bir boğaz açma gibi çağının ötesinde projeleri vardı. Don-Volga kanalı için gerekli işgücü seferber edildi, ancak hava şartları nedeniyle çalışmalar sürdürülemedi. Süveyş Kanalı düşüncesiyle ön adım olarak Sudan zapt edildi.
Padişahlığı süresince pek çok tarihi eser yaptırmıştır.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Sokollu_Mehmed_Pa%C5%9Fa
(3) I. Kosova Savaşı veya Birinci Kosova Meydan Muharebesi (28 Haziran 1389) Sultan I. Murat önderliğindeki Osmanlı ordusu ile Sırp kumandanı Lazar önderliğindeki bir Balkan ordusu arasında yapılmış bir muharebedir.
…..İki tarafın da büyük kayıp verdiği bu muharebe sonrasında I. Murat "Allah bana bir daha böyle zafer göstermesin" demiştir. Savaş sonunda bir Sırp milliyetçisi Miloş Kabiloviç tarafından Sultanın elini öpüp Müslüman olmak istediğini belirterek I. Murat'a yaklaşmış ve onu ani bir hamleyle hançerleyerek şehit etmiştir. Ölümünden sonra hüdavendigar lakabının verildiği sultanın iç organları orada gömülmüş, geriye kalan naaşı Bursa'ya götürülerek orada defnedilmiştir.
http://www.mynet.com/cevaplar/sorular-cevaplar/i-kosova-savasi-veya-birinci-kosova-meydan-muharebesi-28-haziran-1389-sultan-i-murat-onderligindeki-osmanli-ordusu-ile-sirp-kumandani-lazar-onderligindeki-bir-balkan-ordusu-arasinda-yapilmis-bir-muha/6256374
Etiketler:

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget