Yılbaşı - Güner Yiğitbaşı
Bizim de kullanmakta olduğumuz takvime göre,1.Ocak günü, içinde bulunduğumuz 2019 yılının bitimi ve gireceğimiz yeni 2020 yılının başlangıcı ve ilk günüdür.
Yılbaşı, İsa'nın doğum günü olarak kabul edilen 25 Aralıkta kutlanan Hristiyanların Noel Bayramı ile karıştırılmamalıdır. Yılbaşı'nın, dini ve kutsal bir yanı bulunmamaktadır.
Bunu karıştıran bazı dini kesim, biz Hristiyan değiliz, Müslümanız, yeni yılı kutlamayız diyerek, yılbaşı kutlamalarına ve kutlayanlara eleştirel bir gözle yaklaşmaktadırlar. Bu değerlendirme ve yaklaşım yanlıştır.
Yılbaşı bir bayram değildir, bir takvim olayıdır.
İçinde bulunulan yılın bittiği günü, yeni yılın ilk gününe bağlayan gece, insanların; evlerinde veya evlerinin dışındaki eğlence mekanlarında, masalar kurarak ve özel olarak hazırlanan yemekleri yiyip içkiler içerek eğlenmeleri, yeni yılı kutlayarak karşılamaları, yeni yıla mutlu bir şekilde girmek istemeleri ve girmeleri, bir gelenek ve kültür olayıdır.
Eski yılın bitimi ve yeni yıla girilmesiyle, aslında insanlarımız bir yıl daha yaşlanmakta ve ömürlerinden bir yıl daha azalmaktadır, bunun bilincindeki insanlarımız, o zaman yeni yıla niçin eğlenerek neşeli ve mutlu bir şekilde girmek istemektedirler, bu bir çelişki değil midir? Diye düşünenler olabilir.
Ben şahsen öyle düşünmüyorum, hepimizin bir yaşam ömrü vardır ve her geçen yıl bu ömürden çalıp gitmektedir bunu biliyoruz ama, korkunun ecele bir faydası da yoktur, her yeni yılla birlikte yaşlanıyoruz diye, oturup ağlayacak da değiliz tabi.
Bir de bardağın dolu yanından bakacak olursak, insanların; gelecek her yeni yıldan ve yıllardan bir beklentileri, gayeleri ve umutları vardır. İnsanlar; gayesiz, umutsuz, umutlarını yitirerek asla mutlu olamazlar, umut fakirin ekmeğidir sözü boşa söylenmemiştir.
İnsanların umut ve beklentileri bir yıl ile sınırlı olmadığı için, her yeni yıl insanların umut ve beklentilerinin tazelendiği yepyeni bir dönemi ifade etmektedir.
Örneğin, insanlar bir an önce okullarını bitirmek ve hayata atılmak, daha sonra evlenip yuva kurmak, çocuk sahibi olmak ve çocuklarını okutarak meslek sahibi yapmak, emekli olup gezip tozmak isterler ve bu istek ve umutlarının gerçekleşmesi için, yılların çabucak geçmesini, yeni yıllara ulaşmayı iple çekerler.
İşte, insanların bu ileriye dönük istek ve umutlarının gerçekleşmesi, yeni yılları ve yeni yılbaşılarını zorunlu kıldığı için, insanlar yaşlanmalarını, ömürlerinden kopup giden yılları düşünmüyorlar bile.
Bana sorarsanız, sizler de; yaşlanacağım korkusuyla, ileriye dönük isteklerinizden, gayelerinizden, arzularınızdan, umutlarınızdan ve bunların gerçekleşmesinden asla vaz geçmeyiniz, ileriye dönük gayeleri, beklentileri ve umutları olmayan insanların, yaşlanmaya fırsat bulamadan yaşayan ölü haline geldiklerini unutmayınız.
Bize göre, her yeni yıl, yeni bir umut ve umuda yolculuğun başlangıcıdır.
Bu vesileyle, hepinizin yeni yılını kutluyor ve 2020'nin, sizlere sağlık, mutluluk, huzur, başarı, barış, ekonomik açıdan insanca yaşama koşulları ve siyaseten özgürlükler getirmesini diliyorum.
30/12/2019
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Yılbaşı, İsa'nın doğum günü olarak kabul edilen 25 Aralıkta kutlanan Hristiyanların Noel Bayramı ile karıştırılmamalıdır. Yılbaşı'nın, dini ve kutsal bir yanı bulunmamaktadır.
Bunu karıştıran bazı dini kesim, biz Hristiyan değiliz, Müslümanız, yeni yılı kutlamayız diyerek, yılbaşı kutlamalarına ve kutlayanlara eleştirel bir gözle yaklaşmaktadırlar. Bu değerlendirme ve yaklaşım yanlıştır.
Yılbaşı bir bayram değildir, bir takvim olayıdır.
İçinde bulunulan yılın bittiği günü, yeni yılın ilk gününe bağlayan gece, insanların; evlerinde veya evlerinin dışındaki eğlence mekanlarında, masalar kurarak ve özel olarak hazırlanan yemekleri yiyip içkiler içerek eğlenmeleri, yeni yılı kutlayarak karşılamaları, yeni yıla mutlu bir şekilde girmek istemeleri ve girmeleri, bir gelenek ve kültür olayıdır.
Eski yılın bitimi ve yeni yıla girilmesiyle, aslında insanlarımız bir yıl daha yaşlanmakta ve ömürlerinden bir yıl daha azalmaktadır, bunun bilincindeki insanlarımız, o zaman yeni yıla niçin eğlenerek neşeli ve mutlu bir şekilde girmek istemektedirler, bu bir çelişki değil midir? Diye düşünenler olabilir.
Ben şahsen öyle düşünmüyorum, hepimizin bir yaşam ömrü vardır ve her geçen yıl bu ömürden çalıp gitmektedir bunu biliyoruz ama, korkunun ecele bir faydası da yoktur, her yeni yılla birlikte yaşlanıyoruz diye, oturup ağlayacak da değiliz tabi.
Bir de bardağın dolu yanından bakacak olursak, insanların; gelecek her yeni yıldan ve yıllardan bir beklentileri, gayeleri ve umutları vardır. İnsanlar; gayesiz, umutsuz, umutlarını yitirerek asla mutlu olamazlar, umut fakirin ekmeğidir sözü boşa söylenmemiştir.
İnsanların umut ve beklentileri bir yıl ile sınırlı olmadığı için, her yeni yıl insanların umut ve beklentilerinin tazelendiği yepyeni bir dönemi ifade etmektedir.
Örneğin, insanlar bir an önce okullarını bitirmek ve hayata atılmak, daha sonra evlenip yuva kurmak, çocuk sahibi olmak ve çocuklarını okutarak meslek sahibi yapmak, emekli olup gezip tozmak isterler ve bu istek ve umutlarının gerçekleşmesi için, yılların çabucak geçmesini, yeni yıllara ulaşmayı iple çekerler.
İşte, insanların bu ileriye dönük istek ve umutlarının gerçekleşmesi, yeni yılları ve yeni yılbaşılarını zorunlu kıldığı için, insanlar yaşlanmalarını, ömürlerinden kopup giden yılları düşünmüyorlar bile.
Bana sorarsanız, sizler de; yaşlanacağım korkusuyla, ileriye dönük isteklerinizden, gayelerinizden, arzularınızdan, umutlarınızdan ve bunların gerçekleşmesinden asla vaz geçmeyiniz, ileriye dönük gayeleri, beklentileri ve umutları olmayan insanların, yaşlanmaya fırsat bulamadan yaşayan ölü haline geldiklerini unutmayınız.
Bize göre, her yeni yıl, yeni bir umut ve umuda yolculuğun başlangıcıdır.
Bu vesileyle, hepinizin yeni yılını kutluyor ve 2020'nin, sizlere sağlık, mutluluk, huzur, başarı, barış, ekonomik açıdan insanca yaşama koşulları ve siyaseten özgürlükler getirmesini diliyorum.
30/12/2019
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu