Ne kadar vahim değil mi?
Tunç SOYER; hakkında soruşturma açılmasına gerekçe yapılan, Atatürk’ten, onun yazdığı Nutuk’tan alıntı yaparak sarf ettiği sözleri, durduk yere kullanmamıştır, bayram değil seyran değil, eniştem beni niçin öptü durumu yoktur ortada, kurtuluş zaferi kutlanan İzmir ilinin belediye başkanı sıfatıyla, İzmir'in kurtuluşu töreninde 9 Eylül kutlamaları sırasında, günün mana ve öneminin bir gereği olarak yaptığı konuşmada sarf etmiştir, tarihi bir gerçek olan ATATÜRk'e ait olan bu sözleri.
Bu nedenle, Tunç SOYER hakkında açılan bu soruşturma, Tunç SOYER'in şahsında; en başta sevgili ATATÜRK olmak üzere, iç ve dış düşmanlara karşı yapılan kurtuluş savaşından sonra şehit kanlarıyla kurulan bağımsız ve laik Türkiye Cumhuriyetine, Türk Milletine ve İzmir halkına yönelik olarak açılmış, haksız, mesnetsiz, yüz kızartıcı ve Türk Milletinin Laik Türkiye Cumhuriyeti ve sevgili ATATÜRK ile olan aidiyetine müdahale eden, çok talihsiz bir soruşturmadır.
Açılan bu soruşturmayı, ATATÜRK tarafından; iç ve dış düşmanlara karşı şehit kanlarıyla kazanılan kurtuluş savaşı sonrasında kurulan Laik Türkiye Cumhuriyetinin bir ferdi olarak, şiddetle kınıyorum.
ATATÜRK Türkiye’sinde oynanmaya başlanan ve neredeyse sona yaklaşan; ATATÜRK'e, onun kurduğu laik cumhuriyetin kuruluş değerlerine yönelik karşı devrimin bir halkası olan bu soruşturmaya, millet olarak, yasal koşullarda şiddetle karşı çıkmak ve Tunç SOYER'in yanında yer olmak zorundayız.
Aksi halde çok geç kalınmış olacak ve sıra, ATATÜRK'ün gençliğe hitabesine gelecek ve bu hitabede yer alan; ”. . . . . İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur. ”sözlerini sarf etmek, ATATÜRK'ün gençliğe hitabesini okumak ve yazmak dahi suç sayılacaktır.
Demedi demeyiniz, şakası yok; bu Laik Cumhuriyet ve ATATÜRK devrimi karşıtlarının.
Güner Yiğitbaşı
22/11/2023
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Yorum Gönder