Futbolcuların buharlaşan dolarlarından nasıl bir hukuki sonuç çıkar?

Bazı futbolcuların, milyon dolarlarına milyonlar katmak amacıyla bir özel bankanın müdiresine hiçbir ciddi teminat almadan emanet ettikleri yüklü dol

Futbolcuların buharlaşan dolarlarından  nasıl bir hukuki sonuç çıkar?
Bazı futbolcuların,  milyon dolarlarına milyonlar katmak amacıyla bir özel bankanın müdiresine hiçbir ciddi teminat almadan emanet ettikleri yüklü dolarlarının karşılığında kendilerine vaat edilen fahiş faizleri alamadıkları gibi ana paralarını dahi kaptırmaları olayından,  bir hukukçu olarak asla dolandırıcılık suçunun çıkmayacağını düşünüyoruz. 


Bu eylem; olsa olsa,  o da iade edilmeyen ana paralar açısından,  sadece TCK nın 155 maddesine uyan güveni kötüye kullanmak suçuna vücut verebilir. 


TCK'nın dolandırıcılık suçunu tanımlayan 157. maddesinde,  dolandırıcılık suçu; hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp,  onun veya başkasının zararına olarak,  kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak şeklinde tanımlanmıştır.  


Bu tanımlamaya göre; somut olayımızda dolandırıcılık suçunun işlenmiş olduğundan bahsedebilmek için; fail ve/veya failler tarafından, hileli davranışlar icra edilmeli, ağır ve yoğun bir şekilde ustalıkla sergilenen yalanlar; mağdur olan futbolcuları,  kendilerine fahiş faiz kazandırılacağı konusunda aldatmalı ve hiçbir kuşku duymadan ellerindeki dolarlarını fail veya faillere teslim etmelidirler. 


Basit yalanlar,  hileli davranışlar olarak kabul edilemez. Yalanların nitelikli ve inandırdı ve aldatıcı olması zorunludur. bunun sonucunda da, dolandırıldıklarını iddia eden futbolcular,  kendilerine vaat edilen fahiş faiz getirisinin garanti olduğu konusunda, hiçbir kuşku duymadan,  ciddi bir şekilde aldatılmış olmalıdır. 


Dolandırıcılık suçunun unsurlarından olan hile,  nitelikli bir yalandır.  Hile teşkil eden yalan,  ağır ve yoğun olmalı,  ustalıkla sergilenerek mağdurun yalanı kontrol ve irdeleme veya yetkili uzman kişilere ve kurumlara kontrol ettirme imkanını ortadan kaldırmalıdır.  


Nitelikli bir yalan yoksa,  dolandırıcılık suçunun unsurları yok demektir. 


Basit bir yalan; dolandırıcılık suçunun unsuru olan hileli davranış olarak kabul edilemez.  


Sadece yalan söylemek,  dolandırıcılık suçunun hile unsurunun gerçekleşmesi bakımından yeterli değildir.  


Dolandırıldıklarını iddia eden futbolcuların; milyon dolarlarına,  kısa sürede ve  çalışmadan faiz olarak  milyon dolarlar ilave ederek köşeyi dönme arzu ve iştahları, ihtirasları ve aç gözlülüklerinin gözlerini kör ederek, sağlıklı düşünme yeteneklerini yitirmeleri,  hukuken korunamaz ve bir banka müdiresinin basit yalanlarını, aldatıcı nitelikte, nitelikli bir yalan haline getiremez.  


Bir zamanlar, ben ekonomistim faiz neden enflasyon sonuçtur denildiğinde inanılmayan bu beyan gibi, elinde sihirli değnek bulunmayan bir banka müdiresinin fahiş faiz getirisi vaadine de asla inanılamaz, ihtiraslarının ve aç gözlülüklerinin esiri olarak buna inanan futbolcular da bunun sonucuna katlanmalıdırlar. 


Paralarını fahiş faiz vaadiyle kaptıran bazı futbolcuların dolandırıcılık suçunun mağduru olarak kabul edilmeleri, hukukun himayesinin şemsiyesi altına alınarak korunmaları,  etik olarak da asla savunulamaz. 


Bir kumar oynamışlar ve bu kumarı  kaybetmişlerdir  ve bunun sonucuna da katlanmalıdırlar. 


Ancak, fahiş faiz vaadiyle teslim ettikleri ana paralarını alamamaları halinde, ana paralarıyla sınırlı olarak, ortada gerçekten bir güveni kötüye kullanma suçunun varlığından bahsedilebilecektir, dolandırıcılık suçundan değil.

Güner Yiğitbaşı

28/11/2023

Güner YİĞİTBAŞI

Hukukçu

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget