Kendisini Anayasa Mahkemesinin De Üzerinde Gören Bir Adalet Bakanı

Anayasa Mahkemesinin, hala uygulanmayan Can ATALAY'ın hak ihlaline uğradığına ve derhal tahliye edilmesine ilişkin kararıyla ilgili olarak bir demeç

Kendisini Anayasa Mahkemesinin De Üzerinde Gören Bir Adalet Bakanı
Anayasa Mahkemesinin,  hala uygulanmayan Can ATALAY'ın hak ihlaline uğradığına ve derhal  tahliye edilmesine ilişkin kararıyla ilgili olarak bir demeç veren Adalet Bakanı Yılmaz Tunç; Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir hukuk devleti olduğunun altını çizerek "Yargı bağımsızdır. Yorum farkıyla anayasanın bazı maddelerinin yok sayılması anayasaya aykırıdır” “ vurgusunu yaptıktan sonra, yargı sürecini bekleyeceklerini dile getirmiş ve "Karara saygı duyacağız.  Yargıtay'ın vereceği karara bakacağız. " demiş ve  hukuk devletini korumanın herkesin görevi olduğunu da sözlerine eklemiştir. 

Bakan TUNÇ'un;  satır aralarında  ne söylemek istediğini anlamak için,  bu beyanatını çok dikkatli ve satır satır okumak gerekiyor. Aksi halde bakanın Anayasa Mahkemesinin hak ihlali kararına uyarak gereğini yapmakla mükellef yerel İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ile dosyanın gönderildiği Yargıtay 3. Ceza Dairesine vermek istediği,  karara uymayınız mesajını anlamak mümkün olmayacaktır. 

Adalet Bakan; vermek istediği asıl mesajı kamuoyundan gizlemek için,  öyle caf caflı ve güzel beyanlarda bulunmuş ki, bakana helal olsun diyesiniz geliyor adeta. 

Adalet Bakanı diyor ki; ”Türkiye Cumhuriyeti devleti bir hukuk devletidir, yargı bağımsızdır, yargı sürecini bekleyeceğiz, karar saygı duyacağız, Yargıtay’ın vereceği karara bakacağız, hukuk devletini korumak herkesin görevidir”

Ne güzel, her hukukçunun altına imzasını atacağı güzel sözler değil mi bunlar?

Ama bu güzel ve her biri münferiden çok doğru olan sözlerin arasına serpiştirilen ve satır arası çok anlamlı bir cümle var,  bu sözlerin arasında. 

Adalet Bakanı diyor ki; ”Yorum farkıyla anayasanın bazı maddelerinin yok sayılması anayasaya aykırıdır. ”

Bu sözün Türkçe tercümesi şudur; Anayasa Mahkemesi;  Can ATALAY kararını verirken,  anayasaya aykırı bir yorum yapmış ve Can ATALAY'ın milletvekili seçilerek dokunulmazlık kazanmasına engel olan,  anayasanın 83. maddesinde zikredilen 14. maddeye dayalı istisna maddesini yok saymış ve bu şekilde hak ihlali kararı vermiştir. Anayasa Mahkemesi;  anayasaya aykırı olan farklı bir yorumla 14. maddede zikredilen ve dokunulmazlık kazanmaya engel olan hükmü yok sayarak anayasaya aykırı karar vermiştir demek istiyor ve bu beyanıyla,  Anayasa Mahkemesinin Can ATATLAY kararına uymayın bu karar anayasaya aykırıdır biz arkanızdayız mesajını veriyor. 

Adalet Bakanının bu beyanatından bu anlaşılmalıdır. Zaten, Anayasa Mahkemesinin hak ihlali kararından çok önce,  Adalet Bakanı,  Can ATALAY anayasanın 83. maddesine göre milletvekili seçilerek dokunulmazlık kazandığı halde niçin tahliye edilmiyor sorusuna verdiği cevapta da, anayasanın 83. maddesinde zikredilen ve 14. maddeye atıf yapan istisnai hali dillendirmiş ve Can ATATLAY'ın işlediği suçun niteliği nedeniyle dokunulmazlık kazanamayacağını açık bir dille beyan etmişti. 

Şimdi, Anayasa Mahkemesinin Can ATALAY kararının niçin uygulanmadığını sanırım anlamış olmalısınız. 

Adalet Bakanı; kendisini,  Anayasa Mahkemesinin de üzerinde görerek,  kesin olan ve tartışmasız uygulanması gereken Anayasa Mahkemesinin Can ATALAY kararının temyiz makamı olarak görme gafletine düşmüştür, maalesef. 

Ne günlere kaldık vah halimize.

Güner Yiğitbaşı

02/11/2023

Güner YİĞİTBAŞI

Hukukçu

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget