A.Ü.Hukuk Fakültesi, 05/Kasım/2023 tarihinde, yani bugün, 98. yaşını kutlamaktadır.
A.Ü.Hukuk Fakültesini önemli ve değerli kılan en büyük özelliği, kurtuluş savaşından sonra, tüm kurumlarıyla ve saltanatıyla köhnemiş ve yıkılmış Osmanlı'nın küllerinden yeniden kurulan Türkiye Cumhuriyetinin bir kuruluşu ve Cumhuriyetin ilanından hemen iki yıl sonra, laik ve çağdaş Cumhuriyet yasalarını uygulayacak hukuk adamlarını yetiştirmek üzere, büyük kurtarıcı ve devlet adamı ATATÜRK tarafından bizzat gerekli görülerek kurulup hizmete açılmış olmasıdır.
Bu nedenle, A.Ü.Hukuk Fakültesinden 1970 senesinde mezun olup, 53 yıldır Türk hukukuna ve yargısına hakim, savcı ve emekli olduktan sonra da avukat olarak hizmet etmiş ve halen de etmekte olan, T.C. Yasalarının doğru ve adil bir şekilde uygulanmasına katkı sunmuş ve hala sunmaya devam eden bir hukukçu olmanın mutluluğunu ve onurunu yaşıyorum.
Bizler, hukukta okurken ve mezun olduğumuz 1970'li yıllarda; sadece, A.Ü.Hukuk Fakültesi ve bir de kuruluşu Osmanlı dönemine ait olan İ.Ü.Hukuk Fakültesi vardı.
Her iki Hukuk Fakültemizde de, çok değerli hocalarımız görev yapıyorlardı, bizleri o değerli hocalarımız yetiştirdiler, ölenlere Allahtan rahmet, halen sağ olanlara da sıhhat ve afiyetler diliyoruz.
Mezunu olduğum, katışıksız Cumhuriyet kurumu ATATÜRK'ün eseri A.Ü.Hukuk Fakültesinin öğrencisi olduğum yıllarda, İ.Ü.Hukuk Fakültesinin hocaları ve öğrencileri; Osmanlı'dan kalma bir kurum olmalarının ve kuruluşu itibariyle bir Cumhuriyet kurumu olan A.Ü.Hukuk Fakülteli olamamalarının ezikliğinden olsa gerek, biz Ankara Hukuklulara karşı, bu ezikliklerini, sözde beynelmilel olduklarını savunarak ve çok değerli idare hukukçusu, üç ciltlik İdare Hukukunun Genel Esasları isimli çok değerli adeta başvuru kitabı niteliğindeki dev eserin yazarı olan rahmetli hocaları Ord.Prof.Dr.Sıddık Sami ONAR'dan sınıf geçmenin zorluğu ile övünerek gidermeye çalışırlar ve bu iki güzide hukuk fakültemiz arasında, bu şekilde tatlı bir rekabet ve çekişme yaşardık.
Ankara ve İstanbul Hukuk Fakülteleri arasında bu tatlı rekabet yanında her ders yılında, belli derslerde ve belli dönemlerde karşılıklı olarak misafir öğretim üyesi değişimi olur ve her iki fakülte öğrencileri, diğer fakültenin öğretim üyelerinden ders alma ve onları tanıma fırsatı bulurlardı. Ben Ankara Hukuk Fakültesinin 1.sınıfında okurken, Roma Hukuku dersimize misafir öğretim üyesi olarak, İ.Ü.Hukuk Fakültesinin değerli hocası, rahmetli Prof.Dr Ziya UMUR gelmiş ve bizim hocamız değerli ve rahmetli Prof.Dr Kudret AYİTER de İstanbul Hukuk Fakültesinin öğrencilerine ders vermek üzere İstanbul Hukuk Fakültesine misafir öğretim üyesi olarak gitmişti. Çok güzel ve anlamlı günlerdi, o günler.
Daha sonraki yıllarda, özel vakıf üniversiteleri kuruldu, yeterli öğretim üyesi ve alt yapısı olmadan, çeşitli ilerimizde lise ve orta okul açar gibi, plansız ve programsız bir şekilde siyasi yarar amacıyla açılan üniversitelerin bünyesinde mantar gibi açılan hukuk fakülteleri ile bugün sayısını dahi bilemediğimiz birçok hukuk fakültesine paralel olarak, maalesef hukukçu kalitesinde büyük bir seviye kaybına uğramış bulunuyoruz.
Bugün ülkemizdeki siyasal iktidardan ve yürürlükteki yönetim sisteminden kaynaklı olarak, hukuk ve devletin temelini oluşturan adalet büyük yara almış ve yargı bağımsızlığı yok olmuş ise; bu hukukun irtifa kaybetmesinde, yara almasında ve yargının bağımlı hale gelmesinde, yetersiz hukuk fakültelerinde yetişen hukukçuların kalitesinin düşmesinin de etkin rol oynadığı, yadsınamaz bir gerçektir.
A.Ü.Hukuk Fakültesinin 98.kuruluş yıldönümü, bu fakülteden mezun olan devre arkadaşlarım 1970'liler en başta olmak üzere, tüm A.Ü.Hukuk Fakültesi mezunlarına ve halen öğrenci olan kardeşlerime kutlu ve mutlu olsun, bizi yetiştiren ve çoğu rahmetli olan öğretim üyelerimize teşekkürlerimi ve şükranlarımı sunuyor, ölenlere rahmet, sağ olanlara sağlıklar diliyorum.
A.Ü.Hukuk Fakültesinin tüm mensuplarına, buradan selam olsun, ne mutlu hepimize.
Güner Yiğitbaşı
05/Kasım/2023
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Yorum Gönder