Yazımızın başında; bize, Türkiye Cumhuriyetini bağımsız bir devlet olarak kazandıran, en başta ATATÜRK olmak üzere, Lozan Barış Konferansının ve antlaşmasının başarılı mimarı İSMET İNÖNÜ ve tüm emeği geçenleri, minnetle ve saygıyla anıyor, şükranlarımızı arz ediyoruz. Mekanları cennet olsun tümünün.
Lozan Antlaşmasını sürekli tartışan ve eleştiren, Lozan antlaşmasından çok önce Osmanlı tarafından kaybedilen bazı adaların kaybını dahi, cahilce ve kötü niyetli olarak, Lozan antlaşmasına ve o antlaşmayı imzalayan ATATÜRK ve İNÖNÜ'ye mal ederek, bu kahramanları itibarsızlaştırmaya ve başarısız göstermeye çalışan, devlet adamı geçinen, değerleri kendilerinden menkul sözde devlet adamlarına, lanet olsun.
Lozan antlaşmasından sonra, koşullar elverdiğinde Hatay ilimiz de Türkiye Cumhuriyetine katılmış ve bugünkü sınırlarımız çizilmiştir.
Daha iyisi olamaz mıydı?
Musul ve burnumuzun dibindeki, Meis ve Sisam gibi bazı adalar da alınamaz mıydı?
Alınırdı demiyoruz, alınabilseydi tabi çok güzel olurdu.
O günün koşullarına göre elde ettiklerimizle yetinmesini, onların kıymetini bildik mi de, Lozan’ı imzalayanlar eleştiri konusu yapılıyorlar?
Lozan antlaşmasına göre silahlandırılmaları yasak olan Yunanistan’a bırakılan adalar, bugün silah ve asker deposu haline gelmiş ve burnumuzun dibinde birer uçak gemisi konumunda bekliyorlar.
Siz, Lozan'ı eleştiren aymazlar, o günün çetin koşullarına göre, Lozan ile alamadığımız adaların silahlandırılarak, pimi çekilmek üzere bekleyen el bombası ve uçak gemisi haline getirilmesine niçin göz yumdunuz, tarafsız ve boş kalması gereken küçük adacıkların Yunan tarafından işgal edilerek silahlandırılmasına, niçin göz yumuyorsunuz?
Lozan ile kaldırılan kapitülasyonlar ve Osmanlıdan kalan dış borçların ödenmesine rağmen, bugün yetmiş sente muhtaç kalarak, 128 milyar doları hortumlayıp hazineyi tamtakır bırakarak, ülkemizi ekonomik olarak dış güçlere teslim eden, ülkenin dış borçlarını 500 milyar dolara çıkararak, Lozan ile kaldırılan kapitülasyonu fiilen hortlatan, ülkemizi dış güçlere bağımlı kılan sizler değil misiniz?
Ülkenin tüm ekonomik varlıklarını, ülke topraklarını, döviz açığınızı kapatmak ve israfınıza devam etmek için satarak, ülkenin bağımsızlığını tehlikeye sokan, ülkeyi Lozan koşullarının dahi gerisine getirerek, ülkenin Lozan ile elde ettiği tapu senedini delik deşik eden siz aymazlar değil misiniz?
Oturun oturduğunuz yerde, utanmadan konuşmayınız ve susunuz, Lozan'a gölge etmeyiniz, başka ihsan istemiyoruz sizlerden.
Güner Yiğitbaşı
24/07/2021
Hukukçu
Yorum Gönder