Şimdi de 15. Temmuzdaki kayıp silahlar ve sonrasında sivil yandaşlara dağıtılan kayıt dışı silahları gündeme getirmektedir.
Bu iddianın sahibi olan kişinin Sedat PEKER olması; aslında, bu iddiaların uyduruk iddialar olduğunu göstermekten ziyade, iddiaların gerçek iddialar olduğu konusunda ciddi şüpheler uyandırmalı ve ciddiye alınarak, üzerine gidilmelidir.
Sedat PEKER, cami avlusundan gelen alelade bir kişi değildir. Bu işlerin içinde aktif rol üstlenen ve bilgi sahibi olan bir kişidir.
15. Temmuz darbe girişimi sırasında sivil halka dağıtılan silahların bir kısmının geri dönmediği ve kayıp olduğu iddiaları zaten vardı.
Bize göre, demokratik, anayasa ve yasaların uygulandığı ciddi devletlerde kayıp silah diye bir olgu asla olamaz. Ne demek kayıp silah? devlet bu silahları isterse bulup çıkarır ve yerine koyar.
Siyasal iktidar tarafından, sivil yandaşlarda gerektiğinde kullanılması için bırakılmasına göz yumulan silahlardan, ancak bizim ülkemizde bahsedilebilir.
Peker, 15. Temmuz darbe girişiminden sonra da, Özel Harp Dairesinin kontrolü ve gözetiminde envantere kayıtlı, yasal sivil milislere dağıtılan silahlar dışında, yandaş illegal örgütlenmelere dağıtılan kayıt dışı silahların varlığından bahsetmekte ve illegal sivil milis güçlerin oluşturulduğu, vurgusunu yapmaktadır.
Bu iddianın, iktidarların seçimlerle demokratik yoldan el değiştireceği sözde demokratik bir ülke olan ülkemizde söz konusu edilmesi ve bu konuda ciddi şüphelerin var olması, demokrasimizin geleceği açısından, çok korkutucudur.
Bu illegal sivil silahlı milis güçlerin oluşturulmaya çalışıldığı iddiası, iktidar dışındaki tüm muhalefet partilerinin ve demokrasiyi savunun tüm halk kesiminin üzerinde ciddi bir şekilde durmalarını ve bu konuyu sürekli gündemde tutarak, çok dikkatli ve uyanık olmalarını zorunlu kılmaktadır.
15. Temmuz darbe girişimi; iş başındaki siyasal iktidarın, aynı hedefe birlikte ilerledikleri, devlet içinde paralel ve illegal bir şekilde örgütlenen ortağı Gülen Cemaati tarafından planlanıp sahneye konulmuş, Gülen Cemaati ile AKP iktidarının devleti ele geçirme konusunda giriştikleri güç mücadelesi olup, bu mücadeleyi; AKP iktidarı, silahlandırdığı halk ve demokrasiye sadık kalan Türk Silahlı ve Emniyet Güçlerinin çabalarıyla kazanmıştır.
Burada dikkat edilmesi ve üzerinde düşünülmesi gereken husus, 15. Temmuz darbe girişiminin bastırılması ile demokrasinin yok olmasının önlenmesi ve daha da güçlenmesi amaçlanmamıştır. Siyasal iktidarın demokrasi karnesi zayıflarla doludur. Onun amacı, demokrasiyi değil, kendi iktidarını ve koltuğunu darbecilerden korumak olmuştur.
AKP iktidarı; darbelere karşı dururken, darbe paranoyasını kafasından bir türlü atamazken, sadece kendi iktidarını düşünmüş, hiçbir dönemde özgürlüklere dayalı gerçek demokrasiyi amaçlamamış, demokrasiden araç olarak faydalanmış ve iktidarındaki uygulamalar, 12. Eylül darbecilerini ve onların yaptıkları yasa ve anayasayı dahi, gündüz fenerle aratır hale getirmiştir.
Ülkenin içinde bulunduğu tüm özgürlüklerin yok edildiği ağır koşullar ortadadır.
AKP iktidarının, seçim sonuçlarına bakış açısı, milli iradeyi yok sayan davranışları ortadadır.
Yandaşların; illegal kayıt dışı bir şekilde gizlice silahlandırılmasının, sadece iş başındaki AKP iktidarının yararına olduğu, apaçık ortadadır.
Güçlü ve demokratik bir devlet de, siyasal iktidarın bilgisi dışında, sivil halkın illegal bir şekilde kayıt dışı silahlandığından bahsedilebilir mi?
Ülkemiz ve ülkemizde yok aşamasına gelen demokrasimiz üzerinde, çok tehlikeli büyük bir oyunun oynandığı ve sahneye konulduğu, 2023 seçimlerinde muhtemel bir mağlubiyetin, iş başındaki siyasal iktidar tarafından asla kabullenmeyeceği, iş başındaki iktidarın, iktidarı sandıkta kaybetse dahi, iktidarı devretmemek için elinden gelen antidemokratik her yola başvurabileceğini ciddi olarak düşündüren iddialar, havada uçuşmakta ve bu iddiaların araştırılması için, siyasal iktidar tarafından hiçbir çabanın sarf edilmemesi, bu iddiaları iyice güçlendirmektedir.
AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, parti genel merkezinde düzenlenen AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında yaptığı şu konuşmaya bir bakar mısınız?
Partili Cumhurbaşkanı diyor ki; “"İstikametini kaybetmiş, avara kasnak gibi dolaşanlara, bu memleketi teslim edemeyiz. "
Sivil bir kesime, illegal sivil bir çeteye, binlerce kayıt dışı silahın dağıtıldığı, illegal milis bir gücün oluşturulmaya çalışıldığı iddialarının havada uçuştuğu ve bu iddiaların, iş başındaki siyasal iktidar tarafından ciddiye alınarak üzerine gidilmediği bir sırada, anketlere göre seçimi kaybedeceği, hatta tekrar aday dahi olamayacağı tartışılan bir partili cumhurbaşkanının; "İstikametini kaybetmiş, avara kasnak gibi dolaşanlara, bu memleketi teslim edemeyiz. " sözü, tüm muhalefet partileri ve demokrasiden yana halkımızın, üzerinde ciddi olarak durmaları ve düşünmeleri, bu sözün üzerine gitmeleri, sivil illegal örgütlenmelere dağıtıldığı iddia edilen bu kayıp ve kayıt dışı silahların, ülkenin demokrasisinin sonu olmaması için, hayati önem taşımaktadır.
Güner Yiğitbaşı
09/07/2021
Hukukçu
Yorum Gönder