Siz darbeci mi arıyorsunuz önce aynaya bakacaksınız

Siz darbeci mi arıyorsunuz önce aynaya bakacaksınız Darbe paranoyası ile beslenen saray yönetimi; pandemi ile mücadele amacıyla, kapanma kararı aldı

Siz darbeci mi arıyorsunuz önce aynaya bakacaksınız
Darbe paranoyası ile beslenen saray yönetimi; pandemi ile mücadele amacıyla, sözüm ona iki hafta süreyle tam  kapanma kararı aldı. 

Bu konuda İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan uygulamaya ilişkin  genelgeye bakıyoruz. İki haftalık sokağa çıkma yasağı süresince alkollü içki satışı da yasaklanmış. 

Peki, nedir bu içki yasağının pandemi ile mücadeleye katkısı, bu içki yasağının makul ve  haklı gerekçesi nedir?

Bu kararın gerekçesini anlayan varsa,  beri gelsin. 

Biz bir hukukçu olarak muhakeme yapıyoruz, zihnimizi zorluyoruz, bu yasağın makul ve haklı bir gerekçesini bulamıyoruz. 

Bu yasağın;  makul, mantıklı ve haklı gerekçesini, pandemi ile mücadeledeki olumlu katkısını, hiç aramaya kalkışmayınız. 

Zira, bu içki yasağının kovit ile mücadeleyle hiçbir ilgisi yoktur. 

Evinde oturan, sokağa çıkma yasağına uyan bir kişi, evinde adabıyla içkisini içse,  kovite mi yakalanacaktır?

Sanırım, evde içkisini yudumlamak için maskesini çıkarmak zorunda kalacak ve ev ortamında virüsün saldırısına uğrayacak, akla gelen tek ihtimal bu. 

Gerekçe bu ise, evde su da mı içmeyecek, yemek de mi yemeyecek, evde dahi sürekli maske ile mi yaşayacak?

Adamı güldürmeyiniz. 

Kimse kusura bakmasın, bu içki yasağı, özel yaşama müdahale ve insanlara bir dayatma, özgürlüklere müdahale ve laik düzene açık bir saldırıdır. 

Devlet gücünü ellerinde tutan iktidarın, bu gücü kötüye kullanması ve laik ve demokratik anayasal düzene açıkça ve cebren saldırı ve anayasal düzene yönelik bir sivil darbedir. 

Siyasal İslam’ı hakim kılmaya kalkışma, insanların tepkisini ölçme girişimidir. 

Saray iktidarı bunu sürekli yapmaktadır. 

Eline geçen her fırsatı, artık gizliliği de kalmayan,  siyasal İslami bir düzeni ülkemizde hakim kılmak için azami derecede değerlendirmeyi  adeta adet haline getirmiş ve bunda başarılı da olmuştur. 

Aynı menzile doğru birlikte ilerlerlerken iktidar mücadelesine girerek çatıştıkları ve yollarını ayırmak zorunda kaldıkları hain FETÖ'nün 15. Temmuz darbe girişimini de iyi değerlendiren, darbe girişimi nedeniyle ilan ettiği olağanüstü halden yararlanan, darbe girişimini Allah’ın kendilerine sunduğu bir lütuf olarak kabul eden saray yönetimi; olağanüstü hal nedeniyle çıkardığı kanun hükmünde kararnameleri de amacı dışında kullanmış, anayasaya göre sadece olağanüstü halin ilanına neden olan konularla sınırlı kanun hükmünde kararnameler çıkarmaya yetkili olmasına rağmen, bu yetkisini kötüye kullanarak, kendisine tanınmayan yetkileri gasp yoluyla kullanmış ve olağanüstü halle ilgisi olmayan kararnameler çıkararak, Türkiye Cumhuriyetini, anayasaya aykırı olarak,  yeniden dizayn etmeye kalkmıştır. 

Şimdi de, pandemiyle mücadeleyi bahane ederek aldığı iki haftalık sokağa çıkma yasağını fırsata çevirerek, amaçladığı İslami esaslara dayalı siyasal rejimin temel taşlarını örme babında, bu kapanma döneminde, pandemi ile mücadeleyle hiçbir alakası ve bu mücadeleye katkısı olmayan içki yasağı getirerek, halkımızın laik özel yaşamlarına ve laik düzene,  devlet zoruyla ve dayatmayla el uzatmıştır. 

Saray yönetimi, bu sevdasından vaz geçmelidir. 

Bu kapanma döneminde, yasak getirerek milletin içkisiyle uğraşacağına, milletin muhtaç olduğu içecek çorbasını ve bir lokma ekmeğini temin etmelidir. Kaygısı bu olmalıdır. 

Yoksul halkın çorbasını ve bir lokma ekmeğini düşünmeyen saray yönetimi; ne yazıktır ki; iyi kötü içki satın alarak içebilecek olan varsılların içkisiyle mücadele etmeyi yeğlemiştir. 

İstanbul’da,  AKP ilçe belediyelerinin, İstanbul Büyük Şehir Belediyesinin halka ucuz ekmek satan büfelerine yönelik engel ve yasaklamaları, bu yasaklamalarda etkin rol üstlenen saray yönetiminin;  halkın sağlığı, beslenmeleri ve  yararları  ile uğraşmadığının, tek derdinin durumdan vazife çıkararak,  İslami dayatmalarda bulunmaya öncelik verdiğini açıkça göstermektedir. 

Buradan saray yönetimine sesleniyoruz, halkın içkisiyle uğraşacağınıza, iktidara gelirken dile getirdiğiniz “3 Y “ ile uğraşınız. 

İktidarınız döneminde daha da artan; 

Yasaklara, 

Yoksulluğa, 

Yolsuzluğa çare arayınız. 

Yasaklarla, yoksullukla ve yolsuzluklarla mücadele ediniz. 

Görevden almak zorunda kaldığınız Ticaret Bakanının; eşinin ürettiği dezenfektanı, kendi bakanlığına fahiş fiyatla satarak haksız kazanç sağlamasını görmezlikten mi geleceksiniz, daha ne bekliyorsunuz? Bu bakanı görevden almak yetmez, hakkında soruşturma açtırarak Yüce Divana sevk etmeyi düşünmüyor musunuz?

İçkiyi yasaklarken, asıl maksadınız, siyasal İslam’a dayalı bir rejim kurmak değil de, sadece sevaba girmekse; bırakınız milletin içkisiyle uğraşmayı,  yasakları,  yoksulluğu ve yolsuzlukları önlerseniz, inanın bize,  daha çok sevap kazanacaksınız.  

Yaş ortalamaları yetmiş'in üzerinde olan 104 emekli amiralin haklı endişelerini içeren demokratik bir hakkın kullanımı olan duyurusunda darbe girişimi arayan içki yasaklayıcılarının; darbecilere ulaşmak için,  önce aynaya bakmalarını öneriyoruz. 

Hain, darbeci FETÖ için ne demişti partili Cumhurbaşkanı?

Bir hatırlayınız. Aynı menzile, yani aynı hedefe birlikte ilerlediklerini söylemişti. 

Darbeci hain FETÖ ve yandaşları hakkında iddianameler düzenleyen savcıların iddianamelerine ve mahkemelerin FETÖ'cüler hakkında vererek kesinleşen mahkumiyet kararlarına bir bakınız. FETÖ'nün amacı, ilerlediği illegal menzil neymiş göreceksiniz. İçki yasağı da,  aynı illegal menzile giden yolun kaldırım taşlarıdır unutmayınız. 

Pandemi bahane, içki yasağı şahane!

Güner Yiğitbaşı

27/04/2021

Güner YİĞİTBAŞI

Hukukçu

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget