Sayın Muharrem İNCE; basında yer alan ve yalanmadığınız haberlere göre, gidişattan memnun olmadığın gerekçesiyle, CHP'den ayrılarak yeni bir parti kuracakmışsınız.
Seni seven bir CHP seçmeni olarak, seni uyarıyorum, sakın ha!
CHP'den ayrılarak yeni bir parti kurarsan, kazanacağın tek şey, tüm mücadelelerine rağmen CHP'de başaramadığın, genel başkanlık koltuğuna oturmak olacaktır. Parti kurarsan, seçimsiz bir genel başkanlık koltuğu kazanırsın ve orada kalırsın.
Kuracağın parti seçim barajını dahi aşamaz, bir daha milletvekilliğini dahi, ancak rüyanda görürsün.
Ayrıca, kendi koltuk hırsına yenilerek siyasette düşeceğin aciz durumun üzüntüsü ile CHP günlerini çok ararsın. Bugün, ATATÜRK'ün kurduğu yüz yıldır ayakta yıkılmadan dimdik duran CHP'li olmanın başrol oynadığı siyasi itibarını kaybedersin, bugün yüzüne bakan ve selam veren çoğu kişinin sempatisini kaybedersin.
Evet çok haklısın. Yeni çıkan koşullara ve İMAMOĞLU gibi, yıldızı parlayan, ismi ileride KILIÇDAROĞLU'dan sonra CHP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı olarak geçmeye başlayan yeni simaların ortaya çıkması, seni tedirgin etti. Bana artık CHP'de ekmek yok, görsem görsem, yeniden milletvekilliğini görebilirim, o da benim beklentilerimi karşılamaz, iyisi mi ben kendi partimi kurayım diye düşünüyor olmalısın.
Ancak, düşünemediğin bir gerçek var. Sen kısa pantolonlu iken girdiğin CHP de, eski bir fizik öğretmeni olarak, birkaç dönem milletvekili, CHP Meclis Grup Başkanı olabildiysen, bu başarında, kendi kişisel çabalarının yanında, ATATÜRK'ün kurduğu CHP'li olmanın, CHP'nin saygın kurumsal kimliğinin de etken olduğunu, CHP'den ayrılarak yeni bir parti kurduğunda, CHP seçmeninin tümünü ve diğer seçmenleri peşine takarak seçim kazanacağını asla düşünme, barajı dahi aşamayacaksın ve CHP ve ülkenin laik ve demokratik geleceğine ihanet eden, AKP'nin değirmenine su taşıyan bir hain olarak anılacaksın.
Sayın İNCE; yanılmıyorsam, iki kez CHP genel başkanlık yarışına girdin ve kaybettin. Politika böyle bir şey sakın unutma.
Sen, partiye çok sonra giren, partiye ve parti tabanına senin kadar emek vermeyen KILIÇDAROĞLU'nu başarısız görebilir ve partinin genel başkanlığına kendini layık görebilir ve partiyi uçurmak için başa geçmek isteyebilirsin, bunun için mücadele de edersin ama, bükemediğin bileği de öpmesini bileceksin.
Sayın İNCE; sen, KILIÇDAROĞLU'nu başarısız görebilirsin, bu yazının yazarı ben de, son yerel seçimlere kadar KILIÇDAROĞLU'nu başarısız görenlerdenim, ona da buradan istifa etmesi için açık mektuplar yazdım. Senin, CHP'nin başına geçmen halinde partiye bir güç kazandıracağını, CHP'nin seçmen kitlesini artıracağını düşündüm ve senin mücadelene manevi destek oldum.
Sayın İNCE; sen, yeni bir parti kurduğunda, bu vakitten sonra ülkenin umudu olamazsın artık.
Zira, son Cumhurbaşkanı seçiminde CHP adayı oldun ve CHP'nin kurumsal değer ve kimliğini de arkana almana rağmen, ikinci tura bile kalamadın.
Yeni parti kurduğunda, sadece Muharrem İNCE olarak iktidar olmayı, ülkeyi yönetmeyi nasıl düşünebilirsin, sen aklını mı yitirdin?
Sayın İNCE; sen, cumhurbaşkanı seçiminde, CHP'ye ve sana güvenerek oy veren seçmenlerine de ihanet ettin. Propaganda konuşmalarında mangalda kül bırakmıyordun, seçim gecesi oylarına sahip çıkacağını, yüzlerce avukatla Yüksek Seçim Kurulunun kapısında nöbet tutacağını ilan etmene rağmen, gece oylar sayılırken ortaya çıkıp seçmenlerine bir mesaj dahi vermedin, ortadan kayboldun, yer yarılmış sanki sen içine girmiştin. FOX TV Çalar Saat programını hazırlayıp sunan gazeteciye konuşarak, ”adam kazandı” demekle yetindin. Belki de seçimi o adam kazanamamıştı, İstanbul yerel seçimlerinde, seçimi kazandık diyerek yapmaya çalıştıkları, ancak İMAMOĞLU'nun oylarına sahip çıkarak bozduğu oyuna ve algıya mağlup oldun.
Sayın İNCE; İMAMOĞLU'nun seçim performansının ve partide yükselerek seni gölgede bıraktığının, KILIÇDAROĞLU'nun da güven tazelediğinin farkındasın, bu nedenle, son kurultayda havlu atarak, aday dahi olamadın.
Sayın İNCE; her partili genel başkan olacak değil, sen elinden geleni yaptın ama başaramadın.
Bundan sonra CHP Genel Başkanlığı koltuğuna oturma ihtimalin, sıfırın altında, ancak yeni bir parti kurarak mücadeleye devam etmen halinde ulaşacağın başarı oranın da; bize göre, yüzde iki ve üçleri geçmeyecek, partisine ve ülkesinin laik ve insan haklarına dayalı demokratik geleceğine ihanet eden bir politikacı olarak ismini siyaset tarihine yazdıracaksın, sakın unutma.
Umarız, hem kendi adına ve hem de ülke adına, böyle bir hataya imza atmazsın.
Güner Yiğitbaşı
04/08/2020
Hukukçu
Yorum Gönder