Pınar GÜLTEKİN isimli 27 yaşındaki genç kadının erkek arkadaşı tarafından öldürülmesi, yine yüreğimizi dağladı.
Bu kaçıncı kadın cinayeti ülkemizde?
İnanın, ben gazete okuyan ve medyayı takip eden aydın bir kişi olarak, bu kadın cinayetlerinin sayısını tam olarak bilemiyorum, sadece ülkemizin medeni bir toplum olmadığını, toplumumuzda kadına değer verilmediğini, kadının yaşam hakkının korunamadığını tartışmasız ortaya koyan yoğunlukta olduğunu söyleyebiliyoruz.
Kadının değersiz olduğu, eşleri ya da sevgilileri tarafından hiç yerine öldürülen kadınların, bu öldürülme eylemlerinin baş sorumlusu ilan edildiği, her kadın cinayetinin kusur ve sebeplerinin kadına yüklendiği, her öldürülen kadını suçlu ilan eden soysuzların kol gezdiği ülkemizdeki 18 yıllık AKP iktidarının bu ülkenin başında kaldığı sürece, AKP zihniyetinin kadına yönelik cinayetleri önleyemeyeceği gibi, bu cinayetleri giderek artıracağından emin olabilirsiniz.
Baksanıza, kadına yönelik aile içi ve dışı şiddeti önleme, kadını şiddetten koruma amaçlı İstanbul Sözleşmesine imza koyan iş başındaki AKP iktidarı, kendi imzasını inkar ederek bu sözleşmenin altındaki imzasını geri çekmeyi planlıyor.
İstanbul Sözleşmesi sizin nerenize batıyor efendiler?
Söyleyiniz lütfen.
Bu ülkede kadın bakanlığının ismi aile bakanlığı olarak değiştirildi, AKP iktidarı kadını değil aileyi korumaya kararlı. Aslında aileden amaç, ailenin diğer tarafı erkeği korumak, kadına şiddet uygulayan erkeğin huzurunu bozmamak, onu kadınsız bırakmamak. Kadını, kendisine kötü davranan, değer vermeyen, şiddet uygulayan kocasına ram etmek.
Bir kadın öldürülüyor ve hemen arkasından, aile bakanı bu cinayetin takipçisi olacağız, failin en ağır cezayı almasını sağlayacağız diye demeçler vermekle yetiniyor.
Biz artık kadınlara yönelik cinayetlerin önlenmesini, bunun için alınması gereken cinayetleri önleyici tedbirlerin alınmasını istiyoruz. Cinayet işlendikten sonra, failin alacağı ceza bizi ilgilendirmiyor, biz failin alacağı ceza ile ilgilenmiyoruz, bizim için önemli olan cinayetlerin işlenmemesi ve genci yaşlısı kadınlarımızın yaşatılmaları, cinayete kurban gitmemeleridir.
AKP iktidarı; kadını değil aileyi korumak istemekle, aslında, bu cinayetlere kurban giden kadınlarımızı suçlamakta, dolaylı olarak.
AKP iktidarı; kadınların, koşulsuz kocalarına itaat etmelerini, tüm geçimsizliklere ve kendilerine yönelik uygulanan şiddete rağmen, erkeğin eziyetlerine ve şiddetlerine karşı çıkmamalarını, kocalarını terk ederek baba evine sığınmamalarını ve boşanma davaları açmamalarını, kadınlık ve insanlık onurlarını ayaklar altına alarak, kendilerine şiddet uygulayan kocalarına biat etmeye devam etmelerini istiyor.
Buna uymayarak evlerini ve kocalarını terk edip baba evine sığınan ve eşleri aleyhine boşanma davaları açan kadınların, öldürülmeyi hak ettiklerini düşünen ve İstanbul Sözleşmesinden caymanın planlarını yapan AKP iktidarının, kadın cinayetlerindeki başarısını ayakta alkışlıyoruz!
Bu yazıyı yazarken izlediğimiz habere göre, Pınar GÜLTEKİN'in öldürülmesini barışçıl olarak protesto eden kadınların, İzmir de polis tarafından gözaltına alındıklarını öğrenince, yazdıklarımızda ne kadar haklı olduğumuzu bir kez daha anlamış olduk.
Güner Yiğitbaşı
21/07/2020
Hukukçu
Yorum Gönder