Bunun nedeni Hakan Fidan’ın kendisi değil, herkes tarafından kabul gören Cumhurbaşkanı’nın has adamı oluşudur…
Kolombiya'ya hareketinden önce Atatürk Havalimanında basın toplantısı düzenleyen Erdoğan’a, Hakan Fidan’ın milletvekili aday adaylığı konusu sorulunca verdiği yanıtta;
“Ben adaylığına olumlu bakmıyorum. Bunu açık ve net söyleyeyim. Bunu Sayın Başbakan'a da söyledim. Daha önce de söylediğim gibi, adaylığını kabul etmek veya onu aday olarak göstermek, o Sayın Başbakan'ın takdiridir. Ona da benim karışma yetkim yok. Böyle bir hakkım da yok. Muhalefetin, yani MİT'in başında olan bir kişinin milletvekili olup olmayacağına ilişkin takdirini de doğru bulmuyorum. O da ayrı bir yanlıştır. Her memurun, nasıl belli bir süre içinde istifa edip aday olma yetkisi varsa, MİT'in başındaki bir insan da istifasını yapar. Eğer parti kendisini aday gösterirse, aday olur.” Demektedir…
Öncelikle, her Türk yurttaşı gibi Hakan Fidan’ın da milletvekili aday adayı olma yasal hakkı olduğunu kabul ettikten sonra…
Cumhurbaşkanının yanıtın içinde geçen söylemler ve gizli şifreler, bu söylemine inanmamızı engelliyor…
Şöyle ki;
1-Erdoğan’ın haberi ve onayı olmadan Hakan Fidan’ın böyle bir karar vermesi olanaksızdır ve eşyanın tabiatına aykırıdır…
2-Erdoğan’ın onayı olmadan Başbakanın, Hakan Fidan’ın aday adaylığını reddetmesini kabul eden bir kişi varsa parmak kaldırsın…
3-Başbakanın tüm yetki alanlarına açıkça karışan Erdoğan, istemem yan cebime koy örneği, bir yandan Hakan Fidan’ı milletvekili ve sonrada istediği göreve getirmek için durumun Başbakanın takdirinde olduğunu söyleyerek topu taca atıyor…
4-Her kamu görevlisi gibi Hakan Fidan’ında aday adayı olma hakkını gündeme getirirken, değiştirici yolda (hukuk dilinde buna tevil yollu ikrar denir) istediğini açıklıyor…
Özetle;
Bu olayda da Cumhurbaşkanı kamuoyunda, Hakan Fidan’ın aday adaylığını istemediği algısını yaratmaya çalışarak, olayın kendi düşüncesi ve kararı olduğunu gizlemeyi amaçlıyor…
Gel de inan!..
09.02.2015
Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet Savcısı
Yorum Gönder