Cumhurbaşkanının konuşmalarından rahatsız olunur mu?

Tayyip Bey'in; “benim konuşmalarımdan rahatsız olanlar var” dedikten sonra yaptığı, “Cumhurbaşkanının konuşmalarından rahatsız olunur mu?” vurgusudur.

Cumhurbaşkanının konuşmalarından rahatsız olunur mu?
Bugün salı olduğu için büroda televizyonumuzu açmış haber kanallarında geziniyoruz, liderlerin grup konuşmalarına rastlarsak izleyeceğiz, Tayyip Bey'i dinlemek hiç hesap da yok.

Her zaman olduğu gibi, sürpriz bir şekilde NTV ekranlarında birden Tayyip Bey beliriverdi, yine konuşuyordu, kendisinin geçiş üstünlüğü var biliyorsunuz, o konuşuyorsa tüm programlara ara verilir ve ona bağlanarak onu izlemeye ve dinlemeye başlarız.

NTV kanalından naklen verilen konuşmasında Tayyip Bey, muhtarlarımızı toplamış ve yine muhalefete verip veriştiren en tarafsız ve birleştirici (!) konuşmalarından birisini daha yapıyordu.

Muhtarların, kılık kıyafetlerine bakıldığında, köy muhtarı olmayıp, mahalle muhtarları oldukları anlaşılıyordu veya biz o kanıya vardık. Tayyip Bey'i coşkuyla dinliyorlar ve zaman, zaman Tayyip Bey'i alkışlıyorlardı.

Sürekli aynı şeyleri tekrarlayıp durduğu ve konuştuklarının büyük bölümünün gerçeklerle bir ilgisinin bulunmaması nedeniyle, kendisini dinlemekte pek istekli olmasak da, serde yazarlık var ya, Tayyip Bey'in bu konuşmalarından belki bir makale konusu çıkarırız ve bugünkü yazıyı da aradan çıkarırız düşüncesiyle, istemeye istemeye bir süre Tayyip Bey'in konuşmalarına kulak verdik. Bu arada, iyi ki muhtarlarımız var, Tayyip Bey konuşacak muhatap bulamadığında muhtarlarımız imdadına yetişiyorlar düşüncesiyle muhtarlarımızı taktir etmekten de geri kalmadık.

Neyse, konuyu dağıtmayalım, bizim izlediğimiz bölümde Tayyip Bey, muhtarlarımıza dert yanıyordu, benim konuşmalarımdan rahatsız olanlar var dedikten sonra, Cumhurbaşkanının konuşmasından rahatsız olunur mu? Diyerek, muhtarlarımızın fikrini soruyordu.Muhtarlarımızı tek tek ayağa kaldırarak, bu sorunun cevabını almıyordu tabiatıyla. O da, bu sorunun cevabının; “haşa devletlumuz, her şeyin doğrusunu ve güzelini bilen sizin konuşmalarınızdan hiç rahatsız olunur mu?” şeklinde olacağını, kendisinin karşısında diyaloga girilemeyeceğini çok iyi biliyordu!

Konuşmasına devamla, mealen; “Elazığ'a, Malatya'ya gidip milletime hitap ettim, ziyaretlerimi sürdüreceğim, konuşmaya devam  ve milletime teşekkür edeceğim, milletimle arama kimse giremez, girmesine de müsaade etmeyeceğim,bir şiir okudum diye cezalandırıldım ve benim için artık siyaset yapamaz, muhtar bile olamaz dediler ama yanıldılar, ben üç dönem Başbakanlık yaptım ve şu anda da Cumhurbaşkanıyım” dedikten sonra, muhtar olsak dahi artık Tayyip Bey'i dinlemeye sabır gösteremeyeceğimiz için, televizyonu kapatmak zorunda kaldık.

Sonra bir düşündük, “muhtar bile olamaz dediler.” ne demek oluyor? Tayyip Bey'in bu sözlerini dinleyenlerin tümü muhtar, hepsi de Tayyip Bey'in özel davetli misafirleri, kendisinin bir milyon kez tekrarladığı aynı sözleri, sıkılsalar da, hatır için dinliyor ve alkışlıyorlar, “muhtar bile olamaz dediler” sözünün, muhtarlarımızı üzeceği ve rencide edeceğinin dahi farkında değil.

Burada üzerinde durulması gereken asıl çarpıcı husus, Tayyip Bey'in; “benim konuşmalarımdan rahatsız olanlar var” dedikten sonra yaptığı, “Cumhurbaşkanının konuşmalarından rahatsız olunur mu?” vurgusudur.

Tayyip Bey'in; “Cumhurbaşkanının konuşmalarından rahatsız olunur mu?” vurgusu, kendisinin, niçin başkanlık sistemine geçilmesini istediğinin, tek adam zihniyetinin, demokrasi ve özgürlük anlayışının, ben odaklı egosunun, kibirinin, kafa ve düşünce yapısının dış aleme yansımasından başka bir şey değildir.

İster parlamenter sistemle, ister başkanlık sistemiyle idare ediliyor olsunlar, gerçek demokrasilerde; şayet, yanlış yapıyorsa, Anayasamıza göre, Cumhurbaşkanlığı görevine başlama koşulu olan, Meclis önünde, (yani milletimiz önünde) namusu ve şerefi üzerine yaptığı tarafsızlık yeminine başından itibaren hiç uymuyorsa ve yaptığı yemini hukuken geçersiz hale geliyorsa, eski partisi ile irtibatını fiilen kesmiyorsa, 77 milyonu kucaklayamıyorsa, sadece kendisine oy verenlerin Cumhurbaşkanı gibi hareket ediyor ve konuşuyorsa, teşekkür adı altında yaptığı şehir gezilerinde, teşekkürden ziyade her türlü taraflı siyasi konuşmaları yapıyorsa, eski partisinin seçimlerde 400 milletvekili çıkarmasına yönelik olarak AKP'nin propagandasını yapıyorsa ve seçmenden AKP'ye oy vermelerini istiyorsa, tarafsızlığını açıkça ve alenen çiğniyorsa, halkımızı bölen ve geren taraflı konuşmalar yapıyorsa, sürekli muhalefet partilerini karşısına alarak, onları haksız ve acımasızca eleştiriyorsa, Cumhurbaşkanının konuşmalarından rahatsız olunur tabi.

Yürürlükteki Anayasasına göre,insan hak ve özgürlüklerine ve hukukun üstünlüğüne dayalı demokratik bir hukuk devleti olan ülkemizde; demokrasi kültürü ve Anayasaya saygısı olan milletimizden, Cumhurbaşkanının konuşmalarından rahatsız olmamalarını isteyen ve bekleyen ve onlara “Cumhurbaşkanının konuşmalarından rahatsız olunur mu?” sorusunu sorabilen bir Cumhubaşkanına sahip olmak, nasıl bir duygudur acaba?

24/02/2015
Güner YİĞİTBAŞI
İzmir Barosu Üyesi Avukat

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget