Neredesin Başkan? - Güner Yiğitbaşı

Neredesin Başkan?
Ayrımcılık, bunların iliklerine işlemiş, ruhlarını sarmış.

Meksikada turistik seyahatta iken dahi, ayrımcılıktan uzak durmuyorlar.

O malum kişi; hazır Meksikaya kadar gelmişken ve Amerikaya çok yakınken, bir konuyu ifade etmek istiyorum diyor ve neredesin başkan? Diyerek, Amerika Başkanı Obama'ya sesleniyor. İşin temelinde Müslümanlık ve Müslümanlara yönelik pozitif ayrımcılık yatıyor,

Ümmetçi iç güdüsü harekete geçiyor ve Obama'ya, Carolinada öldürülen üç Müslüman gencin terörist olmadıklarını, Suriyeli olduklarını, ülkenin sorumlusu olarak, ölen gençlerle ilgili bir açıklama yapmadığını kızarak belirtiyor ve Obama'yı açaıklama yapmaya davet ediyor.

Obamaya ve diğer Amerikan idarecilerine, demokrasi ve insan hakları dersi vermeyi de ihmal etmiyor.

Biz siyasiler, ülkemizde işlenen cinayetlerden sorumluyuz, tavrımızı ortaya koymak zorundayız, çünkü halk size oylarını verirken, “Benim can güvenliğimi, mal güvenliğimi sağlayacaksın” diyor, eğer siz,bu tür bir olay karşısında sessiz kalırsanız, dünya da size her zaman sessiz kalacaktır ve diyorum ki, unutmayın, Dünya 5'ten büyüktür diyerek, nutuk atıyor.

Malum şahıs, Amerikada öldürülen üç Müslüman genç üzerinden, demokrasinin, insan hak ve özgürlüklerinin tavan yaptığı Amerikanın Başkanı Obama'ya demokrasi ve insan hakları dersi verirken, kendi ülkesi Türkiye'de olup bitenlerden haberdar değil herhalde.

Oysa ki, ülkemizin değişik illerinde, barışçıl ve demokratik anayasal protesto haklarını kullanmak isteyen halkımıza karşı, polisin orantısısz güç kullanmasından kaynaklanan olaylar sebebiyle, yer yerinden oynuyor, Gaziantepte Merkez Şahinbey İlçe Belediyesi tarafından Karataş bölgesine yaptırılan Sanayi Sitesi’nden ihaleye girmelerine rağmen dükkan alamadıklarını ve aldıkları dükkanların ödemelerini yapamadıklarını iddia ederek öğle saatlerinde Şahinbey Belediyesi önünde toplanıp eylem yapan kalabalığın, Gaziantep Valiliği'ne yürümek istemesi üzerine, bulvarı trafiğe kapatarak, yürüyen grubu dağıtmak isteyen polis, gösterici gruba biber gazıyla müdahale ediyor ve bu müdahale sırasında esnafa biber gazı sıkmayan insaflı ve vicdan sahibi bir polis memuruna, amiri tarafından “sık lan,sık” diye talimat veriliyor, silahsız ve barış içinde yürümek isteyen esnafa zorla biber gazı sıktırılıyor ve polise zorla biber gazı sıktırmak isteyen polis şefi, bir yandan da, o insaflı polisin arkadan ensesini ve boğazını sıkmaya çalışıyor, o polis şefinin yüzündeki kin ve nefreti gördüğümüzde, biz bu kin ve nefret dolu yüz ifadesini televizyonlarda sürekli konuşan malum şahsın yüzünde de sürekli görüyorduk.

Aynı şekilde, İzmir ilinin Konak ilçesinde, Laik ve Bilimsel Eğitim için Uyarı Boykotu yapılıyor ve demokratik ve barışçıl bu protesto eylemine katılan ve Konak Meydanına yürümek isteyen gruba, polis, TOMA, biber gazı ve coplarla müdahale edip orantısız güç ve şiddet kullanıyor ve 68 kişi göz altına alınıyordu.

O malum şahsın, tek yetkili ve güç sahibi olduğu, konuşmalarının emir ve talimat olarak algılanarak derhal uygulandığı ülkemizde; hergün birkaç kadının kocaları veya sevgilileri tarafından acımasızca öldürülmelerine, barışçıl protesto haklarını kullanmak isteyen, silahsız olarak, şiddet uygulamadan yürüyen halkımıza karşı kullandığı orantısız güç yüzünden, onlarca vatandaşımızın yaralanmalarına,sakat kalmalarına, Ali İsmail KORKMAZ ve ELVAN'ların ve diğerlerinin öldürülmelerine, sessiz kalan ve bu polisleri taltif eden o malum kişinin, ülkenin en yetkili kişisi olarak, kendi ülkesinde işlenen devlet terörüne dayalı cinayetlerin hesabını vermeden, Amerikada öldürülen ve Müslüman kişilikleri ön planda olan üç genç için Obamadan açıklama beklemeye hakkı olamaz.

14/02/2015
Güner YİĞİTBAŞI
İzmir Barosu Üyesi Avukat

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget