Bu pazar günü,” FONEMEN İSİM HAKAN FİDAN” başlıklı makalemizi yazdıktan sonra kendimizi işimize vermiş ve bir davamızla ilgili dilekçemizi yazmaya koyulmuştuk.
Bir ara televizyondaki haberlere gözümüz kaydı ve ister istemez kulak verdik, baş rollerde, her zaman olduğu gibi, yine Tayyip ve Ahmet Beyler vardı.
Tayyip Bey, Latin Amerika seyahatine başlamadan önce, giderayak halkını neşelendirmek ve güldürmek istemiş olmalı ki; bir soru üzerine, MİT Müsteşarı Hakan FİDAN'ın, milletvekili aday adayı olmak üzere görevinden istifa etmesine olumlu bakmadığını, bu istifayı tasvip etmediğini, ancak, MİT Müsteşarının da bu konuda karar alıp uygulaya hakkının olduğunu, aday gösterilip gösterilmeyeceği konusunda karar verecek olan kişinin, Başbakan Ahmet Bey olduğunu söyleyerek, büyük bir hoş görü ve demokrasi örneğine imza atmıştır. Bunları söylerken, Tayyip Bey'in neşesi de yerindeydi ve pek de yumuşak konuşuyordu.
Tayyip Bey'in, öyle pek sık rastlayamayacğınız ender günlerinden birisiydi anlayacağınız.
Tayyip Bey, duy da inanma dedirten, çok mahir olduğu takiyelerinden birini yapıyordu.
Hakan Bey'in istifasına sıcak bakmıyorum, uygun bulmuyorum diyor, Başkan Tayyip Bey.
İçinden geçen, kafasındaki doğruları söylemediğini, takiye yaptığını bilmesek, istifa kararı alan Hakan FİDAN'ın; Tayyip Bey'in sıcak bakmamasına ve uygun görmemesine rağmen,Tayyip Bey'in iradesine karşı gelerek, milletvekili olma uğruna MİT Müsteşarlığı görevinden istifa edip, Tayyip Bey'in karizmasına çarpı koyduğunu zannedeceğiz.
Devletin en tepesindeki kişinin, hiç de inandırıcı ve asla gerçek olmayan bu beyanlarına güler misiniz ağlar mısınız? Biz artık gülüp geçiyoruz.
Astsubaylıktan, kendi gayretleriyle üniversiteyi bitirip yabancı dil de öğrenerek ve kariyer yaparak MİT Müsteşarlığına kadar gelme başarısını gösterecek derecede akıllı ve taktisyen olan Hakan FİDAN'ın aklıyla alay ediyor sanki, Tayyip Bey. Bu akıllı adam'ın, tek adam olma yolundaki ve kendisine en yakın olan Tayyip Bey'den habersiz ve onun onayını ve hatta doğrudan onun emir ve talimatını almadan, MİT Müsteşarlığından istifa etmesi mümkün müdür?
MİT Müsteşarı olarak ve öncesinde, Kürt sorununun çözümü için yaptığı görevleri nedeniyle büyük bir sorumluluk altına giren Hakan FİDAN'ın; AKP'den teklif ve milletvekilliği garantisi almadan, MİT Müsteşarlığı görevinden çala kalem istifa ettiğinin ve bu istifaya Tayyip Bey tarafından sıcak bakılmadığının beyan edilmesini, kargaları bile güldürecek cinsten bir mizah örneği olarak görüyoruz.
İkinci pazar neşemizin kahramanı olan Ahmet Bey, sanırız İstanbul İl Kongresinde konuşuyor ve yeni Anayasa özgürlüklerin teminatı olacaktır dedikten sonra, yeni Anayasaya ve özgürlüklere hazır mısınız? Diye soruyor.İnanın bu manzara karşısında, katıla katıla ağlamamız gerekirken, katıla katıla gülüyoruz.
Buradan haklı olarak sormak istiyoruz; Ahmet Bey, siz ne diyorsunuz yahu, darbe Anayasası olan 1982 Anayasasının öngördüğü toplantı ve gösteri yürüyüşü özgürlüğüne dahi tahammül edemiyorsunuz, daha dün, gençlerimizin, Ankarada, Tayyip Bey'in halkımza ait olduğunu söylediği Kaçak Saraya yürümelerine engel olan, onları polislere dövdüren ve yüzlerine biber gazı sıktıran sizin iktidarınız değil midir, siz hangi yüzle ve utanmadan yeni özgürlüklerden bahsediyorsunuz?
Ahmet Bey, sizden yeni Anayasa ve yeni özgürlük istemiyoruz, sözüm ola beğenmediğiniz 1982 darbe Anayasasında yazılı olan özgürlüklerimize gölge etmeyin, sizden başka ihsan istemiyoruz, elimizdeki özgürlükleri kullanmamıza müsaade edin yeter, şunu da bilin ki, özgürlüklerin teminatı Anayasalar olmayıp, siyasal iktidarların, özgürlükleri ve demokrasiyi içlerine sindirebilmeleri, içselleştirebilmeleri, laf da değil, öz de demokrat ve özgürlükçü olabilmeleridir.Şunu da hiç unutmayın ki, demokrasinin beşiği İngilterede, yazılı bir Anayasa dahi yoktur.Oynamak istemeyen gelin yerim dar dermiş misali, faşizan uygulamalarınızın suçunu 1982 Anayasasına atmaktan vaz geçiniz.
İlahi Tayyip ve Ahmet Beyler, özgürlüklerin kullanılmasında başarısız olsanız da, beyanlarınızla kargaları dahi güldürmeyi başarabiliyorsunuz.
08/02/2015
Güner YİĞİTBAŞI
İzmir Barosu Üyesi Avukat
Yorum Gönder