Masayı Devirmenin Nedeni Şımarıklık Haddini Bilmezlik Kendini Dev Aynasında Görmek Nankörlük Ve Kişisel Ve Parti Çıkarlarını Öncelemektir

Evet, AKŞENER ve partisi İYİ Partinin altılı masayı devirerek masadan ayrılmasının nedeni; şımarıklık, haddini bilmezlik, kendisini dev aynasında görm

Masayı Devirmenin Nedeni Şımarıklık Haddini Bilmezlik Kendini Dev Aynasında Görmek Nankörlük Ve Kişisel Ve Parti Çıkarlarını Öncelemektir
Evet, AKŞENER ve partisi İYİ Partinin altılı masayı devirerek masadan ayrılmasının nedeni; şımarıklık, haddini bilmezlik, kendisini dev aynasında görmek ve nankörlüktür. 


Yazımın başında hemen söylemeliyim ki; sürekli olarak ve ısrarla,  ortak adayın belirlenerek açıklanmasını isteyen yazılarıma; çok biliyorlarmış gibi, daha erken,  adayı şimdi açıklarsak yıpratırlar diyenler, haklı çıktıkları için(!) artık kına yakabilirler. 


Biz, aktif politikacı değiliz ama, okur yazarız, hukukçuyuz, yaşımız 73 olmasına rağmen hala kafamız çalışıyor ve hayat tecrübemiz var. 


Sizler hiç mi futbol maçına gitmediniz? Ben, futbol maçlarından örnekler vererek, aday belirleme ve açıklama işini son dakikalara bırakmayalım,  altılı masayı lidersiz bırakmayalım, son dakikalarda gol yiyen takım, bu golü telafi edebilmek için kendisine zaman bulamaz, son dakikalarda yenecek bir golün telafisinin zorluğu nedeniyle, erken gol atmak gerekir, diye görüş bildirdik. Gerçi altılı masa olarak golü rakipten değil, kendi oyuncumuzdan kendi kalemize atarak yedik ama, değişen bir şey yok, altılı masa olarak;  son dakika gol yiyen bir takımın, maçı  lehine düzeltememe riski ve açmazı içinde kaldık maalesef. 


AKŞENER ve İYİ Partinin,  KILIÇDAROĞLU'na yönelik muhalefetini,  işin başından beri görebiliyorduk. Bu nedenle, ortak adayın belirlenmesini;  seçimlere çok az bir zaman kala, yani yumurta deliğe geldikten sonra yapmaya kalkışmasaydık, AKŞENER ve İYİ Partinin altılı masaya yönelik beklenmeyen ihanetine ve  darbesine çok daha önce tanık olacak ve yeni bir oluşuma geniş bir zamanımız kalacaktı. 


Benim adayı belirleyin artık feryatlarıma; ”Cumhur İttifakı bile henüz adayını açılamadı” diyerek gerekçe gösterenlere,  k. . . la gülüyordum. Bu çok bilmişlerin tek bilemedikleri husus;  ERDOĞAN,  sağ ve sağlıklı olduğu sürece,  anayasa elvermese bile,  Cumhur İttifakının tartışmasız tek adayının ERDOĞAN olacağını bilememeleriydi. 


Biz, 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde de, çok yazdık ve çoklu aday değil,  ortak aday olmasını savunduk. Dedik ki; ”seçimin ikinci tura kalacağının garantisi var mıdır? Eldeki kuş, daldaki kuştan iyidir. ”


İYİ Partiden aday olan AKŞENER'i de, açıkça uyardık, arşivlerde var. Sayın AKŞENER, siz Cumhurbaşkanlığına aday olmayınız, seçilemezseniz milletvekili de olamayacaksınız, meclis dışında kalacaksınız, meclis grubunuzu başsız bırakacaksınız,  sonra sizin genel başkanlığınızı bile sorgulayanlar çıkabilir dedik ve dediğimiz gerçekleşti. 


Seçimler birinci turda bitti, ikinci tura ümit bağlayan çok bilmişler açığa çıktılar. AKŞENER,  milletvekilliğini de kaçırdı ve meclis grubunu başsız bıraktı. İYİ Partinin meclis grup başkanı şu anda AKŞENER değildir. 


AKŞENER; İstanbul ve Ankara onun sayesinde kazanıldı ve bu nedenle;  kendisinin,  İstanbul ve Ankara Belediye Başkanları üzerinde söz hakkının bulunduğu ve onlar üzerinde tasarrufta  bulunma yetkisinin olduğunu ve onları, CHP'ye rağmen CHP'nin içişlerine karışarak orta aday yapma konusunda doğal hakkının bulunduğunu zannederek,  büyük bir yanılgıya düşmektedir. Yok öyle bir dünya hanımefendi. 


AKŞENER'in; İMAMOĞLU'nun mahkum olması üzerine, KILIÇDAROĞLU'nun Almanya’da bulunmasını fırsat bilerek, derhâl İstanbul'a Saraçoğlu’na koşup İMAMOĞLU'na sahip çıkarak rol çalması da, AKŞENER'in son aymazlığı karısında, artık kesin olarak netlik kazanmıştır. 


Hatta, yine aynı nedenle İstanbul’da İMAMOĞLU'na destek amaçlı olarak, altılı masanın tüm liderlerinin iştirak ettikleri ve konuşmalar yaptıkları mitingde,  AKŞENER ile İMAMOĞLU arasında yaşanan,  duygusal olmasa da, politik amaçlı yakınlaşmanın, atkı alışverişi ve sarılmaların, AKŞENER'in ileriye dönük,  kurgu senaryosuna dayalı,  politik bir oyun olduğu da netleşmiştir. 


Sayın AKŞENER; İstanbul ve Ankarayı ben kazandırdım diye böbürlenme. CHP'nin adayını geri çekmesine neden olduğun Balıkesir,  senin yüzünden kaybedilmiştir,  asla unutma. Şunu da asla unutma ki; başarılı görüp ortak aday yapma uğruna masayı dağıttığın İMAMOĞLU ve YAVAŞ,  KILIÇDAROĞLU tarafından aday yapılmışlardır, kimse itiraz etmeye kalkışmasın, 2019 seçimlerine,  KILIÇDAROĞLU tarafından fark edilip İstanbul'a aday yapılana kadar,  İMAMOĞLU'nu kendi yöresi dışında kim tanıyordu? Allah’ınız aşkına. 

AKŞENER;  şu gerçeği de asla unutmamalıdır ki; Mansur YAVAŞ ve Ekrem İMAMOĞLU'nun başarılarında,  KILIÇDAROĞU'nun katkı ve destekleri ve hoşgörüsü,  etkin bir rol oynamıştır. Onların başarılarındaki KILIÇDAROĞLU'nun katkı ve desteklerini inkar etmek, büyük bir haksızlıktır. 


AKŞENER; masayı devirdiğini açıkladığı konuşmasında;  velinimeti olan KILIÇDAROĞLU'nu sıtmaya benzetecek kadar küçülmüş,  haksız, etik ve gerçek dışı, iyi niyet kurallarıyla asla bağdaşmayan, kendini beğenmiş, çarşı pazar izlenimlerini, seksen beş milyondan ibaret tüm milletin iradesi olarak kabullenen,  kaba ve nobran konuşmasıyla, politik hayatına kendi elleriyle son vermiş, asla bir siyasi partinin lideri olacak vasıflara sahip olmadığını kanıtlamıştır. 


AKŞENER'in konuşmasını tekrar izledim. Bu konuşma,  resmen masadan ayrılma iradesinin açıklanmasıdır. Bu nedenle,  masaya tekrar dönmesi asla mümkün değildir. 


AKŞENER; kendisinin ve partisinin altılı masanın dayatmasına maruz kaldığı iddiası gülünç ve akıl dışıdır. Asıl dayatmayı kendisinin ve partisinin yaptığının farkına varamayacak kadar kötü niyetlidir. 


Evet, Hanımefendi;  masanın aldığı karara göre, Millet İttifakının ortak adayını,  itifakın liderleri birlikte belirleyeceklerdi. Ancak, bu durum;  sizin,  tek başınıza KILIÇDAROĞLU'nun ortak adaylığına karşı çıkmanız halinde,  KILIÇDAROĞLU'nun kesinlikle ortak aday olamayacağı, aday belirlemede oy birliğinin şart olacağı anlamına gelmemektedir. 


İşin doğası ve adayın belirlenmesi yöntemi gereği; masadaki tüm liderler, kendilerinin düşündüğü ortak aday ismini,  ayrı ayrı masaya sürecekler. Ancak, KILIÇDAROĞLU ismi üzerinde,  dört veya beş liderin ittifak etmesi halinde,  İYİ PARTİ ve AKŞENER olarak siz, artık bu çoğunluk iradesine asla karşı çıkamazsınız. Siz de çoğunluğun bu iradesini kabul ederek KILIÇDAROĞLU ismi üzerinde uzlaşmak zorundasınız. Bu sizin ve partiniz İYİ PARTİ'nin,  masanın çoğunluğuna boyun eğmesi, kıskaca alınmanız, dayatıldığınız anlamına asal gelmemektedir. Demokrasi uzlaşma rejimidir. Siz de ve partiniz,  demokrasi ve uzlaşma kültürüne sahip olmadığınızı  göstermiş oldunuz. 


KILIÇDAROĞLU'nun;  bir yıldır yaptığı konuşmalarından, altılı masaya verdiği söz nedeniyle,  açıkça beyan etmese de, ortak adaylığa talip olduğu anlaşılmıştır. Ben aktif bir politikacı olmadığım halde bunu anlayabiliyorsam, AKŞENER'in bu gerçeği anlayamaması mümkün değildir. Bu gerçeğe rağmen, altılı masanın toplantılarına katılmasına, KILIÇDAROĞLU ile ikili görüşmeler yapmasına rağmen,  KILIÇDAROĞLU karşıtlığını net bir şekilde beyan etmeyerek, altılı masayı oyalaması, KILIÇDAROĞLU'nu umutlandırması nedeniyle;  suçlu ve kötü niyetlidir, telafisi çok zor olan bir aşamada, seçimlerin arifesinde,  altılı masayı dağıtarak seçimi zora sokması, Türk Milletine ve Türk Demokrasisine  yapılan bir ihanettir.

Güner Yiğitbaşı

04/03/2023

Güner YİĞİTBAŞI

Hukukçu

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget