İYİ PARTİ'yi, büyük güçlüklere ve engellere göğüs gererek siz kurdunuz, kısa sürede halkın sevgisini kazandınız, ancak siz bu kısa sürede gelen başarıyı taşıyamadınız, hazmedemediniz, partinizin parçalı yapısından kaynaklı dipten gelen homurdanmaları bastıracak ve partiyi homojen bir yapıya ve ideolojiye oturtma becerisini gösteremediniz, sözün kısası siz de başbakan olma idealini gerçek kılacak liderlik vasıfları olmadığı için, altılı masaya ve ülkenin geleceğine, insanların umutlu bekleyişlerine ihanet ederek, kurucularından olduğunuz, tüm toplantılarına el sıkışarak ve gülücükler dağıtarak büyük bir memnuniyet içinde katıldığınız altılı masanın, en başta KILIÇDAROĞLU olmak üzere, diğer tüm liderlerini, insani ve politik ahlaka uymayan, ahlak dışı, kavgada dahi söylenmemesi gereken ağır ve haksız söz ve suçlamalarla, sert ve küstah bir üslupla ve bir darbe lideri edası ve özgüveniyle değersizleştirmeye yönelik muhtıranızla masadan ayrıldınız ve kurucusu olduğunuz İYİ parti'nin ipini kendi ellerinizle çekerek, siyaset tarihinin kirli karanlığındaki yerinizi aldınız.
Şunu da hemen söyleyelim; hiç beklemeyiniz, sizin masadan ayrılmanızın ve altılı masaya yönelik haksız ve ahlaksız suçlamalarınızın, seçimlere yönelik hiçbir olumsuz etkisi olmayacaktır. Altılı masa beşli olarak ve dışarıdan alacağı vatansever ve demokrasi aşığı muhalif diğer partilerimizin de destekleri ve en önemlisi de, size güvenerek İyi Partili olan ve oy veren ülkesini seven sağduyulu ve seçmenlerin, İYİ Parti saflarından ayrılarak, oylarıyla beşli masaya katkı sunmaları sonucunda seçimleri kazanacak ve saray iktidarına sandıkta son verecektir.
Evet, sizin bu akıl almaz sürpriz ihanetiniz, altılı masadan umut bekleyen ve özellikle de İYİ Partiye gönül bağlamış olan muhalif seçmenleri şaşkına çevirdi ve çok üzdü ama, inanın ki; aklı selim sahibi muhalif seçmenler kendilerini çabuk toparlayacaklar ve size oy vermeyi düşünen seçmenler, asla ve asla size oy vermeyip altılı masasının beşe düşen partilerine oy vererek sizi cezalandıracaklardır.
Bu akıl almaz, başbakan olma iddiasındaki profesyonel bir siyasetçi ve lidere asla yakışmayan ihanetinizin tüm olumsuzlukları, sizin ve partinizin üzerine bir enkaz gibi çökecek, keşke bu enkazı yaşayacağıma , Maraş depreminin enkazının altında kalsaydım belki hayatta kalma şansım olurdu diye hayıflanacaksınız.
Meral Hanım; bayan olmanız, partiyi kurarken karşılaştığınız haksız engeller, bu engellere göğüs gerişiniz, azminiz, çarşı pazar dolaşarak esnaf ziyaretleriniz, grup toplantılarında yaptığınız konuşmalarla saray yönetimine ağır eleştiriler getirmeniz sizin sevilmenize neden oldu. Aslında topluma somut hiçbir proje sunmadınız, bu projeleri sunan, devletin aksayan kurumlarıyla mücadele eden, beşli çete denen ve hazineyi hortumlayan rant çevreleriyle savaşan, kellesini koltuğuna alan, 418 milyar doların bunlardan geri alınacağını vaat eden ve bu konudaki kararlılığını ifade eden KILIÇDAROĞLU'nu kıskandınız, aşağılık kompleksine kapıldınız.
Siz tarih hocasısınız çok iyi bilmeniz gerekir. Adaylığına karşı itirazınızda, somut ve inandırıcı hiçbir haklı gerekçe gösteremediğiniz, YAVAŞ ve İMAMOĞLU'nun adaylığı üzerinden itiraz ettiğiniz KILIÇDAROĞLU; yüz yıllık ve bu ülkenin kurucusu ATATÜRK'ün partisi ve yadigarı CHP'nin Genel Başkanıdır hanımefendi.
CHP; sol bir kitle partisi olup, ülkenin seçmen çoğunluğunun sosyolojik yapısı, zamanın koşulları gereği, ufak tefecik tavizler vermek zorunda kalınmışsa da, idelojisi , seçmen kitlesi oturmuş, gelenekleri gelişmiş cumhuriyetle yaşıt yüz yıllık bir partidir. Siz, kiminle dans ettiğinizin farkında değilsiniz, CHP ile aynı masaya oturmak ve piste çıkıp dans etmek, size ancak onur ve değer kazandırır hanımefendi.
Sizin kurduğunuz partinizin tabanı ve ideolojisi, kişisel ve duygusal nedenlerle MHP'den fiilen ve hukuken ayrılmak zorunda kalan, ancak akılları ve gönülleri hala MHP'de kalan kişiler tarafından oluşturulan taban ve ideolojidir. Bunun dışında kalan seçmen ve yoldaşlarınız, sizin cazibenize, parlak ama somut projelere dayanmayan boş konuşmalarınıza, bayan oluşunuza güvenerek gelen, temelde MHP idelojisini benimsemeyen, laik ve demokrat kişiler olup, bunların sözleri maalesef partide ağırlık ve etkinlik kazanamamıştır, partiniz dayandığı temel kitle ve ideolojisini belirleyerek oturmuş bir parti değildir, böyle parti mi olur hanımefendi?
Bu nedenle; siz öncelikle, ağırlıklı olarak hangi kitlenin, tabanın ve ideolojinin temel partisi olacağınıza karar vermeli ve KILIÇDAROĞLU ile uğraşacağınıza, Don Kişot'un yel değirmenlerine saldırdığı gibi CHP ve KILIÇDAROĞLU'na saldıracağınıza, partinizin sağlıklı bir şekilde dizayn edilmesi, tabanıyla ve ideolojisiyle homojen ve oturmuş bir parti olmasını sağlamalıydınız hanımefendi.
Hanımefendi; siz masadan ayrıldınız ve yapayalnız kaldınız. Bir B Planınız bile yok. Seçilme şansı sıfır olan Erşan ŞEN'e, medya aracılığı ile adaylık önerecek kadar şaşkın ve çaresizsiniz.
Bugüne kadar sizin ve parti kurmaylarınızın, Cumhur İttifakına yönelik ağır, yenir ve yutulur olmayan eleştirileri arşivlerde yer almaktadır.
Bu nedenle, Cumhur İttifakına katılma şansınız da asla yoktur, böyle bir davranış sergilerseniz, partinizin erimesini ancak daha da çabuklaştırmış olursunuz.
Hanımefendi; siz masadan ayrıldınız diye, size şu veya bu nedenle oy verenlerin tamamının da masaya oy vermeyeceğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Size kızan seçmen kitlenizin çoğunluğu, size inat, ülkenin menfaati için masaya ve KILIÇDAROĞLU'nun ortak adaylığı lehine oy vereceklerdir.
Bu yazıyı yazarken, sizin masaya dönmeniz için masanın beş partisi tarafından yapılan iyi niyetli çabaya layık değilsiniz, hatta masaya dönerseniz başka birlikteliklere zarar vereceğiniz için masaya belki de zarar vereceksiniz.
Hanımefendi; şu anda, burnundan kıl aldırmayan sözcünüz konuşuyor, masaya döneceğinizin sözde müjdesini veriyor, yine milletin arzusuyla (!) masaya döneceğinizi beyan ediyor. Zaten başka çareniz yoktur hanımefendi.
Vazoyu çatlattınız, ben çatlayan vazoyu sizinle yapıştırarak, yapıştırılmış vazoyla seçime gireceğime, sizin olmayacağınız beşli masaya dışarıdan destek olacak yeni oluşumlarla yenilenen vazoyla girmeyi tercih ederdim hanımefendi.
Son sözüm de; beşli masaya, nedir bu AKŞENER'e atfettiğiniz değer ve alttan almalar?
Yazımızı hala yazmaya devam ederken bir son gelişme, siz Hanımefendi mutlu olsun gönlünü yapalım diye, YAVAŞ ve İMAMOĞLU'na seçimden sonra cumhurbaşkanlığı katında görev, yetki ve sorumluluk vereceklermiş. Tam bir akıl tutulması ve ilkesizlik.
Soruyorum sizlere; bu ülke AKŞENER; İMAMOĞLU ve YAVAŞ'a mahkum mudur? yok mudur ülkeyi kurtaracak başka değerli insanlar, Türkiye'yi AKŞENER, İMAMOĞLU ve YAVAŞ'a mahkum zannedenlere ve siz hanımefendiye eseflerimi bildirerek son veriyorum yazıma.
Güner Yiğitbaşı
06/03/2023
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Yorum Gönder