Bu karar da göstermiştir ki;
Ülkemizde; ne çadır, ne de muz demokrasisi vardır. Keşke onlar olsaydı.
Ülkemizde var olan(aslında olmayan) demokrasi; dünyada bir benzeri bulunmayan RTÜK demokrasisidir.
ATATÜRK'ün kurduğu, hukukun üstünlüğüne dayalı demokratik ve laik Türkiye Cumhuriyeti Devleti; RTÜK denen ve keyfi kararlarıyla anayasanın dışına çıkan bir kurumun çoğunluk oylarıyla alınan hukuk dışı ve haksız cezalarına indirgenmiş ve T. C. Devleti Dünya kamuoyu önünde itibarsızlaştırılmış ve alçaltılmıştır.
RTÜK'ün; ülkemizi bu acınacak hale düşürmeye hakkı ve haddi yoktur. RTÜK; muhalif medyaya yönelik yayın durdurma ve para cezalarıyla, Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve Türk Demokrasisine ihanet etmektedir ve iktidar değişiminde ilk yapılması gereken on acil işten ilk sırada olması gereken iş de, bu hukuk dışı kararları korkusuzca alabilme cüretini gösteren, kararlarıyla halkın haber alma özgürlüğünü boğazlayan RTÜK hakkında gereğini yapmak olmalıdır.
Kültür Bakanlığının onayından geçen, bandrollü yasal bir öykü kitabından dolayı, salt, bu kitabın yazarının cezaevinde tutuklu olarak yargılanmakta olan Selahattin DEMİRTAŞ olması nedeniyle, bu kitabın Serhan ASKER'in sunuculuğunu yaptığı Halk Tv programında tanıtımının yapılması, nasıl oluyor da suçluyu övmek olabiliyor?
Bu cezayı veren RTÜK üyeleri, bu ülkenin hukukçu ve yetkili yargıçları mıdır?
Cezanın süjesi olan Selahattin DEMİRTAŞ'ın cezaya konu öykü kitabını RTÜK üyeleri baştan sona okumuşlar mıdır, öyküde, suç teşkil eden fikirler ve ana fikirler ve bunların savunularak methiyeleri ve övgüleri var mıdır?
Kitabı yazan kişi; bazı suç iddialarıyla cezaevinde tutuklu olarak yargılanmakta olabilir. Cezaevinde boş oturacağına bir kitap da yazar ve bastırabilir. Önemli olan bu kitabın içeriğinde, Türk Ceza Kanununda tanımlanan bir suç veya suçların tanımına giren ve bu suçların unsurlarını bünyesinde taşıyan fikirlerin, beyanların var olup olmamasıdır.
İçeriğinde suç teşkil eden ve bunların övüldüğü beyan ve fikirler bulunmayan bir öykü kitabının yazarının, herhangi Bir suç isnadıyla yargılanan bir kişi olmasının hiç önemi yoktur. Suçu ve suçluyu övme suçunun oluşabilmesi için, yazarın şahsi ve politik kişiliği değil, yazdığı kitabın içeriği önemlidir.
Övme ne demektir?
Türk Dil Kurumuna göre övmenin kelime anlamı; ”Birinin Veya Bir Şeyin İyiliklerini, Üstünlüklerini Söyleyerek Değerini Yüceltmek, Methetmek, Sena Etmek, Yermek Karşıtı” olarak tanımlanmaktadır.
Hakkında verilmiş ve kesinleşmiş bir yargı kararının olması koşuluyla, Selahattin DEMİRTAŞ bir suçun suçlusu olabilir; ancak, suçun ve suçlunun övülmesi suçunun oluşabilmesi için; övgünün, suçlunun mahkumiyetine konu olan suçla doğrudan bağlantılı olması, övgünün suçtan bağımsız bir övgü olmaması, suçla doğrudan ilintili bulunması gerekir.
Örneğin, Selahattin DEMİRTAŞ; Halk Tv. de tanıtımı yapılan yazdığı kitapta, PKK'yı ve eylemlerini, silahlı ve şiddet içeren eylemlerinin yerinde ve doğru olduğunu savunuyor ve bu örgütün propagandasını yapıyor ve örgütü yüceltiyor ve methediyorsa, örgüte katılımları teşvik ediyorsa ve bu şekilde bir suç işliyorsa ve buna rağmen kendisi bu kitabı üzerinden övülüyor, üstün tutuluyor ve değerleştiriliyorsa o zaman suçun ve suçlunun övülmesi suçundan bahsedilebilir.
Bir örnek daha vermek gerekirse; devleti soyan, devletin parasını çalan bir kişi, bu eylemlerinden dolayı övülüyorsa, methediliyorsa, hırsızlık teşvik ediliyorsa, o zaman suçu ve suçlunun övülmesinden söz edilebilir.
Örneğin; bir seri katil söz konusu olsun. Suçu ve cezası da kesinleşmiş. Bu insan seri katil olabilir ama, çok iyi bir eş ve baba da olabilir. Bu seri katile, çok iyi bir eş ve babadır demek, suçu ve suçluyu övme olamaz. Selahattin DEMİRTAŞ'ın öykü kitabının tanıtımının yapılması da, bundan farklı değildir.
RTÜK'ün ceza kararında, bu hukuki gerçeklikler asla yoktur ve hukuk dışıdır.
RTÜK'ün mantığından hareket edecek olursak. Bu ülkenin değerleri; Sabahattin ALİ, Nazım HİKMET, Fakir BAYKURT, Orhan KEMAL, Yaşar KEMAL ve tutuklanan daha nice değerli edebiyatçı ve şairlerimizin hiçbir kitabının okunmaması ve tanıtımının yapılmaması gerekir.
Böyle bir mantıksızlık ve hukuksuzluk olabilir mi?
RTÜK; artık haddini aşmış ve ben yaptım oldu mantığıyla, medyaya terör saçmaya başlamıştır. Terör; sadece silahla yapılmaz, olmayan demokrasinin, hesap sorulamayan düzeninden yararlanarak, halkın haber alma özgürlüğünü yok eden, halkın çaresizlik içinde sineye çekmek zorunda kaldığı hukuk dışı kararlar, en tehlikeli ve gerçek terör eylemleridir.
Millet İttifakına sesleniyorum buradan, bir hukukçu olarak, size oy vermemin ilk ve tek koşulu; iktidara geldiğinizde yapacağınız ilk on işin içinde, bugünkü RTÜK'ün derhal dağıtılarak, hukuk dışı kararlara imza atan, hukukla ve bizimle dalga geçen RTÜK üyelerinin derhal hak ettikleri cezalara çarptırılacağının açık sözünü verecek olmanızdır.
Güner Yiğitbaşı
22/03/2023
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Yorum Gönder