Yanlış anlaşılmasın,
Milletvekilliğine karşı da değilim.
Temsili demokrasilerde birileri olacak tabi milletvekili.
Seçimler arifesinde milletvekili aday adaylığının açıklanması ve sonrasında partilerin aday listelerinin oluşturulmasındaki kriterleri, çekişmeleri, ayak oyunlarını, kayırmacaları, sübjektif tercihleri, mağdur memnun etme ve bu mağduriyetler üzerinden oy devşirme gayretlerini gördükçe, sıcak politikanın içinde olmadığım, kendimi milletvekili olma sevdasına kaptırmadığım için, mutlu oluyorum.
Milletvekili olma macerasına katılmaktansa, millet olarak kalmayı ve ülkeme millet olarak hizmet etmeyi yeğliyorum.
Evet milletvekili adayı değilim.
Vekil millet olarak değil, asil millet olarak, yazarak ve çizerek, susmayarak,
Aydın sorumluluğumun gereğini yerine getirerek,
Ülkenin çözüm bekleyen sorunları üzerinde meclis dışından da kafa yorarak,
Görüş ve düşüncelerimi açıklayarak, iktidarın yanlışlarını korkusuzca eleştirerek,
Milletime faydalı olabilme bilinciyle; ayrıcalıklı milletvekili maaşı ve ödeneği almadan, uçak yolculuklarına indirimli ve Vip salonlarından binip inmeden, fakir halkın vergilerinden oluşan devletin parasıyla halkın yararlanamadığı ayrıcalıklı, sınırsız ve bedava sağlık hizmetlerinden yararlanmadan, dokunulmazlık zırhına bürünmeden, milletten bir diyet talep etmeden, milletime ve ülkeme faydalı olmanın huzur ve mutluluğunun paha biçilmez manevi zevkini yaşamak istiyorum.
Milletvekilliği, görev yaptıkları iller'in günahsız halkının depremin enkazı altında kalarak hayatlarını kaybetmesinde görev ihmalleri ve sorumlulukları olan valilerin ve kamu görevlilerinin olsun.
Güner Yiğitbaşı
17/03/2023
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Yorum Gönder