Kaderde varsa ölmek neye yarar tedbir almak öyme mi?

41 vatandaşımızın ölümünü, ger zaman olduğu gibi yine kader ile izah etmiş ve bu ölümlerin sorumlusunun, önüne geçilemez ve önlenemez kader olduğunu

Kaderde varsa ölmek neye yarar tedbir almak öyme mi?
41 madenci yurttaşımızın feci şekilde can verdikleri Amasra kömür madenindeki grizu patlaması nedeniyle olay yerinde bir açıklama yapan, bu ülkenin tek yetkili ve  partili cumhurbaşkanı ERDOĞAN;  aynen, “Tabii birileri bununla dalgasını geçebilir ama önemli değil.  Bizim kader planına inanmış insanlarız,  kader planına inandığımız için de bunun ne dünü ne bugünü ne de yarını hiçbir zaman olmayacaktır.  Bunlar  her zaman olacaktır,  bunu da bilmemiz lazım. ” diyerek, bu maden kazasını ve 41 vatandaşımızın ölümünü, ger zaman olduğu gibi yine kader ile izah etmiş ve bu ölümlerin sorumlusunun, önüne geçilemez ve önlenemez kader olduğunu belirtmiştir. 

İşte, laikliğin önemi burada ortaya çıkmaktadır. 

Şayet;  ülkeyi,  anti laik, din eksenli kafalar yönetirse, aslında yasaların ve yönetmeliklerin,  ilgili tarafsız kurumların uyarı ve önlemlerinin gerekleri yapılırsa önlenebilecek olan bu tür maden kazalarının önüne geçmek,  asla mümkün olmayacaktır. 

Partili cumhurbaşkanı, yasa ve yönetmeliklerin öngördüğü tedbirlerin alınmaması nedeniyle ortaya çıkan adeta bir cinayet olan bu tür kazaları kadere bağlıyor ve kadere inanmış bir insan olmakla övünüyor adeta. 

İlave ediyor; kadere inanmış bir kişi olarak, bu tür kazalar dün ve bugün olduğu gibi yarın da ve her zaman olacaktır, bunu böyle bilmemiz lazım diyor. 

Bu tür kazaları önlemek için boşuna önlemler almamıza, önlem alınmadığı için sorumlular aramamıza,  hiç gerek yok, ne yaparsak yapalım, ne önlem alırsak alalım,  bu tür kazalar her zaman olacaktır, bu öyle biline demek istiyor. 

301 madencinin öldüğü Soma faciasından sonra,  en son olarak da, Amasra’da meydana gelen facia gibi kazada 41 madencinin ölmesinin sorumlusu,  kader olduğuna göre, bırakınız bu facianın soruşturulmasını, niçin altı savcı seferber ederek bu olayın fail ve sorumlularını bulmaya çalışıyorsunuz?

Aslında, bu facianın nedeni  kader falan değildir, kader dediğiniz nedir ki? İnsanlar, kendi kaderlerini kendileri yazarlar ve belirlerler. İnsan olarak, bu tür faciaların önlenmesi veya asgari düzeye indirilmesi için yasaların ve yönetmeliklerin öngördüğü önlemleri eksiksiz almamız halinde,  bu tür facialar kader olmaktan çıkacaktır. 

Bunun için ilk koşul; ülkeyi yönetenlerin,  laik ve bilimsel düşünen bir kafa yapısına sahip olmaları zorunludur. 

Sayıştay; raporlarıyla uyarmıştır. Amasra’da olduğu gibi, 300 metrenin altındaki maden tünellerinde kömür  üretim yaparken, çoğalan metan gazı ve grizo patlaması riskine dikkat çekilmiş ve gerekli erken uyarı önlemleri yoğunlaştırılarak, öngörülen yeterli sayıda işçi çalıştırılarak üretim yapılmasının zorunluluğu,  vurgulanmıştır. 

Yine bazı yönetmeliklere göre, 300 metrenin altındaki maden ocağı tünellerinde kömür üretimi yapılırken kullanılması gereken, daha vasıflı ve pahalı ekipmanların kullanılması zorunludur. Şayet,  300 metrenin altındaki maden tünellerinden kömür üretimi yamak için çalıştırılması gereken işçi sayısının maliyeti ile çoğalan grizu patlaması riskini gidermek için alınması gereken gaz ölçüm sistemlerinin ve kullanılması gereken ekipmanların maliyeti, üretilen kömür maliyetini karşılayamıyorsa, buralardan kömür üretimi ekonomik değilse, 300 metrenin altına inen maden ocaklarından üretim yapmaya son veriniz, daha üst seviyelerde kömür rezervleri olan diğer maden ocaklarından kömür üretiniz. 

Amasra maden faciası; Sayıştay raporlarına rağmen, öngörülemeyen ve asla önlenemeyecek olan ve bu nedenle  kader ile açıklanması zorunlu  bir kaza değildir. 

Amasra maden ocağı faciasında ölen 41 yurttaşımızın ölümlerinden sorumlu olan kişilerin tespitinde;  aşağıdan yukarıya doğru değil, en yukarıdan aşağı kademelere doğru giden bir zincir içinde sorumlu ve sorumlular aranarak bulunup,  yargı önüne çıkarılmalıdır. 

Amasra maden ocağında ve öncesinde diğer ocaklarımızda şehit olan madencilerimize Allahtan rahmet, yakınlarına ve tüm Türk Milletine başsağlığı diliyoruz. Mekanları Cennet olsun.

Güner Yiğitbaşı

17/10/2022

Güner YİĞİTBAŞI

Hukukçu 

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget