KILIÇDAROĞLU'nun bu helalleşme açılımına, maalesef, kendilerine çok güvendiğimiz kişiler tarafından dahi, çok haksız eleştiriler yapıldığına, bu samimi, açılımın yanlış değerlendirildiğine tanık olduk.
Yazımıza, helalleşmenin terim olarak ne anlama geldiğini belirterek başlamak istiyoruz.
Helalleşmek; dini bir kavram olarak kabul ediliyor olsa da, bize göre helalleşmek; kişi veya toplum veya devlet olarak, bir kişi veya kişiler veya bir zümre ve toplum kesimine yönelik olarak, bilerek veya bilmeden yapılan ve sonradan farkına vararak içimizde yara olarak hissettiğimiz bizi kişi, toplum ve devlet olarak vicdanen üzen ve huzursuz eden bir hatamız ile yüzleşerek, bu hatamızı kabul ederek, hata işlediğimiz ve üzdüğümüz mağdur kesimin rızasını ve gönlünü, helalliğini alarak, karşılıklı olarak manen ve ruhen huzura kavuşma ve rahatlatma, yeni ve beyaz bir sayfa açma işlemidir.
KILIÇDAROĞLU'nun helalleşme girişimi ve açılımı, bize göre çok yerinde, doğru ve erdemli bir eylemdir. Bu nedenle, onun bu açılımını anlayamayarak onu ağır bir şekilde eleştirenleri, anlayamıyoruz doğrusu.
Bize göre, KILIÇDAROĞLU; izlediğimiz kadarıyla, konuşmalarına, yapmak istediklerine ve en son helalleşme açılımına baktığımızda, adım adım Cumhurbaşkanlığı adaylığına soyunmakta, bunun hazırlığını ve alt yapısını oluşturmaya çalışmaktadır.
KILIÇDAROĞLU; Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemine ve tüm yetkilerin tek adamda toplanmasına, partili ve taraflı cumhurbaşkanına karşı çıktığı için, kafasında öyle bir Cumhurbaşkanı adayı profili çiziyor ki; Cumhurbaşkanı, birikimli olsun, ülkenin ve halkının yararlarına öncelik versin, kendi yararına iş görmesin, tarafsız olsun, partisiyle tüm ilişkisini koparsın ve sadece partililerinin ve kendisine destek olanların değil, kimliklerine, etnik kökenlerine, din ve mezheplerine partilerine ve aidiyet duygularına bakmadan, herkesin Cumhurbaşkanı olsun, 84 milyonun tümünü kucaklasın, , toplumu bölmesin, ayrıştırmasın, anayasada yer aldığı gibi, gerçekten Türkiye Cumhuriyetinin ve Türk Milletinin birliğini temsil etsin istiyor.
Bu özellikleri taşıyan, CHP Genel Başkanlığının yanısıra, Millet İttifakının lideri konumunda olan bir kişi, parlamenter sisteme dönüldükten sonra da, yetkileri çok daraltılacak olan temsili Cumhurbaşkanlığına razı olacak ve Cumhurbaşkanlığı süresinin sonlanmasından sonra da, politikayı ve devlet adamlığını bırakarak köşesine çekilmeyi, AKP iktidarında bölünen ve ayrışan milletimizin birlik ve beraberliğini yeniden tesis ederek, yıllardan beri kanayan ve kapanmayan bazı yaraların sorumluluğunu, kendi iktidarları döneminde olup olmadıklarına bakılmaksızın, sadece CHP Genel Başkanı olarak değil, T. C. Devletinin Cumhurbaşkanı adayı ve T. C. Devletinin önüne yeni ve beyaz bir sayfa açmak isteyen sorumluluk duygusu taşıyan bir kişi olarak, politika ve devlet adamlığı yürüyüşünü, onurlu bir şekilde ve ülkesine hizmet etmenin huzur ve gururuyla Cumhurbaşkanı olarak sonlandırmak arzusu içinde, bugüne kadar görülmeyen büyük bir erdemle, KILIÇDAROĞLU bu helalleşme açılımını yapmış bulunmaktadır.
Hiç kimse, KILIÇDAROĞLU'nun; CHP liderliği kimliğinin de üzerinde, partilerüstü bir düşünceyle, ülkesini seven, Cumhurbaşkanlığına aday olmayı arzulayan bir kişi olarak, T. C. Devleti adına tüm sorumluluğu üzerine alarak, helalleşme açılımında bulunmasının altında başka bir niyet aramaya kalkışmasın ve KILIÇDAROĞLU'nun açılımını anlayamamış olmanın utancını yaşasın.
Evet KILIÇDAROĞLU; son salı grup toplantısında helalleşme açılımına açıklık getirerek, hangi kesimlerle helalleşileceğini örnekleriyle saydı, bu örneklerde eksik kalanlar olabilir, bu eleştiri konusu yapılmamalıdır.
Evet, kanayan yara olarak gösterdiği helalleşmemiz gereken bazı istenmeyen üzücü olaylar CHP iktidarı döneminde vuku bulmamıştır, çok doğru, ancak bu ülkeye Cumhurbaşkanı olmak isteyen KILIÇDAROĞLU; parti ayrımını bir kenara iterek, koltuğuna oturmayı arzuladığı Cumhurbaşkanlığı makamının, T. C. Devletini ve Türk Milletini bütünüyle temsil eden bir makam olması nedeniyle, parti ayrımı yapmaksızın hangi partinin iktidarı döneminde vuku bulmuş olursa olsun, devlet olarak, cumhurbaşkanı adayı olarak bu sorumluluklarının tümünü üstlenerek beyaz bir sayfa açmak arzusunu dile getirmiştir.
Helalleşmek; yasalar ve yargının önünde hesaplaşmak değildir, yasal olarak sorumluluktan kaçmak, sorumlularından yargıda hesap sorulmadan, helalleşmek yoluyla sorumluluktan kurtulmak değildir.
Sorumlular yargı önünde hesap vermiş ağır cezalar almış ve çekmiş olsalar, bundan sonra da sorumlularından yargı önünde hesap sorulacak olmasına rağmen, mağdurlarla yüzleşerek helalleşip, manen tatmin olarak huzur bulmalarını sağlamanın ne zararı var da, KILIÇDAROĞLU bazı kesimlerin ağır saldırılarına uğramıştır?
Bu haksız eleştiriler dahi, ülkemizin ne kadar bölünüp ayrıştığını, her açılıma partisel yaklaşıldığını, açıkça göstermektedir.
Bu nedenle; KILIÇDAROĞLU'nun helalleşme açılımı, bu ülkenin hiç alışık ve tanık olmadığı, herkesin göze alamayacağı değerde çok erdemli bir davranıştır.
Yolun açık olsun, başarılar Sayın KILIÇDAROLU. 17/11/2021
YAZARIN ÖZEL NOTU: Bilenler bilirler ama, yine de belirtmekte yarar var. Bu yazının yazarı bendeniz; CHP dahil, hiçbir partinin üyesi değilim. Hiçbir partiye ön yargılı yaklaşmıyorum. Hukukçu kimliğimle, bu ülkenin aydın bir vatandaşı olarak, olayları elimden geldiğince objektif olarak değerlendiriyorum. KILIÇDAROĞLU'nu yerden yere vurduğumuz, istifaya çağırdığımız yazılarımız da arşivlerde durmaktadır.
Güner Yiğitbaşı
Hukukçu
Yorum Gönder