Cemil ÇİÇEK; sanki, soyup tuzlayarak afiyetle yemek için, pazar tezgahından salatalık seçiyor.
Bilmiyor ki; seçilecek olan kişi, 84 milyon nüfuslu kocaman bir ülkenin, T. C. Devletinin, ATATÜRK'ün koltuğuna oturacak Cumhurbaşkanı, üzerinde geniş bir kitlenin onay vermesi ve anlaşması, üzerinde büyük bir consensusun sağlanması, kendisine güven duyulması gereken bir kişi.
Bu nedenle, geçerli seçmen sayısının salt çoğunluğu olan, yüzde 50+1 oy oranının aranıyor olması, çok doğal, demokratik ve gerekli.
Anayasanın Cumhurbaşkanı seçimini düzenleyen, anayasada 2007 yılında yapılan ve cumhurbaşkanlığının seçimini meclisten alarak, doğrudan milletin oylarıyla seçilmesini öngören değişiklikle getirilen 101. maddesinin ilgili fıkrası aynen şöyle; ”Genel oyla yapılacak seçimde, geçerli oyların salt çoğunluğunu alan aday, Cumhurbaşkanı seçilir. İlk oylamada bu çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamayı izleyen ikinci pazar günü ikinci oylama yapılır. Bu oylamaya, ilk oylamada en çok oy almış iki aday katılır ve geçerli oyların çoğunluğunu alan aday, Cumhurbaşkanı seçilir. “
101. maddenin; şimdi burada yazmaya değer görmediğimiz sonraki fıkralarında belirtilen çok istisnai bazı durumlar hariç, kural olarak; Cumhurbaşkanlığı seçimi, ilk turda salt çoğunluğu, yani seçime katılan geçerli oyların yüzde 50+1'ini, ilk turda salt çoğunluk sağlanamazsa, ilk turda en fazla oyu alan iki aday arasında yapılacak olan ikinci tur seçimde geçerli oyların en fazlasını alan adayın cumhurbaşkanı seçileceği, çok açık net ve sade, cumhurbaşkanının seçimini kilitlemeyecek, sürüncemede bırakmayacak, kısa sürede sonlandıracak, sade ve basit bir sisteme bağlanmıştır.
Buradan Cemil ÇİÇEK'e ve ERDOĞAN'a soruyoruz, bu seçim şeklinin ve oranının neresi size dokunuyor?
Aynı yüzde 50+1 kuralı, cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılacak tüm adaylar için geçerli, sadece AKP adayı için geçerli değil ki.
Bugüne kadar yüzde 50+1'i bularak seçildiğiniz gibi, kendinize güveniyorsanız, ilk turda bulun bu oranı seçilin, elinizi tutan mı var sizin?
İlk turda seçilemediniz, ikinci tura en fazla oy alan iki aday arasında kaldıysanız, ikinci turda yüzde 50+1 oranı aranmaksızın, geçerli oyların çoğunu alın seçilin.
Alıştınız tabi devlet olanaklarını ve sarı basını kullanarak ve halkı aldatarak ilk turda kazanmaya. İkinci tura dahi kalamayacağınızı, kalsanız da en fazla oyu alarak seçilemeyeceğinizi nihayet anladınız.
İlk oylamayı izleyen ikinci pazar günü gibi çok kısa bir zaman zarfında, ilk turda en fazla oy alan iki aday arasında yapılacak olan ikinci tur seçimde, en fazla oy alanın Cumhurbaşkanı seçilerek, seçimlerin sonuçlanacağı bir sistem, niçin sıkıntı ve kaos yaratacak, Bay Cemil ÇİÇEK?
Şu gerçeği de kimse unutmasın. Cumhurbaşkanı seçilebilmek için, geçerli oyların salt çoğunluğu olan yüzde 50+1 oy alma koşulunu zorunlu kılan anayasanın bu 101. maddesi, 2007 yılında kabul edilmiş olup; o tarihte, henüz parlamenter sistem geçerli olup, Cumhurbaşkanı'na padişahlık yetkileri veren, kuvvetler ayrılığını kaldıran, Cumhurbaşkanını tek adam yetkileriyle donatan 2018 anayasa değişikliği yapılmamış, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine gidilmemiş, yürütmenin tüm yetkilerinin başbakanda olduğu, Cumhurbaşkanı'nın yetkilerinin çok kısıtlı ve temsili olduğu, parlamenter sistemin geçerli olduğu bir dönemdir.
2018 değişikliği ile yürürlüğe giren bugünkü Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde Cumhurbaşkanının kuvvetler ayrılığı ilkesi yok edilerek tüm devlet yetkilerini üzerinde topladığı düşünüldüğünde, çok geniş yetkili, tek adam konumundaki Cumhurbaşkanının; bırakınız yüzde 50+1 salt çoğunluk, nitelikli çoğunluk ile seçilmesi, cumhurbaşkanı seçiminin daha da zorlaştırılması gerekirken, yüzde 50+1'i eleştirmek ve bu oranın ülkede sıkıntı ve kaos yaratacağını savunmak, büyük bir aymazlıktır.
Şunu açık söyleyin, ERDOĞAN; seçim kaybet istemiyor, Saray'ında rahatı iyi, Sarayda oturmaya devam etmek istiyor desenize açıkça.
Güner Yiğitbaşı
20/11/2021
Hukukçu
Yorum Gönder