Bu iddia ve sözler; mantık ve akıl dışı olduğu kadar, bu sözlerin muhatabı olan Türk Milletini, adeta budala yerine koyan, yalan lafının dahi hafif kalacağı, söyleyenin akıl ve ruh sağlığından şüphe edilmesine yol açacak sözler olup, Türk Milletiyle adeta alay etmekle, onu budala yerine koymakla eş değer sözlerdir.
Bu kanalı, her gün camiye gelip giden namaz kılan onca cemaate rağmen, çok kısa sürede, kim ya da kimler, hangi araç ve gereçleri kullanarak açmışlar ve caminin altından Dolmabahçe Sarayındaki Başbakanlık Ofisine gidebilmişlerdir?
Hayret doğrusu.
Bu millet; bugüne kadar çok yalanlar duydu ama, bu kadar kuyruklusunu asla duymadı, ilk kez duydu.
Ana Muhalefet partisi genel başkanının da bu konuşmada ismi geçtiğine göre, iktidara soyunan CHP ve onun genel başkanı; bu iddiayı ciddiye almalı ve olmayan bu kanalın peşine düşmelidir. 128 milyar dolar nerede diye sorduğu gibi, bu kanal nerede diye sormalıdır her gün.
İmkansız ama, velev ki; ERDOĞAN'ın bu kanal iddiası doğru kabul edelim, bugüne kadar, bu iddianın faili olan, camiden Başbakanlık Ofisine gizlice kanal açarak Başbakanlık Ofisine giden kişiler bulunarak haklarında ne gibi bir işlem yapılmıştır? merak ediyoruz doğrusu.
Bu iddia doğruysa, ki; bizce doğruluğu imkansız, çok vahimdir.
Bu iddia doğru değilse; durum çok daha vahim olup, Türkiye Cumhuriyetinin yönetiminde büyük bir zafiyetin varlığının açık bir ifadesidir.
Bu iddianın sahibi; iddiasını, görüntüleriyle kanıtlamak zorundadır.
Aksi halde, Türk Milletinden özür dilemelidir.
Güner Yiğitbaşı
16/11/2021
Hukukçu
Yorum Gönder