AÇIĞA ALINAN (GAZİ EDİLEN) ATATÜRKÇÜ VE CUMHURİYETİN DEĞERLERİNİ SAVUNAN KAYMAKAM'IN ATATÜRK'E ATFEN SÖYLEDİĞİ GİBİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ ŞEYHLER MÜRİTLER VE DERVİŞLER MEMLEKETİ OLAMAZ VE OLMAYACAKTIR DA
Bilakis, çok memnun ve mutlu olduk.
Zira;
Yazdığımız makalelerde sürekli savunduğumuz gibi, iş başındaki AKP iktidarı; ATATÜRK ve Cumhuriyet sevdalısı kaymakamımızı bu konuşması nedeniyle görevden uzaklaştırarak açığa almakla; laiklik karşıtı, Cumhuriyetin değerlerine ve ATATÜRK ve onun düşüncelerine karşı ve düşman olduğunu, açıkça teyit ederek ortaya koymuş ve bizi haklı çıkarmıştır.
Devleti ele geçiren ve işgal eden, ülkemizde tesis etmek istediği, kendi siyasal İslam düşüncelerine sahip çıkmayan laik, demokrat ve ATATÜRK'çü kamu görevlileri istemeyen, devlet kadrolarını, liyakatlerine bakmadan, kendi kafa yapılarına ve ideolojilerine uygun, İmam Hatip kökenli, ATATÜRK ve laiklik karşıtı, siyasal İslamcı kişileri dolduran AKP iktidarının; mülakat yoluyla, kaymakam adayı maiyet memurlarını seçerken gözünden kaçırdığı, tüm engellemelere rağmen kaymakam olmayı başaran ve Ordu ilimizin Korgan ilçesinde kaymakamlık yaparken, geçtiğimiz günlerde 98. yılını idrak ettiğimiz Cumhuriyet Bayramında ilçenin en büyük mülki amiri olarak, Cumhuriyet, laiklik ve ATATÜRK yanlısı bir konuşma yapan genç ve cesur ATATÜRK ve Cumhuriyet yanlısı, laik, Korugan İlçesi kaymakamımız gibi kaymakamlara, sayıları az da olsa, hala sahip olduğumuz için mutluyuz. Bize bu mutluluğu yaşatan ve geleceğimiz için umut aşılayan ve güvence veren Kaymakam Miraç AKBULUT'a teşekkür ediyoruz, kendisini yürekten kutluyor ve alnından öpüyoruz.
Kendisi lütfen üzülmesin, az kaldı bu siyasal İslamcı, Cumhuriyet değerlerine ve en başta laiklik olmak üzere, ATATÜRK ilkelerine düşman olan ve bu düşmanlıklarını eylem ve söylemleriyle dile getiren iş başındaki siyasal iktidar, son dönemini yaşamakta ve kamu oyu yoklamalarına göre abbas yolcu olup, erken ya da zamanında yapılacak olan seçimler sonucunda, demokratik yolla iş başından uzaklaştırılacak ve bu genç kaymakamımız, layık olduğu koltuğuna ve daha üst makam ve koltuklara getirilecektir.
Genç ve cesur kaymakamımızın görevden alınmasına neden olarak gösterilen, “Bayramdaki hal ve hareketleri” gerekçesi, asla inandırıcı değildir.
Cumhuriyet değerlerine ve ATATÜRK ilkelerine sahip çıktığı ve savunduğu demokrat, laik ve cumhuriyet ilkelerine bağlı bir kaymakama yakışan ve yapılması gereken çok güzel konuşması dışında, görevden alınmayı gerektiren hangi somut hal ve hareketleri, görevden alınma sebebi yapılmıştır, somut kanıtlarıyla açıkça kamuoyu ile paylaşılmalıdır.
Kaymakamın; Cumhuriyet bayramında, içinde ATATÜRK'ün isminin ve icraatlarının geçtiği 10. Yıl ve İzmir Marşlarını ilçede çaldırması ve yaptığı konuşma ile Cumhuriyet değerlerine ve laikliğe sahip çıkması, bayram olarak 98. yıldönümünü kutladığımız Cumhuriyet sayesinde; bugün büyük bir millet(ümmet karşıtı) olmanın haklı haklı gurunu yaşadığımızı, devlet yönetiminin; ailelere, şahıslara bırakılmamasını, toplumumuzun millet olma bilincine ulaşmış olmasını, Mustafa Kemal ATATÜRK'ün deyimiyle, Türkiye Cumhuriyetinin; şeyhler, müritler ve dervişler memleketi olamayacağını, en hakiki tarikatın, medeniyet tarikatı olduğunu savunan konuşması, iş başındaki AKP iktidarı tarafından, kendi iktidarlarına açık bir isyan olarak değerlendirilmiş ve kendilerine göre çok tehlikeli konuları dile getiren bu genç Cumhuriyet değerlerini savunan kaymakam, büyük bir suç işlemiştir.
Kaymakamın yaptığı konuşmanın içeriğine ve savunduğu ilkelere, konuşmanın zamanlamasına ve konuşmanın hemen akabinde görevden alınmasına, somut hiçbir neden ve delil sunulamamasına bakıldığında, bu görevden almanın hiçbir haklı izahı bulunmamaktadır.
Laik Cumhuriyet sevdalısı, ATATÜRK'çü, yönetimdeki ümmetçi anlayışa, şeyhlere, müritlerine, dervişlere ve onların günümüzdeki temsilcilerine, devlet yönetiminin; ailelere, şahıslara bırakılmasına karşı çıkan, cesur ve örnek kaymakam Miraç AKB ULUT; sana ve senin gibi azınlıkta olan diğer kaymakamlara ve kamu görevlilerine, SELAM OLSUN.
YAZARIN NOTU: Ben de Ankara Hukuk Fakültesinde okurken, 3. ve 4. sınıflarda, iki sene boyunca İçişleri Bakanlığından Kaymakamlık bursu aldım. Burs alanlar arasında sınıf arkadaşım 1970 mezunu Bülent ARINÇ da vardı. Ben mezuniyet sonrasında göreve başladım ama, tarafsız görev yapanların, iktidardaki partinin ilçe başkanlarıyla belediye başkanlarının ve partililerin yasa dışı taleplerini yerine getirmeyen, yasalardan ayrılmayan kaymakamların, iktidarlarca sürekli dışlandıkları ve sürüldükleri, kaymakamlık görev ve mesleğinin; doğrudan, haktan ve yasalardan yana, tarafsız ve asi yaradılışıma uygun olmadığını, bu koşullarda kaymakamlık mesleğinde ülkeme faydalı olamayacağımı anladığım için, İçişleri Bakanlığına olan mecburi hizmetimi, İçişleri Bakanlığının izniyle, Milli Savunma Bakanlığına naklettim ve İçişleri Bakanlığından ayrılarak Deniz Kuvvetlerimizde Askeri Hakim oldum, dört yıl da Adalet Bakanlığı Bünyesinde İzmir Devlet Güvenlik Mahkemesinde Cumhuriyet Savcısı olarak görev yaptıktan sonra emekli oldum. Bu nedenle, yasalara, anayasamıza saygılı, cumhuriyet değerlerine sahip çıktıkları için siyasal iktidarların hışmına uğrayarak mağdur edilen genç ve cesur kaymakamlara, özellikle ilgi ve saygı duyarım, haksız bir şekilde görevden alınan Korgan Kaymakamının yaşamakta olduğu haksız uygulamayı görünce, onun şahsında, idarecilik mesleğinde kalsaydım yaşayacak olduğum olumsuzlukları gördüm ve yaşadım. Ve de çok duygulandım.
Güner Yiğitbaşı
04/11/2021
Hukukçu
Yorum Gönder