Partili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Taksim Camisi Açılış Programı'nda konuşarak, ”Taksim Cami 1, 5 asırlık bir mücadelenin ardından İstanbul'umuza kazandırılmıştır. Taksim Cami'ni bir süre önce yeniden ibadete açtığımız Ayasofya Cami Kebir'ine verdiğimiz bir selam, İstanbul'un fethinin 568'inci yıldönümüne bir hediye olarak görüyorum" ifadelerini kullanmış, devamında da; ”İBB Başkanlığına seçildiğimde verdiğimiz sözlerden birisi de bu caminin inşasını gerçekleştirmekti. 28 Şubat ve sonrası gelişmeler nedeniyle bu sözümüzü yerine getiremedik. 2013 yılında tekrar harekete geçtiğimizde de karşımızda Gezi olaylarını bulduk. O teröristlerin karşımıza dikildiği zaman” demiş.
Varsa yoksa gezi.
Gezi; barışçıl ve demokratik bir gösteri ve protesto hakkının kullanılması olup, bu hakka saygı göstermeyen, göstericilere şiddet uygulayan iktidarın dayatması ile tırmandırılan ve amacından saptırılan demokratik bir eylemdir.
Cami açılışında politika yapmış yine.
Açılış için kalabalık bir cemaat toplanarak pandemi için gerekli mesafe kuralına uyulmamış, pandeminin yayılmasına zemin oluşturulmuştur, tıpkı Ayasofya’nın yeniden cami olarak ibadete açılışında olduğu gibi.
Bu açılış törenindeki kalabalıklar nedeniyle oluşacak bulaşılar sonucunda, yüzlerce insan hayatını kaybedecek, cami açmanın sevabı bunun neresinde?
Taksim Camisi, ibadete açılan Ayasofya'ya verilen bir selam ve İstanbul'un fethine hediyeymiş. İstanbul fethedileli asırlar geçmiş, çok gecikmiş, zaman aşımına uğramış bir hediye. Ezanlar susmayacakmış. Bu ülkede ezanlar susmuş sanki.
Ne alaka, dini siyasete alet etmenin daniskası.
Camide politika yapmak, bundan siyasi çıkar ummak.
Klasik bir ERDOĞAN gösterisi.
Ne diyelim ülkemize ve milletimize hayırlı olsun.
Güner Yiğitbaşı
28/05/2021
Hukukçu
Yorum Gönder