Evet vergiler, vergiyi ödeyen vatandaşlara hizmet olarak dönsün diye toplanır.
Ancak, vergiler, adil ve vatandaşın kazancı ve ödeme gücüyle orantılı olmalı ve tabana yayılmalı, gerçek kazançlardan alınmalıdır.
Vergi, tabana yayılarak mükellef sayısı artırılmalı, kazanan herkesten vergi alınmalıdır. Vergi mükellefi olan kişilerin üzerindeki vergi yükü, vergi oranlarını artırarak çekilmez ve ödenemez hale getirilmemelidir.
Toplam verginin büyük çoğunluğu, gerçek kazançlardan ve kazananlardan toplanan vergilerden oluşmalı, hizmet ve mal alımları nedeniyle, satın alınan hizmet ve malın değeri üzerinden hesaplanarak alınan ve bu nedenle fakirin de çok zengin holding sahibinin de aynı oranda ve miktarda ödedikleri Katma Değer, Özel Tüketim ve benzeri vasıtalı vergilerin, toplanan tüm vergilerin miktarındaki payı ve oranı, gerçek kazançlardan alınan vergiler toplamından çok daha az olmalıdır.
Ülkemizin vergi düzenine baktığımızda, bunun tamamen tersine işlediğini, tahsili kolay ve garantili olan vasıtalı vergilerin, toplam vergideki payının çok yüksek olduğunu, dar gelirlilerin ezildiğini, zamanımızda artık lüks olmaktan çıkan bazı değerli ihtiyaç mallarını, bir de üzerine binen KDV ve ÖTV gibi çok ağır vasıtalı vergileri ödemek zorunda kalarak satın alabildiklerini veya hiç satın alamadıklarını görüyoruz.
İşte, rantçıların hamisi, milletimizin efendisi değil, hizmetkarıyız diyerek mangalda kül bırakmayan AKP iktidarı, yine gözünü fakirin ve orta direğin cebine dikmiş ve icabında borç alıp, kredi çekerek tatile çıkan vatandaşlarımızdan konaklama vergisi alma insafsızlığına soyunmuştur.
Biz buradan soruyoruz, milletin borç harç yaptığı tatil nedeniyle, konakladığı yerlerden konaklama vergisi almak, çok mu gerekliydi, milletin tatil yapması ve konaklaması, sizin nerenize battı beyler?
Her evlenen vatandaşa, en az dört çocuk yapmalarını tavsiye edenler, doğacak dört çocuğunu yanına alarak tatil yapmak isteyen ve bir tesiste konaklayan insanlardan, konaklama vergisi almanın insanlıkla bir ilgisi olabilir mi?
Vatandaş; bizim ülkemizde amaç değil araçtır. Devlet, vatandaşı mutlu ve ona hizmet edecek araç, vatandaşının hizmetkarı değil, vatandaş, Devletine hizmet eden devletin hizmetkarı ve aracı haline getirilmiştir. Devlet, vatandaş için değil, vatandaş devlet için vardır.
Hazır yeri gelmişken, lükse, israfa ve paraya doymayan siyasal iktidara, buradan bir tavsiyede bulunmak istiyoruz.
Evli çiftlerin yaşadıkları her haneden, ortalama haftada bir olarak hesaplayarak, muamele vergisi getirirseniz, toplayacağınız garanti para muamele vergisiyle, bütçemizin açık değil fazlalık vereceğinden emin olabilirsiniz. Bu kaynağı değerlendirin deriz.
Son sözümüz, Allah gözünüzü doyursun.
Güner Yiğitbaşı
01/11/2019Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Yorum Gönder