Sosyal Medya’ya bakıyorsunuz, her yerde, her vesileyle bir “TAMAM” furyası almış başını gidiyor. Bu kelime, çok kısa sürede hit oldu.
TAMAM kelimesi,24.Haziran seçimlerinin muhalif kanadının adeta bir simgesi ve sloganı haline geldi, seçime katılan partilerin ürettikleri diğer sloganları dahi geride bıraktı diyebiliriz.
Gerçek anlamda ileri demokrasinin geçerli olduğu ülkelerde, insanları biraz gülümseten hoş bir mizahi politik eylem olarak değerlendirilmesi gereken bu TAMAM kampanyasının biraz daha sürdürülmesi halinde, iş başındaki AKP iktidarının bu durumdan endişelenerek, bu TAMAM kampanyasına karşı anti demokratik bazı tedbirler alma yoluna gideceğini düşünüyoruz.
AKP iktidarının, kendisine yönelik en ufak bir eleştiriye dahi tahammül edemediğini artık hepimiz çok iyi biliyoruz. Bu TAMAM kampanyasına katılan muhaliflerin, terörist veya terörizme yardım edenler olarak yaftalanmaları,an meselesidir.
Sizler; ERDOĞAN'ın yayınladığı Seçim Manifestosunda, daha fazla demokrasi, daha fazla hak ve özgürlük vaatlerine güvenmeyiniz, ağzına sıkça almasına rağmen, demokrasi ve özgürlükler, ne yazık ki;ERDOĞAN için, ulaşılması gereken kalıcı bir ideal ve amaç değil, sadece ve sadece, kendisi için var olması gereken geçici kullanımlı bir araç olduğu için, TAMAM kelimesinin; her ne amaçla olursa olsun, söylenmesinin ve yazılmasının, çıkarılacak olan bir OHAL Kararnamesiyle yasaklanması dahi mümkündür.
TAMAM kampanyasına katılan ve içinde TAMAM kelimesi geçen paylaşımları; demokratik düşünce ve düşünceyi açıklama özgürlüklerinin bir gereği olarak iyi niyetle yapanların; iş başındaki hükumeti, cebir ve şiddet kullanarak devirmeye teşebbüs etmekle suçlanmaları ve bağımsız yargının bağımsız savcıları (!) tarafından ifadeye çağrılmaları pek ala mümkündür.
Artık, yoğurdu dahi üfleyerek yemenin gerekli olduğu bir ülkede yaşadığımızı hatırlatmak istedik, o kadar.
10/05/2018
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Yorum Gönder