Hakim Yerine Yargıç Demenin Zamanı Geldi Sanırım

Hakim Yerine Yargıç Demenin Zamanı Geldi Sanırım
Biraz evvel televizyonda bir haber izledik. Ankara Adliyesinde görevli bir hakim, önce avukatları duruşma salonundan atmış ve buna müdahale etmeye çalışan Ankara Barosu Başkanı da, aynı hakimin sözlü ve fiili saldırısına uğramış.

Ülkemizde, bir hakimin, hakimliğe asla yakışmayan bu barbar davranışının çeşitli nedenleri var tabi.

Nedenlerden birisi; hakimin karakter zayıflığı, Türk Milleti adına yargılama yaptığını unutarak, herkese tepeden bakan, kendini büyük gören tavrı ve egosu, savunma hakkına ve makamına olan saygısızlığı, hazımsızlığı, has bedel kader hakimlik kürsüsüne oturmuş olmasıdır.

İkinci neden; bazı avukatların, yargılamanın üç kurucu unsurundan biri olan savunma makamının önemini ve saygınlığını, yeteri kadar kavrayamamaları, kendilerinin duruşmayı yöneten hakimin basit bir memuru ve çalışanı olduklarını zannetmeleri, hakimin önünde şahsiyetsiz bir tavır göstererek el pençe divan durmaları, o kadar ki, hakimin otur komutunu almadan ayakta bekleyerek masalarına oturmamaları, savunma makamının şeref ve haysiyetini koruma durumunda kaldıklarında, hakime saygı çerçevesinde gerekli cevabı verememeleri, bunu da, hakime karşı tavır takınırsak müvekkillerinin zarar göreceğine ilişkin çok yanlış algı sahibi olmalarıdır.

Evet, gerçekten hakimlerimiz; anayasamıza göre, Türk Milleti adına yargı yetkisini kullanan saygın ve kutsal bir görev icra ettikleri için, en başta avukatlar olmak üzere, herkes hakimlerimize gerekli saygıyı göstermek zorundadırlar. Ancak bu demek değildir ki; avukatlar, hakimlerin bir çalışanı ve müstahdemidir. Avukat olarak Hakime saygı göstereceksin ama, temsil ettiğin savunma makamına, hakimin de saygı göstermesini talep edecek ve savunma makamının saygınlığını koruyacaksın. En başta, duruşma salonuna girer girmez, masana oturup dosyanı açacaksın. İddia makamını temsil eden savcı nasıl davranıyorsa, avukat olarak sen de onu yapacaksın. Bakmayın siz savcının yüksekte oturmaya devam ettiğine, soruşturma dosyasını yasalardaki çarpık ve kısıtlayıcı hükümler nedeniyle, öcü gibi avukatlardan sakladığına.

Bu nahoş olayın meydana gelmesinin üçüncü bir nedeni de; bize göre hakim teriminin anlamıdır. Hakim teriminin lugat anlamına baktığımızda, Egemenliğini yürüten, buyruğunu yürüten, sözünü geçiren, egemen, hükmeden, bir yeri tepeden gören gibi anlamlar içerdiğini görmekteyiz. Demokrasilerde,  hakimlerimiz dahil hiç kimse, egemen, buyruğunu yürüten, sözünü geçiren ve tepeden bakan olamaz. Hakimlerimiz de yasalar çerçevesinde yasalardaki kuralları uygulayarak adalet dağıtırlar. Bu nedenle biz diyoruz ki; yanlış anlamalara sebebiyet veren bu hakim terimini terk edelim ve Türk Milleti adına adalet dağıtmakla görevli olan memurlarımıza yargıç diyelim ve bu terimi yasal bir düzenleme ile zorunlu hale getirelim.

Güner Yiğitbaşı

24/05/2018
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget