Öteden beri CHP’nin Kurultaylar partisi olduğu söylenmektedir.
03-04 Şubat 2018 tarihinde CHP 36. Olağan Kurultayını yapacaktır.
Öncelikle, bu Kurultayda ülkenin zor günleri aşacağına önderlik edecek bir kadronun iş başına gelmesini ve Kurultayın CHP’ye ve ülkeye hayırlı olmasını diliyorum.
57 yıllık CHP seçmeni, 20 yıllık CHP üyesi ve delegesi olarak, CHP hakkında düşüncelerimi söylemek, önerilerimi dile getirmek hakkımın olduğunu belirterek yazıya devam etmek istiyorum.
CHP, özgür düşünceyi savunan bir partidir. CHP üyesi, delegesi, milletvekili, parti içi disipline uymak koşuluyla düşüncesini özgürce, hiç kimseden çekinmeden ve mevki makam sevdasına feda etmeden, dosdoğru söylemek zorundadır
Düzlüğe ancak böyle çıkılır.
Bu Kurultayda, parti içi demokrasi gereği diğer düzen partilerinden farklı olarak CHP Genel Başkanlığı için 4 aday adayı seçime girmektedir.
Ancak, Bu aday adaylarının seçime girebilmeleri ve düşüncelerini kürsüde açıklamaları için mevcut delege sayısının onda biri kadar delege tarafından önerilmesi gerekmektedir.
Yüzde onluk seçim barajına karşı çıkan, demokrasinin savunucusu olduğunu söyleyen CHP’ye, başkan adayı olmak için gereken delege sayısının yüzde on barajının demokratik bulmadığımı, bu barajın acilen kaldırılması gerektiğini, Başkan aday adaylarının başvurusu ile adaylığının kabul edilmesini ve kürsüye çıkarak düşüncelerini ve projelerini özgürce sunmaları gerektiğini düşünüyorum.
Demokrasinin savunucusu olduğunu savlamak için, önce parti içi demokrasiyi gerçekleştirmek gerekmektedir.
Aksi halde biat kültürü hâkim olan düzen partilerinden bir farkı olamaz. Genel Başkana yaranmak, gelmek istediği mevkii kaybetmemek korkusuyla gerçeklerden saparak düşündüğü gibi görünmemek, bir CHP’liye yakışmadığı gibi ülkenin içinde bulunduğu bu zor koşullarda lüksüde olamaz.
Yeni ve genç yüzlerle, kadınlar CHP’ye çok şey katacağı tartışma götürmez bir gerçektir. Kurultayda bu konuya öncelik verilmelidir.
CHP, sosyal demokrat, Atatürk aydınlanmasını, ilke ve devrimlerini benimsemiş, emekten yana, işçinin, köylünün, esnafın, memur ve emeklinin partisidir.
CHP, bir kitle partisi olduğu için her kesimden oy alması doğaldır.
Ancak, sağdan oy alacağım kaygısıyla, çizgisinden sapma ve yönetimde bu düşüncede olanlara yer verme lüksüne sahip değildir.
Son yıllarda bu konuda bir takım eleştirilere uğramaktadır. Bu eleştirilerde kısmen haklılık payının da olduğunu söylemek zorundayım.
Örneğin,
Kurtarıcımız, ilk Genel Başkanımız, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’e “kefere” diyen birinin CHP yönetimde görev alması asla kabul edilemez bir hatadır.
CHP içinde yüzlercesini bulmak olanağı varken, çok önemli olan Cumhurbaşkanı adaylığına sağ kesimden birinin gösterilmesi onaylanmaz.
Umuyor ve diliyorum ki Kurultayda, bu tür hatalar özgürce masaya yatırılıp tartışılacak ve tekrarına yer verilmeyecektir.
CHP oy kaygısını taşımadan, Atatürk’ün çağdaş uygarlık düşüncesini laik ve sosyal hukuk devletini, ödün vermeden savunarak sola dümen kırdığında, oy potansiyelinin arttıracağından eminim.
CHP seçmeni bilinçlidir, aydındır, biat kültürünü kabul etmez, her zor koşulda partisinin arkasında yer alacak kadar cesaretli ve özverilidir.
Seçmenin bu değerleri önemsenmeli, sağdan umut beklenmemelidir.
Partinin her kademesinde, üyelerin katılımı ile ön seçim yapılması, partiye hareketlilik getirecek, delege sisteminden ve bu sistemin sonucu oluşan delege ağalığından derhal vaz geçilmelidir.
Yerel yöneticiler seçilirken, mutlaka ön seçim yapılmalı, yurttaşlara sorun yaratacak olanlardan değil, sorunları çözen ve örgütle didişmeyen adaylar tercih edilmelidir.
Son yıllarda partide görev alan gençler, çalışmalarıyla örgüt içinde büyük beğeni almaktadır.
Örneğin;
Barış Yarkadaş, Eren Erdem, Aykut Erdoğdu, Veli Ağbaba, Ali Haydar Hakverdi, Murat Emir ve anımsamadığım diğer genç milletvekillerinin partiye artı katkıları yadsınamaz.
Bu duygularla 36. Olağan Kurultayın, ülkeme ve Partime hayırlı olmasını tekrar diliyorum.
31.01.2018
Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet Savcısı
Yorum Gönder