Geçtiğimiz günlerde açılandı, bu yıl da, diyanete binlerce kadro verilecek ve her mahallede ve sokakta ihtiyaç gözetilmeden yapılan, ancak cuma ve bayram namazlarında doluluk gösteren boş camilere imamlar atanacaktır.
Diyanet İşleri Başkanlığı kendisinden beklenen kuruluş amacına uygun çalışıyor ve bu milletin ödediği vergilerle kendisine tahsis edilen ödeneği hak ediyor mu?
Gün geçmiyor ki; Diyanetin resmi internet sayfasında, abuk subuk,sapık, laik ve pozitif hukuk kurallarımıza tamamen aykırı ve bazıları insanları suça tahrik ve teşvik anlamına gelen fetvaları yer alıyor.
Bunlardan sonuncusu da, basında yer alan haberlere göre,9 yaşındaki kız çocuklarının evlenip hamile kalabileceklerine ilişkin fetvası.
İş başındaki siyasal iktidar'ın sözcüsü;Diyanetin bu fetvasını,Diyanetin uygulayacağı tek kanun var,fetva verirken uygulayacağı kanun Allah'ın kanunlarıdır diyerek Diyanetin bu fetvasını savunurken, Diyanetin bu fetvasını yayınlayan gazeteci hakkında ise soruşturma açılmıştır.
Türkiye Cumhuriyetinin anayasası T.C. Nin demokratik ve laik sosyal bir hukuk devleti olduğunu açıkça belirtmiştir.
Diyanet İşleri Başkanlığı;laik Türkiye Cumhuriyetinin anayasal ve yasal bir kuruluşu olup, meşruiyetini ve yetkilerini anayasadan ve yasalarımızdan alan bu kuruluşumuz da, anayasamızın herkesi bağlayan emredici ilkelerine ve tabiatıyla anayasanın laiklik ilkesine uymak ve faaliyetlerini laiklik ilkesi esasına göre düzenlemek zorundadır.
Diyanet İşleri Başkanlığı kurulurken temel alınan İslam dininin temel kitabında(Kur'an-ı Kerim) yer alan; ceza,aile ve miras hukukuna ilişkin kurallar ile Türkiye Cumhuriyetinin anayasasında ve diğer temel yasalarında yer alan pozitif hukuk kurallarının her zaman örtüşmemesi,bu kurallar arasında farklılıkların ve temel aykırılıkların bulunması doğaldır,ancak bu demek değildir ki;Diyanet İşleri Başkanlığı, Türkiye Cumhuriyetinin anayasasında ve yasalarında yer alan pozitif hukuk kurallarını yok sayacak ve sadece Kur'an hükümlerini savunarak,insanlarımızın Kur'an da yer alan ilkelere göre hareket etmeleri konusunda fetva verip açıklamalarda bulunacak.
Hayır, Diyanet İşleri Başkanlığı bunu asla yapamaz,bu kuruluşumuz da anayasamızın laiklik ilkesine saygı göstermek ve bu ilkeye göre çalışmak zorundadır.
Diyanet İşleri Başkanlığımız; 9 yaşındaki kızın evlenip hamile kalabileceğine ilişkin ve benzeri, T.C. Anayasasına ve yasalarına aykırı fetvaları vermeyi bırakmalı ve onun yerine, İslam dininin, dürüstlük ve ahlaki kurallarının toplumda yer edip kökleşmesi için gayret sarf etmelidir.
Her gün milyonlarca kişinin çok rahat bir şekilde söyleyebildiği yalanları,milyonlarca kişinin yaptığı hırsızlıkları,yolsuzlukları,alıp verdiği rüşvetleri,irtikapları,kul hakkı yemenin kötülüklerini, ülkemizde her yıl yüzlerce kadınımızın eşleri,eski eşleri ve sevgilileri tarafından acımasızca ve hunharca öldürülmelerinin büyük günahını,insanları öldürerek Allah'ın verdiği canı almanın kötülüğünü ve büyük günah olduğunu,her gün binlerce kişinin bir diğerine hakaret edip sövmelerinin, dedikodu yapmalarının,çevreye zarar verip kirletmelerinin, yeşili yok etmelerinin, emanete hıyanet etmelerinin günahlarını dile getirerek,insanlarımızı ahlaklı kılmaya çaba sarf etmelidir.9 yaşındaki kız çocuklarının evlenerek hamile kalabileceklerini açıklamak,Atatürk'ün kurduğu Diyanet İşleri Başkanlığının haddi de değildir,görevi de değildir.
Diyanet İşleri Başkanlığı kendisine bir çeki düzen vermeli,T.C.Anayasasına ve yasalarına saygılı olmalı,kendisini daha fazla tartışılır hale getirerek yıpratmamalıdır.
04/01/2018
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Yorum Gönder