Kısa ve öz bir şekilde açıklamak gerekirse, kötü ve sıkıntılı,dar bir duruma düşen birilerinin bu sıkıntılı durumlarından yararlanmaya,bundan kendilerine yarar ve çıkar sağlamaya çalışanları ifade etmek üzere sıkça kullanılan; “Koyun can derdinde kasap et derdinde” şeklinde ifade edilen çok anlamlı bu atasözümüzü sanırım bilmeyen yoktur.
Türk Milleti olarak, ülkemizin sınır güvenliği ve bütünlüğü için büyük bir emperyal tehlike oluşturan, ABD ve onun taşeronu PYD ve YPG teröristlerine yönelik olarak
Türk Silahlı Kuvvetlerinin Afrin'de başlattıkları ülkemizin güvenliği için gerekli operasyon nedeniyle, Türk Milleti olarak birlik ve beraberlik içinde bulunduğumuz bir sırada,bazı iktidar mensup ve yandaşlarının ortaya çıkarak, Afrin operasyonunu gerçekleştiren ve şehitler veren Türk Silahlı Kuvvetlerinin başarısı ve akıttığı kanı üzerinden ,iş başındaki siyasal iktidara yarar sağlamak maksadıyla, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile aralarında benzerlik ve paralellik kurup, partili Cumhurbaşkanına gazilik unvanı verilmesi girişiminde bulunarak,Türk Milletinin birlik ve beraberliğini bozmaya yeltenmelerini kınıyor ve şiddetle karşı çıkıyoruz.
Yürürlükteki anayasamızın seçilmiş Cumhurbaşkanının görev ve yetkilerini düzenleyen 104. maddesine göre, seçilmiş Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN'ın;Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türk Silahlı Kuvvetlerinin Başkomutanlığını temsil ettiği yadsınamaz bir gerçek ise de;bu anayasa maddesinde yer alan ifadeden de anlaşıldığı üzere, bu başkomutanlık; Türkiye Büyük Millet Meclisi adına yapılan tamamen temsili bir görev ve yetkidir.
Osmanlıyı parçalayan emperyalist devletlere karşı kurtuluş savaşı yaparak,bizzat cephede fiilen başkomutan olarak bulunup savaşarak, savaşları planlayarak ve icrasına katılarak kazandığı meydan muharebeleri sonucunda düşmanları yenerek Osmanlının küllerinden Türkiye Cumhuriyeti Devletini kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile bugünün barış ortamındaki Cumhurbaşkanlarını kıyaslayarak ve hatalarını görmezlikten gelerek,bol keseden gazilik unvanları dağıtmaya kalkışmak,Atatürk'e şirk koşmak olup,bu haksız ve yersiz özenti girişim,Atatürk'e yapılabilecek olan en büyük saygısızlıktır.
Anayasanın 104.maddesine göre,Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türk Silahlı Kuvvetlerinin Başkomutanlığını temsil eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN,adına Türk Silahlı Kuvvetlerinin Başkomutanlığını temsil ettiği Türkiye Büyük Millet Meclisini devre dışı ve işlevsiz kılıp,ülkeyi OHAL Kanun Hükmünde Kararnameleriyle idare etmeye başlamıştır,Afrine operasyona başlandığı sırada Türkiye Büyük Millet Meclisi tatilde ve kapalı olup,bugüne kadar meclise harekat hakkında bilgi dahi verilmemiştir.
Bugün,Türk Silahlı Kuvvetlerinin Afrin'e askeri harekat yapma zorunluluğunu doğuran ülkemize yönelik olumsuz ve tehlikeli koşulları, iş başında bulunan siyasal iktidar yanlış Suriye politikalarıyla bizzat kendisi yaratmış ve yapmış olduğu dış politika yanlışlarının sonucu olan ülkemize yönelik bu risk ve tehlikeleri yok etmek için Afrin harekatını yapmak zorunda kalınmıştır.
Bu nedenle,kendi hatalı dış politikalarının eseri olan ülkenin bütünlüğüne yönelik tehlikeleri yok etmek için yapılması zaruret haline gelen Afrin operasyonunun, bir başkomutanlık başarısıymış gibi sunularak, Cumhurbaşkanı Tecep Tayyip ERDOĞAN'a, harp kazanmış ve Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurmuş Gazi Mustafa Kemal Atatürk emsali bir başarısı göstermiş gibi, gazilik unvanı verilmesi teklifinin yapılması aymazlıktır.
15.Temmuz.2016 hain FETÖ askeri darbe girişiminin, en başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN'ı hedef alması ve onun öldürülmek istenmesi, bu hain darbe girişiminin bastırılmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN'ın takdir edilmesi gereken üstün bir gayretinin bulunduğu bir gerçek ise de;bu darbe girişiminin arkasındaki güç olan FETÖ Silahlı Terör Örgütü'nün; darbe girişiminde bulunacak güce ulaşmasında,Türk Silahlı Kuvvetlerinde ve sair tüm devlet kuruluşlarında kadrolaşmasında, Recep Tayyip ERDOĞAN'ın başında bulunduğu siyasi iktidarın büyük hata ve günahının bulunduğu da, inkar edilemez bir gerçektir.
Bu itibarla,Cumhurbaşkanına gazi unvanı verilmesini arzu ve teklif edenlerin,bu girişimlerine dayanak yapmak istedikleri bu iki olay, tek başına gazilik unvanı verilmesinin haklı gerekçeleri olamayacağı gibi, gazilik unvanına gerekçe yapılmak istenen ülkemizi tehlikeye sokan bu iki olayın,hatalı yönetimiyle bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN'ın ve iktidarının eseri olduğu asla unutulmamalıdır.
26/01/2018
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Yorum Gönder