İlkel toplum yaşamından tarım toplumuna, Fransız devrimi aydınlanmasıyla tarım toplumundan sanayi toplumuna ve sonrasında ise bilgi toplumuna geçen insanoğlu, bu gün artık bilişim ve iletişim teknolojilerinin gelişimiyle, akıl, bilim ve fen sayesinde günümüzü yaşamaktadır.
Ancak günlük yaşamımızda karşılaştığımız olaylar ne yazık ki hala bu çağın çok gerisinde yaşayan ve düşünceleriyle insanları aldatma çabasında olan insanları görüyoruz.
Bu olayların kahramanı! Cahil biri olsa güler geçersin.
Ne var ki Dr. Unvanı almış Öğretim Üyesi olmuş, sözde bilim yolunda mürekkep yalamış biri olunca kafayı yememek elde değil.
Başlıkta kullandığım kafayı yemek, argo bir sözcük olup, sözlük anlamı da aşırı yorgunluktan bunalıma girmektir.
Olay, yazılı ve görsel medyaya yansıdı gibi, Dr. unvanlı bir öğretim Üyesi hakkındaki haberdir.
Haber şöyle;
“TRT’de yayınlanan Pelin Çift’in sunduğu Öteki Gündem programında Nuh Tufanı işlendi. Programa Öğretim Üyesi Dr. Yavuz Örnek’in iddiaları damgasını vurdu. Örnek, Hz. Nuh’un kendisine inanmayarak gemiye binmeyen oğlunu ikna etmek için cep telefonu ile görüştüğünü söyledi. İddialarının hep bilimsel kanıtlara dayandığını belirten Örnek, Nuh tufanı sonrasında da gemiden güvercin yollanmadığını, uçan bir insansız hava aracı İHA gönderildiğini iddia etti.”
Bu akıl ve bilim dışı haber karşısında kafayı yemeyene aşk olsun derim.
Nuh peygamber tufanı yüzyıllar önce olmasına karşın, haberde bahsi geçen cep telefonu 1973 yılından, İnsansız Hava Araçları (İHA) yaklaşık olarak 60 yıl önce bulunmuş (icat edilmiş) araçlardır.
Bir bilim insanının(sözde) bunu bilmemesi düşünülemez.
Olayın en acı yanı da, vergilerimizle yayınını devam ettiren devletin resmi yayın organı TRT de olmasıdır.
Gel de kafayı yeme…
Kafayı yediren diğer bir haberde;
Diyarbakır'daki bir kız imam hatip lisesinde16 yaşındaki öğrencisine cinsel istismarda bulunduğu savıyla suçlanan öğretmenin, öğrencinin babasına, "Bir hata işledim. Bu suçun Allah'ın şeriata doğrultusunda mahkeme edilmesi gerekir. Davayı şeriata taşımak yerine, Allah'ın yasakladığı tağut ve hükmüne havale ettin. Şeriata gidelim, cezam ölüm de olsa razıyım" mesajını çekmesiydi.
Çocuklarımızı emanet ettiğimi bu öğretmenin, Türkiye Cumhuriyetinin laik bir devlet olduğu bilincinde olmaması ve şeriat düzeninden medet umması utanılacak bir durumdur.
Aman dostlar aklınıza sahip olun.
Güzel Türkiye’m nereye?
08.01.2018
Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet Savcısı
Yorum Gönder