Devletin çivisi çıktı! - Gündüz Akgül

Devletin çivisi çıktı! - Gündüz Akgül
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası;
-Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğunu, (Md.2)…
-Egemenliğin kayıtsız ve koşulsuz Millete ait olduğunu, bu egemenliğin Anayasanın koyduğu esaslara göre yetkili organlar eliyle kullanıldığını, (Md.6)…
-Yasama yetkisinin Türk Milleti adına TBMM tarafında kullanıldığını, (Md.7)…
-Yürütme yetkisinin Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu tarafından Anayasa ve yasalara uygun olarak kullanıldığını, (Md.8)…
-Yargı yetkisinin Türk Milleti adına Bağımsız mahkemelerce kullanıldığını, (Md.9)…
-Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kuralları olduğunu, (Md.11)…
-Herkesin, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahip olduğunu, (Md. 12)…
-Herkesin, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip olduğunu, (Md.17)…
-Herkesin, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahip olduğunu, özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulmayacağını, (Md.20)…
-Herkesin, haberleşme hürriyetine sahip olduğunu ve haberleşmenin gizliliğinin esas olduğunu, (Md.22)...
-Herkesin, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahip olduğunu, ibadet, dini ayin ve törenler serbest yapıldığını, kimsenin, ibadete, dini ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanmayacağını, dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanıp suçlanmayacağını, devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya hukuki temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasi veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemeyeceğini ve kötüye kullanamayacağını, (Md.24)…
-Herkesin, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahip olduğunu, (Md. 34)…
-Hiç kimse, kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamayacağını, bir kimseyi kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarma sonucunu doğuran yargı yetkisine sahip olağanüstü merciler kurulamayacağını, (Md. 37)…
-Çalışanlar ve işverenler, önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahip olduğunu, hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamayacağını, (Md.51)...
Açık ve hiçbir tereddüde yer bırakmayacak şekilde söyler…
Her dönemde bu hakların, Anayasanın emrettiği şekilde eksiksiz uygulandığını söylemek olası değildir…
Ancak, AKP’nin 12,5 yıllık iktidar döneminde bu hakların neredeyse tamamen askıya alındığını ve gün geçtikçe de bu askıya alınmanın dozunun giderek arttığını söylemekte abartı sayılmaz…
Gerek Milletvekilleri, gerekse Cumhurbaşkanı seçilirken Anayasanın belirlediği şekilde görevlerini yapacaklarına dair namus ve şerefleri üzerine ant içerler…
O ant ’ta daima askıda kalır. Ant’ın gereğinin eksiksiz yerine getirildiğini söyleyebilir miyiz?..
Son örneği Cumhurbaşkanının seçimler yaklaştıkça eski partisi adına propaganda toplantıları düzenlemesi ve bu toplantılarda devletin olanaklarını kullanmasıdır…
Bu duruma itiraz edenlere verdiği yanıt, siyasi tarihimize geçecek niteliktedir…
Bakın Cumhurbaşkanı ne diyor…
“Beyefendi rahatsız oluyor. Cumhurbaşkanı kimin parasıyla meydanlara çıkıyor diyor. Devletin parasıyla çıkıyorum, bu benim en doğal hakkım. Yüzde 52 oy aldım. Bu beyefendiler de seçime girdi. Sen yüzde 52 oy alsaydın ben sana saygı duyardım, ama sen saygısızlık yapıyorsun.”
Sayın Cumhurbaşkanı, seçildiğin takdirde eski partinle ilgini kesip, tarafsız davranmanız için halk size oy verdi…
Size oy veriyoruz, tarafsız davranmayın, yine parti Başkanı gibi davranın demedi…
Evet beyler,
İster kabul edin, ister etmeyin…
Devletin çivisini çıkardınız, hepimizin içinde bulunduğumuz gemi su almaya başladı…
Demokratik, laik sosyal hukuk devletinin gereğini yerine getiremezse batmamız kaçınılmazdır…
7 Haziran seçimleri geminin batmamasına için tek umuttur…

04.05.2015
Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet Savcısı

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget